37 bin atama öğretmenin neyine yetecek?
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk öğretmen atamalarında ihtiyacın altında bir kontenjan ayrılmasını eleştirdiği açıklamasında "öğretmenler sadaka istemiyor" dedi.
ÖĞRETMENLER SADAKA DEĞİL ATAMA YAPILMASINI İSTİYOR
Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılan kadro sayısının 37 bin 706
olduğu açıklanmıştır. Bu demektir ki; Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl
yine öğretmen ihtiyacını karşılayamayacak, atama bekleyen
öğretmenler yine hayal kırıklığı yaşayacaktır. Öğretmen atamaları
ile ilgili Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı henüz bir açıklama
yapmamıştır. Ancak kadro sayısına baktığımızda Bakan Avcı'nın
eğitim camiasına nasıl bir açıklama yapacağını merak ediyoruz.
Bakan Avcı, “Kusura bakmayın öğretmen atamaları konusunda ne
Başbakanı ne de Maliye Bakanını ikna edemedim. Buna da şükür” mü
diyecektir? Ya da atama bekleyen öğretmenlere tıpkı Eski Bakan Ömer
Dinçer gibi başka işleri mi adres gösterecektir?
Ülkemizde atama bekleyen 350 bin öğretmen vardır. Her yıl eğitim
fakültelerinden 40-50 bin öğretmen mezun olmaktadır. Bu yıl Haziran
ayında mezun olacak öğretmenler ile birlikte atama bekleyen
öğretmen sayısı 400 bin'i bulacaktır.
Öte yandan ülkemizin öğretmen ihtiyacı da çok fazladır. Milli
Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını 128 bin olarak açıklamıştır.
Bakanlık okulların öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenler eliyle
gidermeye çalışmaktadır. Ülkemizde okullarda görev yapan ücretli
öğretmen sayısı 60 bin civarındadır. İki yıllık meslek yüksek okulu
mezunları, açıköğretim mezunları bile ücretli öğretmenlik
yapabilmektedir. Eğitimin kalitesini, verimini düşüren, iş
güvencesinden yoksun, girdiği ders başına ücret alan ücretli
öğretmenler ile Türkiye'nin nasıl bir geleceği olabilir?
Öğrencilerimiz nasıl dünya ölçeğinde bir eğitim alabilir? Türkiye
nasıl gelişmiş ülkeler ile yarışabilir, bilimde, sanatta, sporda
öncü ülkeler arasında yer alabilir? Üstelik 4+4+4 sisteminin
doğurduğu öğretmen ihtiyacını bile giderilememişken, bu kadar düşük
sayıda atama neyin nesidir? Çok sayıda branşta ihtiyaç olduğu
düşünüldüğünde, hangi branştan kaç öğretmenin atanacağı nasıl
belirlenecektir?
Türk Eğitim-Sen olarak Ağustos ayında 100 bin öğretmen ataması
yapılmalıdır diye bas bas bağırırken, MEB'e ayrılan 37 bin 706
kadro okulların dişinin kovuğuna yetmeyecektir. Eğitim sistemini
değiştiriyorsanız, sistemin doğurduğu öğretmen ihtiyacını da
karşılamak zorundasınız. Hem yılda bir kez öğretmen ataması
yapacaksınız, hem de kadro sayısını bu kadar düşük tutacaksınız. Bu
mudur ülke yönetmek? Bu mudur eğitim-öğretime önem vermek? Bu mudur
Türkiye'nin dünyada yarışabilmesi için gerekli koşulları
sağlamak?
Bilindiği gibi öğretmenler 2013 Şubat'ta atama yapılması için çok
mücadele verdi. Ama Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı taleplere kulak
tıkadı. Bu kez öğretmenler Ağustos ayında yapılacak tek atamaya
yoğunlaştı. Ancak Nabi Avcı umutları boşa çıkardı.
Sayın Avcı'nın öğretmen atamaları konusunda yorum yapmaması da
manidardır. Öğretmen atamalarına ilişkin açıklamaları diğer
Bakanlar yapmaktadır. Bu durum anlaşılır gibi değildir.
Ülkeyi yönetenler bu açıklamalarımız karşısında sakın ola ki bütçe
masalı anlatmaya kalkmasın. Başbakan, Türkiye'nin IMF'ye kalan 412
milyon dolarlık borcunun IMF'nin çeşitli hesaplarına aktarılarak
sıfırlandığını söylemedi mi? Başbakan Türkiye'nin dünyanın 17.
büyük ekonomisi olduğunu açıklamadı mı? Başbakan hazinenin dolup
taştığını övünerek anlatmadı mı? Madem öyle hodri meydan.
Türkiye'nin zenginliğinden bu ülkenin gençlerinin de yararlanmasını
sağlayın. AĞUSTOS AYINDA 100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPIN. Aksi
takdirde sizin kamuoyunu aldattığınızı, topluma yalan söylediğinizi
her fırsatta dile getiririz.
Milli Eğitim Bakanlığı o kadar şansız bir Bakanlık ki, son 11
yıldır eğitimin sorunlarına hakim olan, eğitimin ihtiyaçlarını
bilen, eğitimcinin dilinden konuşan cengaver bir Bakan gelmedi.
Buna Bakan Avcı da dahil. Nabi Avcı ne yazık ki pasif, sorunları
kulak arkası eden, adeta gölgesinden korkan bir Bakan
görünümündedir. Bu da eğitimciler camiasında büyük bir rahatsızlık
ve güvensizlik yaratmaktadır.
Bakana tavsiyemiz; daha fazla zaman kaybetmeden dikkatini biraz
eğitime vermesidir. Bu ülkenin öğretmenleri, eğitim çalışanları
Bakan'dan önemli, akılcı, yerinde icraatlar beklemektedir. Bakan
buna öğretmen atamalarından başlamalıdır. Bakan Avcı MEB'e ayrılan
sadaka gibi kadroyu kabul etmemeli, Ağustos ayında 100 bin öğretmen
ataması yapılması için ikna turlarına çıkmalıdır. Memleket
evlatlarını ve ülkenin geleceğini düşünen bir Milli Eğitim Bakanı,
gerekirse koltuğunu gözden çıkarır ama yine de elinden gelen her
şeyi yapar. Ayrıca okullarımız tek atama cenderesinden
kurtarılmalı, öğretmen atamaları eskiden olduğu gibi yılda iki kere
yapılmalıdır.
Bu noktada atama bekleyen öğretmenler de Ağustos ayında ciddi bir
atama yapılması konusundaki taleplerini Başbakanlığa, Milli Eğitim
Bakanlığına, Maliye Bakanlığı'na telefon, faks, mektup yoluyla
iletmelidir. Hükümet'te seçim sürecine gireceğimizi göz önüne
alarak, atama bekleyen öğretmenlerin taleplerine kulak vermelidir.
TÜRK EĞİTİM-SEN OLARAK 100 BİN'DEN DAHA AZ BİR ÖĞRETMEN ATAMASINI
KABUL ETMİYORUZ VE BUNUN TÜM SORUMLULUĞUNUN HÜKÜMETTE OLDUĞUNU İLAN
EDİYORUZ. Bu ülkeyi yönetenler bilmelidir ki: ÖĞRETMENLER SADAKA
DEĞİL, BU ÜLKENİN ÖĞRETMEN İHTİYACINI GİDERECEK KADAR ATAMA
YAPILMASINI İSTEMEKTEDİR.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.