FETÖ'cü olmayan memurlar da görevden alındı

Kamuda FETÖ operasyonu kapsamında binlerce memurun görevden alınması FETÖ üyesi olmayan memurların görevden alınmış olabileceği ihtimalini akla getirdi.

15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından kamuda bütün memurların yıllık izinleri ikinci bir emre kadar yasaklanmıştı.  Başbakanlığın yıllık izin genelgesiyle ilgili tereddütlü konuların cevabı haberimizde.

OHAL ile birlikte binlerce memur görevden alındı yazar Ahmet Ünlü rakamların bu kadar yüksek olmasına ilişkin FETÖ ile ilgisi olmayan memurların da görevden alınmış olabileceğini yazdı.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü memurların yıllık izinleri ile ilgili merak edilenleri bugünki köşesinde yazdı:

Başbakanlık tarafından 18 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe konulan 2016/16 sayılı genelge ile; Tüm kamu çalışanlarının ikinci bir emre kadar yıllık izinlerinin kaldırıldığı ve kamu çalışanlarından halen izinde bulunanların en kısa sürede görevleri başına dönecekleri talimatlandırılmıştır.

GENELGE KAMUDA ÇALIŞAN HERKESİ KAPSIYOR 

Genelgenin kapsamı çok geniştir ve kamu çalışanlarının tamamını kapsar. Yani memur, diğer kamu görevlileri, sözleşmeli personeli yani kamuda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personeli kapsamaktadır. Ancak, taşeron işçileri bu kapsamda değildir.
Bu genelge çerçevesinde, 657 sayılı Kanun'un 104'üncü maddesi çerçevesinde alınmış olan evlilik, ölüm, analık izni veya 105'inci madde çerçevesinde alınan refakat izni ve 108'inci madde çerçevesinde alınan aylıksız izinlerinin iptali söz konusu değildir. Bazı kurumların aylıksız izinleri de kısıtladığı yönünde bilgiler gelmektedir ki bu doğru bir uygulama değildir.

Yine genelge, 6245 sayılı Kanun çerçevesinde veya kurumların özel mevzuatına göre yapılan görevlendirmeleri kapsamamaktadır.
Yıllık izinlerini yurt dışında geçiren kamu personeline yönelik bir istisna genelgede bulunmamaktadır. Yıllık izinlerini yurtdışında geçiren personelin de en kısa sürede görevlerine dönmeleri gerekmektedir.
Ayrıca, 657 sayılı Kanun'un 103'üncü maddesinde; “Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar. Bunlara, hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin verilmez. Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir” hükmü yer alsa da genelgenin maksadı ile öğretmen izinlerinin uyuşmadığı düşünüldüğünde genelgenin öğretmenleri kapsamadığını ve öğretmenlerin görevleri başına dönmesini gerektiren bir durum da bulunmadığını düşünüyoruz. Yine de MEB, güvenlik vb. gerekçelerle, yıllık izinde olan öğretmenlerin görevlerine dönmelerini istiyorsa, bu konuda bir açıklama yapması yerinde olacaktır.

Sonuç olarak, yaşanan olağanüstü durumdan kurtulmak için bazı kurumlarda çalışan personel izinlerinin tamamen iptal edilmesi uygun olabilecekken birçok kurumlarda da personeli izinden ihtiyaca göre çağırmak yada en üst amirin takdirine bırakmak daha uygun olabilirdi. Özellikle işçilerde görevden uzaklaştırma vb. tedbir uygulamak mümkün olmadığından soruşturmanın selameti açısından bu personellerin izinli sayılmaları daha rasyonel olabilirdi.

GENELGE BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI'NIN YAZISIYLA YUMUŞATILMIŞ 

28 Temmuz tarihli ve Başbakanlık Müsteşarı imzalı bir yazı ile genelge biraz yumuşatılmıştır. Buna göre; 15 Temmuz silahlı darbe teşebbüsü nedeniyle hakkında idari soruşturma veya adli soruşturma/kovuşturma işlemi başlatılan veya görevden uzaklaştırılan personel hariç olmak üzere, hac farizasını yerine getirecek kamu çalışanlarına talepleri halinde; durumun belgelenmesi kaydıyla ve ilgili genelgenin yürürlüğe konma gerekçesi de dikkate alınarak, ibadetleri yerine getirecekleri süre boyunca yıllık izin verilebileceği ifade edilmiştir.

