Süleyman Soylu'dan kıdem tazminatı açıklaması
Kıdem tazminatı için Çalışma Bakanlığı'nın son çalışmaaları ne durumda? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve yönetimiyle birlikte basına açık bir toplantı gerçekleştirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu,
çalışma hayatında gerçekleştirilen ve gerçekleştirilemesi planlanan
reformlardan kıdem tazminatına, siyasi gündemden terör olaylarına
kadar pek çok konuya ilişkin kritik açıklamalarda
bulundu.
Soylu, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve
beraberindeki heyeti makamında kabul etti.
SOYLU'DAN TERÖR MESAJI
Teröre destek veren devlet memurlarına müsaade etmelerinin mümkün
olmadığını bildiren Soylu, "Bir taraftan belediyede çalışacaksın,
diğer tarafta tünel kazıp oradan silah ve mühimmat takviyesi
yapmaya çalışacaksın. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil.
Devletin varlığını ve bağımsızlığını tehlikeye sokmaya çalışan
unsurların tamamı tasfiye edilecektir" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, çalışma hayatının tüm
taraflarının bakanlığı olduğunu belirten Soylu, sosyal tarafların
bakanlık üzerinde bakandan daha çok hakka ve hakkaniyete sahip
olduğunu söyledi.
SOYLU'DAN EK GÖSTERGE, 4A-4B-4C AÇIKLAMASI
Ülkenin belirlenen hedeflere ulaşmasının kamu, işveren ve çalışanların birlikte hareket etmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Soylu, "Ek gösterge, 4/a, 4/b, 4/c ve bütün bunların tamamının bu dönemde tekrar değerlendirmeye muhtaç olduğunu ifade etmeliyiz" diye konuştu.
Soylu, şöyle konuştu:
"BUNUN 657, 357, 557 İLE İLGİLİ YOK"
"Bir tarafta devlet memuru olacaksın, diğer tarafta akşam hendek
kazacaksın. Bir taraftan belediyede çalışacaksın, diğer tarafta
tünel kazıp oradan silah ve mühimmat takviyesi yapmaya
çalışacaksın. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu doğru
değil. Bu tespitlerin her biri yapılacaktır. Bunun 657 ile de 357
ile de 557 ile de hiçbir ilgisi yoktur. Devletin varlığını ve
bağımsızlığını tehlikeye sokmaya çalışan unsurların tamamı tasfiye
edilecektir. Kim ne söylerse söylesin."
Bir gazetecinin "Kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesiyle ilgili
çalışmanın ne aşamada olduğunu" sorması üzerine Soylu, her 100
çalışandan sadece 14'ünün kıdem tazminatını alabildiğini işaret
etti.
KIDEM TAZMİNATI TARTIŞMALARI
Herkesin kıdem tazminatını alabildiği bir yapıyı kurmak
istediklerini vurgulayan Soylu, "Biz bu yapıyı hakkaniyetli bir
sürece döndürmek durumundayız. Dosyanın kapağını daha yeni açtık.
Sosyal taraflarla bu konuyu görüştük. Hükümetimizin reform ve eylem
planı arasında bu da var. Şu anda biz çalışıyoruz, sosyal taraflar
da çalışıyor. Var olan haktan geri gitmek diye bir şey yok. Biz
alın terinin ve emeğin hakkını gözetmek için bu adımları atıyoruz.
Herkes bir günlük kendi kıdem tazminatını görebilecek. Bu işçi ile
işveren arasındaki tehditleşmeyi de ortadan kaldıracak" dedi.
EMEKLİ AYLIKLARINA PROMOSYON VERİLMESİ
Soylu, "Emekli aylıklarına promosyon verilmesi yönündeki görüşmelerin ne aşamada olduğu" sorusuna da "Bankalar Birliği ile bu konuyu konuştuk. Emeklilerimizin bundan istifade etmesini istiyoruz. Çabamız özellikle emeklilerimizi bundan en fazla istifade ettirmeye yöneliktir. Bu çalışmalar bir aşamaya gelmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumumuz çok titiz bir çalışma gerçekleştirdi. Bu konuda son aşamalara gelindiğini söyleyebiliriz" yanıtını verdi.
