Kıdem Tazminatı Fonu kurulmalı mı?
Kıdem Tazminatı Fonu nedir ve kıdem tazminatı fonu kurulursa çalışanlara faydası olur mu? İşte her yönüyle kıdem tazminatı ve fonu...
Kıdem tazminatı fonunun kurulması, çalışma hayatında
uzun yıllardan beri tartışılan ancak uygulamaya geçirilemeyen
konulardan biri. 1980 yılından beri kanunlarda kıdem tazminatı fonu
kurulacağı yer almış olmasına rağmen bugüne kadar kıdem tazminatı
fonu uygulamaya geçirilemedi. Peki kıdem tazminatı fonunun
kurulması durumunda çalışma hayatında ne gibi etkiler
yaşanabilir?
İlk kez 1475 sayılı Eski İş Kanunu'nun halen yürürlükte olan
14'üncü maddesi ile düzenlenen Kıdem tazminatı fonunun
kurulmasına ilişkin, 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857
Sayılı İş Kanunu'nun geçici 6'ncı maddesinde "kıdem tazminatı
fonuna ilişkin kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin
kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesi
hükümlerine göre kıdem tazminatı haklarının saklı olduğu"
belirtilmiştir.
ÇALIŞANLAR KIDEM TAZMİNATI ALABİLİYOR
MU?
Adli ve idari makamlara intikal eden iş
uyuşmazlıklarının başında kıdem tazminatı alacakları gelmektedir.
Bu durumda bize kıdem tazminatının ödenmesi konusunda çalışma
hayatında bir sorunun olduğunu göstermektedir. 4857 sayılı İş
Kanunu'nun 25'inci maddesinin ikinci bendinde yer alan ahlak ve iyi
niyet kurallarına aykırılık hallerinden birini işleyen işçi kıdem
tazminatı alamamaktadır. Örneğin bir ayda kabul edilebilir mazereti
olmadan 3 iş günü işe gelmeyen veya işyerinde bir başka işçi
ile sataşan işçinin iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmeden fesh
edilebilmektedir. Düşünün 15 yıl bir işyerinde çalışan işçi
yukarıdaki iki fiilden birini işlediğinde bir kuruş bile kıdem
tazminatı alamamaktadır. Örneğimizde de olduğu gibi 15 yıllık
çalışmanın karşılığı olan kıdem tazminatı üç gün işe gelmemeye feda
edilmemelidir.
Kıdem tazminatının işçilere ödenememesinin bir başka nedeni ise işverenlerin iflas etmesidir. İşçiler kıdem tazminatlarını almak üzere işveren aleyhine dava açmakta ve davayı kazanmakta ancak işverenin iflas etmesi (ödenecek para olmaması) nedeniyle kıdem tazminatlarını alamamaktadırlar.
ÇALIŞMA HAYATINA NASIL YANSIYACAK?
Kıdem tazminatı fonun kurulması çalışma hayatına istikrar
getirecektir. Bazı işyerlerinde kıdem tazminatı ödememek için bir
yılını doldurmadan işçiler işten çıkarılmaktadır. Bazı işyerlerinde
işçiler değişik grup şirketlerinde bir yıldan az süreli
çalıştırılarak kıdem tazminatına hak kazanmaları engellenmektedir.
Ayrıca bazı işyerlerinde işçilerin kıdem tazminatına hak
kazanmaları için bir yılı doldurmalarının engellenmesi amacıyla
işçiler kayıt dışı çalıştırılmaktadır. Örneğin bir işyerinde 15 ay
ara vermeden çalışan işçinin kayıtlı çalıştığı süre 15 ay
gösterilme yerine işçinin kıdem tazminatına hak kazanmaması için 11
ay gösterilmektedir. Fonun kurulması durumunda bu tür uygulamalar
da ortadan kalkacaktır.
İŞVERENLER KIDEM TAZMİNATI FONUNUN KURULMASINDAN
YANA
Fonun kurulması işverenler yönünden toplu bir
maliyet unsurunu da ortadan kaldıracaktır. Örneğin küçük ve orta
ölçekli bir işyerinde 10 yıldan beri çalışan 10 işçinin emeklilik
nedeni ile işten ayrıldığını varsayarsak, işverenin bu işçilere
toplu ödeme yapması gerekeceğinden bu da işyerinin ekonomik
durumunu olumsuz olarak etkileyecek.
Antalya Akdeniz Sanayi Sitesi Başkanı değerli dostum Mehmet
Öztürk ile kıdem tazminatı fonunu konuştuk. Sayın Öztürk,
kıdem tazminatı maliyetinin beklenmedik zamanda işverenlerin
karşısına çıkabildiğini, işverenlerin böyle durumlarda sıkıntı
yaşadığını, bu tür sorunların yaşanmaması için kıdem
tazminatı fonunun bir an önce kurulmasından yana olduklarını ifade
etti.
Çalışma hayatının gerçeklerini göz önüne aldığımızda kıdem
tazminatı hakkını garanti altına almanın en makul yollarından biri
kıdem tazminatı fonunun kurulmasıdır. Fonun kurulması ile birlikte
idari makamlara yapılan kıdem tazminatı inceleme başvuruları, iş
mahkemelerine açılan kıdem tazminatı davaları da ortadan kalkacak
böylece binlerce işçinin mağduriyeti kendiliğinden sonuçlandırılmış
olacaktır. Bazı sektörlerde işçi devri azalabilir. İşverenler kıdem
tazminatını gerekçe göstererek işçi çıkarma yoluna gitmeyecektir.
Kıdem tazminatı ödemeleri sebebiyle işyerlerinin mali yapıları
olumsuz etkilenmeyecektir. Çalışma hayatımızın gerçekleri göz
önünde bulundurularak kıdem tazminatı fonuna yönelik olarak
yapılacak düzenlemelerin tüm kesimleri mutlu edecek bir yapıda
olmasına özen gösterilmesi çalışma barışına katkı
sağlayacaktır.
Güneş-Arif Temir