Önceki genelge ve bu yazı yıllık izindeki kısıtlamanın gerekçesini ortaya koymaktadır. Bu gerekçe doğrultusunda yıllık izin kullanımının kamu kurumlarının en üst amirlerinin takdirine bırakılarak gevşetilmesinin doğru olacağını düşünüyoruz. Çünkü, terör örgütleriyle hiçbir ilgisi olmayan birçok kamu personeli hak mahrumiyetine uğramakta, daha da önemlisi ise turizm sektörü ciddi bir darbe almaktadır. Elbette bu dönemde çok ciddi tedbirler alınmalıdır ama alınan tedbirlerin sonucunu en iyi ilgili kurumlar bileceği için kurumların en üst yöneticilerine güven duyularak takdir hakkı verilmesiyle hem daha etkili sonuç alınabilir hem de oluşacak muhtemel zararlar en aza indirilir. Şayet güven duyulmuyorsa bunların görevde tutulmamaları gerekir.

FETÖ VE DİĞER TERÖR MENSUPLARINI KAMU GÖREVİNDEN ATANLARIN SORUMLULUĞU VAR MI? 

Hem 667 sayılı KHK'de hem de 668 sayılı KHK'de personel hakkında değerlendirmede bulunacak amirler ve kurulların KHK kapsamında yaptığı işlerden sorumlu olmayacağı belirtilmiştir. Her iki KHK'de şu ifadelere yer verilmiştir; “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”

Bize gelen e-mailler ilgili ilgisiz birçok kamu personelinin açığa alındığı yönündedir. Bazıları ısrarla birilerini korumaya çalışırken bazıları da yüksek beklentinin etkisiyle elinde ateş, tutuşturacak odun aramaktadır. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, sesi çok çıkanlara ve goygoyculara dikkat edilmelidir. Eline kara alıp sağa sola saldıranlar, esasında bu süreci sabote etmek isteyenler ya da boş mezar bulsa yatacak liyakatsiz muhterisler olabilir.

İLGİSİZ MEMURLAR DA GÖREVDEN ALINDI

Görevden uzaklaştırmaların birden bire 70 binlere çıkması çok sağlıklı bir süreç işletildiğini göstermiyor. Bu zamana kadar PDY ile maalesef etkin bir mücadele yapılmamış, ya da ilgili ilgisiz birçok personel aynı torbaya doldurulmuştur. Bir de ciddi usul hataları yapılırsa, PDY'nin ekmeğine yağ sürülmüş olur.

Bir de bazı bakanlıkların açıklamalarında abartı hemen kendisini gösteriyor. Bir bakanlığın yaptığı açıklamaya göre 2 bin 100 kişi daha önce görevden alınmış ilave olarak da 245 kişi görevden uzaklaştırılmış. Bu bakanlığın merkez teşkilatının 2015 yılı sonu itibarıyla 530 dolu kadrosu olduğuna göre 2 bin 345 rakamında bir gariplik yok mu? Hadi bağlı ilgili kurumları da ilave edelim, yine de rakamlar sıkıntılı görünüyor. İşin özü bu konu öyle rakam savaşıyla çözülecek bir iş olmadığı gibi Sayın Cumhurbaşkanı'nı anlamayan adamlarla da bu işlerin çözülemeyeceği bilinmelidir.

AYNI HASTA İÇİN BİRDEN FAZLA MEMUR REFAKAT İZNİ ALABİLİR Mİ?

Biz üç kardeşiz, annem için toplamda 6 ay refakat izni kullandım. Diğer kardeşlerim de alabilir mi? Annem hala bakıma muhtaç halde tedavi görüyor. Yani aynı hasta için 3+3 ay mı alınabilir bu izin sadece?
Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 10'uncu maddesinde refakat iznine ilişkin esaslar belirlenmiştir. Buna göre, aynı kişiyle ilgili olarak aynı dönemde birden fazla memur refakat izni kullanamaz ve aynı kişi ve aynı vakaya dayalı olarak verilecek refakat izninin toplam süresi altı ayı geçemez. Yani siz ve kardeşiniz aynı anda refakat izni kullanamazsınız ama sizin refakat izninizin bitiminden sonra kardeşiniz de aynı sebepten dolayı refakat izni alabilir.