Şube müdürlüğü atamalarının ardından akılda kalanla

Milli Eğitim Bakanlığı 1709 şube müdürünün atamasını bugün tamamladı. Peki Şube müdürlüğü sınavıyla ilgili istatistikler ve atamaların ardından akılda sorular neler?

MEMURLAR- İşte MEB'in yaptığı Şube Müdürleri atamalarının ardından akıllara takılan sorular ve tüm merak edilenlerin cevapları..

Memurlar.net'ten Maksut Balmuk'un haberine göre, MEB Şube müdürü atamalarının ardından bir çok mail gelmiştir. Maillerden anlaşıldığı üzere bazı öğretmenlerin atandıkları il/İlçeler değişmiştir.

Bu anlamsız durumla ilgili yaptığımız araştırmada;

Kontenjan olarak belirlenen sayı olan 1709 atama yapılması gerekirken bazı kadroların boş kaldığı görülmüş ve durumun fark edilmesi üzerine sistem yeniden çalıştırılarak atamalar yeniden yapılmıştır.

Bu durumda puanda bir oynama olmamış, yerleri değişen sayısının çok olmadığı bilgisi gelmiştir.

Hatanın sistemde çalışan bir personelin dikkatsizliğinden kaynaklandığı belirtilse de böyle bir durumdan bir kişiyi sorumlu tutmak ne kadar doğrudur kamuoyunun takdirine sunuyoruz.

Bu hata açıklama yapılmadan önce tespit edilse ve kafalarda soru işareti bırakılmasa idi daha iyi olmaz mıydı?

ATAMA SONUÇLARINIZI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN...

Bu arada puanların açıklanacağını da haber vermiş olalım. Durum oradan daha net görülebilecektir.

Kafalarda var olan soru işaretleri giderilmiş değildir. Yazılı sınavda çok yüksek aldığı halde sözlü sınavdan düşük puan alan demeyeceğiz verilen öğretmenlerin hakları yenilmiş midir? Yenilmemiş midir? Diye tekrar soracağız.

Hatta ve hatta mülakattaki şaibe söylentilerinden öteye mülakatlar bitmeden kadroların paylaşımının yapıldığı iddiaları da insanlar arasında konuşulmaya devam etmektedir...

Bizden söylemesi...

Keşke eğitimde ya da diğer bakanlıklarda hile, şike, torpil değil de kariyer, liyakat konuşuluyor olsa idi. Mülakat zorunluluğu halinde dahi objektif komisyonlar, sendika temsilcilerinin katılımı, kamera kaydı, objektif sorular... sorulabilse ve şaibenin konuşulmadığı bir süreç yaşatılabilse idi... Kişi paralel, dik, yamuk, kare, dikdörtgen, düzgün, bir sendikalı ya da sendikasız ayrımı yapılmasa, konuşulmasa... kişi ne olursa olsun hakkediyorsa yani kariyer ve liyakati uygunsa atanabilse idi. Böylece kazanan, eğitim, ülke ve geleceğimiz olsa, devlete güven tesis edilmiş olsa idi...

Son temennimiz komisyon üyeleri dahil vicdanların rahat olması ve bir çok yorumda okuduğumuz gibi "hakkedenlere başarılar diliyor, hak etmediği halde atananlara hakkımızı helal etmiyoruz" diyen öğretmenlerin sesini duyurmak istiyoruz.