CHP'Lİ SEZGİN'E ELEŞTİRİ
"CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun PYD'ye yönelik
sözlerini nasıl değerlendirdiği" yönündeki bir soruya ise Soylu,
bunun CHP'nin bir paradoksu ve problemi olduğunu dile
getirdi.
Soylu, CHP'nin bu konuyu kendi içinde tartışması gerektiğini ifade ederek, "Silivri Cezaevi'nin önünde ulusalcılık, Londra'da PYD sevicilik olmaz. Bu CHP'nin iç tartışma alanına çekmesi gereken bir hadisedir. Türkiye'nin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü, Türkiye'nin ulusal güvenlik meselesini hiçkimse siyasi meze yapmamalıdır. Bu her birimizin sorumluluğu içerisindedir. Ankara'da 10. Yıl Marşı çalacaksın, Londra'da PYD'ye 'terör örgütü' diyemeyecek bir anlayışla karşı karşıya kalacaksın. Silivri Cezaevi'nin önünde de ay yıldızlı bayraklarımızla ulusalcılık ortaya koyacaksın. Adama sorarlar, 'Bu mu, bu mu?' Biz sorarız. CHP buna kendi uyumu içerisinde cevap verir. Onların vereceğe cevaba göre konuşuruz. Biz CHP'den hangi CHP olduğunun cevabını bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
KONCUK'TAN KRİTİK AÇIKLAMALAR
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Koncuk da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen değişikle iş güvencesinin kaldırılacağı yönünde iddiaların ortada dolaştığını söyledi.
Terör faaliyeti içerisinde olan memurların kamudan uzaklaştırılmasının Türk Ceza Kanunu ile mümkün olduğunu belirten Koncuk, terör faaliyetine karışmış memurlar gündeme getirilerek tüm memurların iş güvencesinden yoksun bırakılmasını doğru bulmadıklarını ifade etti.
Devlet Memurları Kanunu'nun ülkenin, kamunun ve çalışanların ihtiyaçları doğrultusunda değişebileceğini dile getiren Koncuk, devlet denilen yapının memurlarıyla anlam kazanacağını vurguladı.
Koncuk, esnek çalışma uygulamasına yönelik eleştirilerde bulunarak, "Çalışma hayatını daha da gevşetir, daha da sulandırır. Uzaktan kontrol yöntemiyle esnek istihdam falan böyle bir çalışma olamaz. Bizim ve diğer sendikaların bu konuda çekinceleri var" dedi.
KONCUK'TAN "KAMUDA ADALET" VURGUSU
Türkiye Kamu-Sen'in eylem yapan bir sendika olduğunu ama ülkenin
içinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle eylem kararı almadıklarını
belirten Koncuk, şunları kaydetti:
"Biz kamuda adalet istiyoruz. 'Benim adamım', 'senin adamın' olmasın. Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde bu ayrımcılığın kalkması gerektiğini ifade ettim. Hükümetin, çalışanlar ve sendikalar arasında taraf olmaması, yönetici atamaları konusundaki huzursuzlukların sona ermesi, kabiliyet ve liyakat esasına dayalı bir atama sisteminin getirilmesi son derece önemli. Milli Eğitim ve Sağlık başta olmak üzere birçok bakanlıkta yargı kararları maalesef uygulanmıyor. Yargı kararlarının uygulanmadığı bir ülkede hukukun üstünlüğünü nasıl sağlayabiliriz? Türkiye Kamu-Sen üyeleri vatansever insanlar. Bu insanların bir ayrımcılığa tabi tutulması asla kabul edilemez. Sendikalar arasında bir rekabet olsun, bakalım kim, neyi başarıyor görelim."