Araştırma görevlileri için bomba anket!
Öğretim Elemanları Sendikası'nın yaptığı “Araştırma Görevlileri Anketi” adlı araştırmada “Sizce 'Araştırma Görevlisi'nin mevcut tanımı nedir?” sorusuna katılımcılardan ilginç yanıtlar geldi.
MEMURHABER.COM/ÖZEL HABER- NİYAZİ
SOLAK: ÖGESEN’İN yaptığı “Araştırma
Görevlileri Anketi” adlı araştırmada “Sizce 'Araştırma
Görevlisi'nin mevcut tanımı nedir?” sorusuna katılımcılardan ilginç
yanıtlar geldi. Birçok kişinin akademik amele kavramı üzerinde
yoğunlaştığı görüldü. Bireylerin yüzde 46,8’i Araştırma
Görevliliğini “amelelik” olarak değerlendirirdi. Bunu yüzde 39,2
ile “bölüm içinde her işi yapan kişi” ve yüzde 25,1 ile “anlık
ihtiyaca göre görevlendirilen kıdemsiz
memur” cevapları takip etti.
ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ: “AKADEMİK AMELE”
Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) tarafından yapılan araştırmada ilginç sonuçlar çıktı. 2 bin 403 akademisyenin katıldığı ankette araştırma görevlilerin kendilerini amele olarak gördüğü belirlendi. Bireyler, akademik işler dışındaki birçok işi yaptığını açıklarken idare işler için gerektiğinde dersten çıkarıldıklarını da söyledi.
İşte ankete katılan Araştırma Görevlilerinin “Sizce 'Araştırma Görevlisi'nin mevcut tanımı nedir?” sorusuna verdiği bazı cevaplar;
Kölelik, Amelelik, Hocalara “Asistan” olmak için atanmış kişi, Verilen her türlü işi yapan kişi, Bütün baskılara rağmen bilim yapmaya çalışan öğretim elemanı, Araştır-ma Görevlisi, Sözleşme problemleri yüzünden araba yıkamak dahil ne iş verilirse yapması gereken kişi, Üniversitenin Temeli, İş tanımı olmaması sebebiyle her işi yapan memurumsu, Mesai saatlerinde memurluk mesai saatleri dışında araştırma yapan personel, Emir kulu, Ayak işçisi, Cumhurbaşkanını seçebilirken üniversitede kendi rektör seçimlerinde oy hakkı dahi bulunmayan 7. sınıf insan.
AKADEMİ DIŞI İŞLER YAPILIYOR
Katılımcıların yüzde 13’ü ayak işlerini yapan, yüzde 11,8’i burslu öğrenci, yüzde 8,4’ü verilen görevi yapan eleman, yüzde 4,3 araştırmacı ve yüzde 2’si de dış kapının dış mandalı yanıtını verdi. Bölümlerinde akademik işler dışındaki işleri de yaptığını belirtenlerin oranı yüzde 89 oldu.
EĞİTİM YETERSİZ
Araştırma, akademisyenlerin aldığı eğitimi yeterli bulmadığını da ortaya çıkardı. Yüzde 52 oranında alınan eğitimin yetersiz olduğu cevabı gelirken sadece yüzde 27’si yeterli diyebildi. Katılımcıların yüzde 21’de bu konuda kararsız olduğunu belirtti.
YİNE MOBBİNG
Araştırma Görevlilerinin Yüzde 55’i mobbinge devamlı olarak maruz kaldığını açıklarken yüzde 17’si baskı görmediğini dile getirdi. Bazen yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 28 oldu.
İDARİ İŞLER DERSTEN ÇIKARTIYOR
Araştırma görevlilerin yoğun temposunu gözler önüne serildi. Bölümüyle alakalı yaklaşık 70 ile 100 kitap okuduğunu beyan eden bireyler, tez çalışmalarına 20 saat ayırdıklarını vurguladı. Aynı zamanda öğrenci danışmanlığı yapanlar da kayıt zamanı bütün günü öğrencilerle geçirdiğini ifade etti. Birçok idari işin de araştırma görevlileri tarafından yapıldığı aktarıldı. Sekreter olmadığı için gerektiğinde idarenin isteği üzerine dersten çağrıldığını söyleyenlerin oranı yüzde 18,4 oldu.
ARAŞTIRMAYA CEPTEN PARA HARCIYORLAR
Ankete katılanların birçoğu eğitimlerine ya da araştırmalarına düzenli olarak her ay kendi ceplerinden para harcadıklarını ve bu sebeple geçim sıkıntısı yaşadıklarını da belirtti.
GELECEKLERİNİ GÖREMİYORLAR
Katılımcılardan “10 yıl içerisinde kendinizi nerede görüyorsunuz?” sorusuna da birbirinden farklı cevaplar geldi. Geleceğiyle ilgili hiç fikri olmayanlar yüzde 34’le ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 26,1’le işsiz, yüzde 18,6’yla belirsiz ve yüzde 13’le özel sektör yanıtları izledi. Bireylerin yüzde 8,3’ü kendisini 10 yıl sonra doçent olarak düşündüğünü dile getirdi. “Yardımcı doçent olurum” diyenlerin oranı 4,1 iken yüzde 1,1’le de aynı üniversite 25 saatten fazla ders veren bir öğretmen şıkkı işaretledi.
ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak; "Anketimizin sonuçları maalesef Akademinin fidanlığı olan Araştırma Görevlilerinde sıkıntıların had safhada olduğunu göstermektedir. Üniversite senatolarında öğrenci temsilcilerinin katılma hakkı bulunurken Araştırma Görevlilerinin bırakın Üniversite Senatosunu Fakülte Kurulunda bile temsiliyeti yoktur. Sade vatandaş Cumhurbaşkanını seçebilirken Araştırma Görevlileri Rektörünü,Dekanını, bölüm başkanını seçememektedir. Ayrıca bölüm için önemli olan Akademik kurullarda yer almadıkları gibi görev tanımlarında bulunan ‘’diğer’’ ifadesi ile mobbinge mağruz kalmaktadırlar.
Bu sorunların toptan çözümü için yeni YÖK yasasında
görev tanımları netleştirilmeli, 50/d,33/a ve ÖYP farklılıkları
kaldırılmalı, idari görevde olan Akademisyenlerin sınırsız
yetkileri ortadan kaldırılmalıdır. Öğretim Elemanları Sendikası
olarak Akademisyenlerin geleceğini etkileyen her durumda sadece
Akademik camianın çıkarlarını düşünerek gereken her adımın atılması
için çalışacağız. Akademisyenliğin fidanlığı olan Araştırma
Görevliliği darbe dönemi 2547 ile hak etmediği kadar örselenmiş
olup amacımız yeni YÖK yasası ile sorunların kökten
çözülmesidir." dedi.