Çocuklar değil okullar engelli
Eğitim İlke-Sen, Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yaptığı basın açıklamasında okulların, park, oyun ve spor alanlarının öğrenciler için engel olmaktan çıkarılması çağrısı yaptı.
İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası (Eğitim
İlke-Sen) adına bir basın açıklaması yapan kurucu genel başkan
Doğan Özlük, engellilerin özel bir günde hatırlanıp sonrasında
sorunlarıyla baş başa bırakılmasının doğru olmadığını belirterek
“Engellilik, gündemden düşürülecek bir konu değil. Sadece rakamlar
dahi sorunun derinliğini göstermeye yetiyor: Ülke nüfusunun
yaklaşık yüzde 13'ünün engelli insanlardan oluştuğu belirtiliyor.
Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insan, hayatını engelli olarak
sürdürüyor. Engelli bireyler için en büyük engellerden birisi ise
eğitime erişim noktasında ortaya çıkmaktadır. Yeni yapılan
okul binalarında dahi engelli öğrencilerin ve çalışanların göz ardı
edilmesi, basit bir ihmal olarak açıklanamaz. Dahası eski okullar
da aradan geçen zamana rağmen özellikle bedensel engelli öğrenciler
için uygun mekânlara dönüştürülememiştir.” dedi.
Eğitim İlke-Sen adına yapılan basın açıklamasında okulların, park,
oyun ve spor alanlarının engelli öğrencilerin rahat ve kolay
kullanımına hazır hale getirilmesi çağrısı yapılarak
“Engelli öğrencilere servis araçlarına iniş-binişte,
okullarda üst katlardaki sınıflarına çıkışta sorun yaşamaya devam
etmektedir. Sınıflardan laboratuarlara, atölyelerinden, spor
salonlarına kadar her yerde engelli öğrencilerin özel halleri yok
sayılmaya devam ediyor. Böylece okullar baştan aşağı bir
engele dönüşüyor. Bu konuda bir an önce tüm okul binaların
engellilerin rahat ve kolay kullanımına uygun hale getirilmesi
gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Aynı şekilde çocuklarımız
parklarda, spor alanlarında ve bahçelerde de benzer sorunlarla
karşılaşıyor. Dünyada engellilere dönük özel park ve eğlence
alanlarının yapıldığını biliyoruz. Yerel yönetimlerimize, böyle bir
imkândan çocuklarımızı mahrum bırakmamaları çağrısı yapıyoruz.”
denildi ve bu konuda kalıcı çözümlerin bir an önce üretilmesi
gerektiği ifade edildi.
ÇOCUKLAR DEĞİL OKULLAR ENGELLİ
Şehirlerin, sosyal alanların tasarımında ve inşasında göz ardı
edildikleri için bugüne kadar gözden ırak kalan engelli insanlar,
Dünya Engelliler Günü vesilesiyle bir kez daha gündem oluyor. Her
özel gün gibi bir günlüğüne de olsa sorunlarını toplumun ve
yetkililerin ilgisine sunma imkânı buluyorlar. Fakat bir gün sonra
kamuoyu ilgisi dağıldığında, onlar yine sorunlarıyla baş başa
kalacaklar.
Engellilik, gündemden düşürülecek bir konu değil.
Sadece rakamlar dahi sorunun derinliğini göstermeye yetiyor: Ülke
nüfusunun yaklaşık yüzde 13'ünün engelli insanlardan oluştuğu
belirtiliyor. Dünya nüfusunun ise yaklaşık yüzde 15'i hayatını
engelli olarak sürdürüyor. Bu oranın yüzde 2 ila 4 kadarı ciddi
işlev bozukluklarıyla mücadele ediyor. Modern kentlerin getirdiği
yaşam tarzının, sağlıksız tüketim alışkanlıklarının dışında
özellikle kazaların, savaşların ve afetlerin yol açtığı fiziki
sakatlıklar da söz konusu. Birçok sebebin sonucunda dünya genelinde
yaklaşık 1 milyar insan, hayatını engelli olarak sürdürüyor.
Engelli bireyler büyük oranda yardıma muhtaç konumunda ise,
istihdam konusunda verilen sözler uygulamaya geçirilemiyorsa,
birçok engelli sosyal hayatın kendileri için engellerle dolu olması
sebebiyle zorunlu ev hapsi yaşamak zorunda kalıyorsa bu
eşitsizliklerin giderilmesi için hızla atılması gereken adımlar var
demektir. Buna karşı kamusal alanların binaların ve toplu
ulaşım araçlarının engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi
için verilen sürenin geçen yaz dolmasına rağmen, yerel yönetimlerin
sorumsuzlukları yüzünden süre uzatımına gidiliyorsa, burada siyasi
iradenin de vebali söz konusudur.
Engelli bireyler için en büyük engellerden birisi ise eğitime
erişim noktasında ortaya çıkmaktadır. Yeni yapılan okul binalarında
dahi engelli öğrencilerin ve çalışanların göz ardı edilmesi, basit
bir ihmal olarak açıklanamaz. Dahası eski okullar da aradan geçen
zamana rağmen özellikle bedensel engelli öğrenciler için uygun
mekânlara dönüştürülememiştir.
Engelli öğrencilere servis araçlarına iniş-binişte,
okullarda üst katlardaki sınıflarına çıkışta sorun yaşamaya devam
etmektedir. Okul içindeki alanlara yalnız başlarına
ulaşmalarına binalar imkan vermediği için ya ailelerine ya da
arkadaşlarına bağımlı kalmaktadır ve bu durum onların duygusal
durumlarını olumsuz etkilemektedir. Sınıflardan laboratuarlara,
atölyelerinden, spor salonlarına kadar her yerde engelli
öğrencilerin özel halleri yok sayılmaya devam ediyor. Böylece
okullar baştan aşağı bir engele dönüşüyor. Bu konuda bir an önce
tüm okul binaların engellilerin rahat ve kolay kullanımına uygun
hale getirilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz.
Aynı şekilde çocuklarımız parklarda, spor alanlarında ve bahçelerde
de benzer sorunlarla karşılaşıyor. Dünyada engellilere dönük özel
park ve eğlence alanlarının yapıldığını biliyoruz. Yerel
yönetimlerimize, böyle bir imkândan çocuklarımızı mahrum
bırakmamaları çağrısı yapıyoruz.
Eğitim İlke-Sen olarak, biz çocuklarımızın değil okul binalarımızın
engelli olduğunu iddia ediyoruz. Engellilerin ihsan değil,
imkânlara erişim ve haklarını kullanım noktasında eşitlik
istediklerini hatırlatıyoruz. Bu sebeple günü birlik etkinliklerin,
demeçlerin ya da kutlamaların değil sahici ve kalıcı çözümlerin
geliştirilmesini bekliyoruz.