FETÖ'cü memurlar işte böyle hile yapmış
FEtÖ üyelerinin kamunun birçok kısmında yapılanmaları sonucu birçok hileler yaptıkları ortaya çıktı.
Kamu kurum ve kuruluşlarında yapılanan FETÖ üyesi memurların kamunun işleyişinde birçok hile yaptıkları ortaya çıktı. İşte FETÖ'cü memurların yaptıkları hileler...
Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü bugünki köşesinde o ince taktikleri yazdı:
İstifaen kamudan ayrılanların tekrar kamu kurumlarına memur
olarak dönmeleri için açıktan atama izni alınması gerekmektedir.
190 sayılı KHK'nin ek 7 nci maddesinde; Bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen kamu idare, kurum ve
kuruluşlarının 657 sayılı Kanunun 59 uncu ve 92 nci maddeleri
uyarınca yapılabilecek açıktan atamalar için Devlet Personel
Başkanlığından izin alınması zorunludur.
190 sayılı KHK'nin kapsamında mahalli idareler yer almadığı için bu
açık kapı PDY'nin güçlü organizasyonu ile istifa sonra dönüş için
pratik bir yönteme dönüştürülmüştür.
Nasıl olduğunu izah edelim. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 2007/25 nolu genelgesinde yer alan; “Belediye ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinin boş kadrolarına yapılacak atamalar Yönetmelik hükümlerine göre izin alınmaksızın yapılacaktır." ifadesi yer almaktadır.
Bu hüküm uyarınca açıktan atama izni alınmadan belediyelere açıktan atama yapılabilmektedir. Hiçbir merciden izin almadan belediyelere açıktan atama yapılmakta bilahare de PDY'nin ağırlıklı olduğu kamu kurumlarına kısa sürede nakil işlemi yapılmaktadır. Bunun sebebi ise 190 sayılı KHK kapsamındaki kurumlara yapılacak açıktan atamalar için Devlet Personel Başkanlığından alınması gereken izinlerin bertaraf edilmek istenmesidir.
BU YÖNTEM HANGİ ATAMALAR İÇİN KULLANILDI?
Bu yöntem daha çok uzman erbaşların açıktan atanmasında kullanılmıştır. Uzman erbaşlardan en az iki yıl görev yaptıktan sonra görevlerinden ayrılanların kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanunun 92 nci maddesi kapsamında memur olarak istihdamı mümkün olabilmekteydi. Ancak, 10 Şubat 2016 tarihinde 3269 sayılı Kanunun 5 inci maddesine eklenen; “Uzman erbaşların 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesi hükmünden yararlanabilmeleri için en az yedi hizmet yılını tamamlamış olmaları gerekir." hükmü ile daha önce iki yıl görev yaptıktan sonra kamu kurumlarındaki memur kadrolarına açıktan atanabilmenin önü kapatılmıştır.
Uzman erbaşların istifa sonrası belediyelere açıktan
atanmalarında herhangi bir kamu kurumundan izin alınması
gerekmediği için bunlar önce belediyelerin memur kadrolarına
açıktan atanmakta kısa bir süre sonra da (10 gün ila 1 ay arasında
değişmektedir) PDY ağırlıklı yönetimlerin olduğu kamu kurumlarına
naklen atanmaktadırlar.
Bu şekilde açıktan atanan kişilerin hizmet (!) ve himmette sınır
tanımadan iş yapmaları kaçınılmazdır. Bu nedenle İçişleri
Bakanlığının acilen belediyelerin açıktan atamalarını mercek altına
almaları gerekmektedir. Yani açıktan atanan personelden kaç
tanesinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atandığının
tespiti düğümü çözmede yardımcı olacaktır. Şayet istifa sonrası bir
personel belediyeye atanıyor ve 10 gün sonra başka kurumlara nakil
yapılıyorsa burada açık bir hülle yapıldığı görülecektir.
Yine, bu yöntemi kullanan kamu kurumu ve belediyelerin 6663 sayılı Kanunla getirilen 7 yıllık düzenlemeyi dikkate alıp almadıkları da araştırılmalıdır. Çünkü, birçok belediyenin bu düzenlemeden haberinin olmadığını düşünüyoruz. Şayet bunlar 7 yıllık süreyi dikkate almadan memur kadrolarına atanmışlarsa ava giderken avlananların akıbetine düçar olmuşlardır. Hem atananların ataması geçersiz olacaktır hem de kanuna aykırı atama yapanların ciddi sorumluluğu vardır.
EMEKLİ PERSONELİN NAKLİNDEN KULLANILAN YÖNTEM
Kamu kurumlarından emekli olan personelin normal yöntemlerle tekrar kamu kurumlarına atanmaları mümkün değildir. Her ne kadar 657 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinde yer alan; “T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli olanlardan (5434 sayılı Kanunun 104 üncü maddesine göre emeklilikle ilgili görevlere yeniden atanamayacaklar hariç) sınıfında yazılı nitelikleri taşımakta bulunanlar kanunun 92 nci maddesi hükümlerine göre kurumlarda boş kadro bulunmak şartiyle yeniden memurluğa alınabilirler" hükmüne göre emekli olanların tekrar kamuya dönmeleri mümkün olsa da 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi istisnalar dışında emeklilerin tekrar dönüşünü zorlaştırmıştır.
İşte istisnalardan birisi ve en basiti belediyelerin kadrolarına emeklilik sonrası atanmaktır. Yani emekli olan bir kişi önce belediyenin boş kadrolarına açıktan atanmakta daha sonra da diğer kamu kurumlarına naklen atanmaktadır. Elbette emeklilerin belediyelere dönmesi mümkündür, ancak bunlar kısa süre sonra başka kurumlara naklediliyorlarsa burada bir hülle olduğu yani kanuna karşı hile yapıldığı aşikardır.
GÖREVDE YÜKSELME SÜREÇLERİ
PDY tarafından görevde yükselme süreçlerini bertaraf etmede birçok kamu kurumunda bir yöntem haline getirilmiştir. Özellikle görevde yükselme kapsamında olmayan unvanlara atama yapılarak kısa süre sonunda bu kadrolardan görevde yükselme kapsamındaki kadrolara atama yapılması sıklıkla yapılır hale getirilmiştir.
Bu çerçevede PDY'nin yoğunlaştığı üniversitelerde görevde yükselme sınavı hemen hemen hiç yapılmamıştır. Üniversitelerdeki görevde yükselme kapsamı dışında yer alan genel sekreter ve genel sekreter yardımcısı kadroları doldur boşalt görevi üstlenmiştir.
Örneğin üniversitedeki bir şube müdürü kadrosuna asaleten
sınavsız atanamayan bir kişi önce genel sekreter veya genel
sekreter yardımcısı kadrosuna atanıyor daha sonra bu kadroda hiç
görev yapmadan ya da kısa bir süre görev yaptıktan sonra şube
müdürü kadrosuna asaleten atama yapılarak görevde yükselme süreci
bypass ediliyor.
Dolayısıyla bu yapının etkin olduğu kurumlardaki görevde yükselme
süreçleri tamamen masaya yatırılmalıdır. Ancak, masanın altından
veya üstünden hangi hizmet (!) erbabının geçtiğini tespit ederek bu
yapıyı çözebiliriz. Aksi takdirde istenen sonuçlara ulaşılamaz.