Alan değişikliğinden pişman olan öğretmenler dikkat!
Cumhuriyet tarihinin en köklü değişikliklerinden biri olan 4+4+4 eğitim sisteminin uygulamaya geçmesi öğretmenleri mağdur etti. Alan değiştiren öğretmenlerin durumunu değerlendiren Eğitimci- yazar Mesut Kaymakçı, önemli bilgiler veriyor...
Yeni eğitim sisteminin beraberinde olumlu-olumsuz etkiler de getirdiği belirten Eğitimci- yazar Mesut Kaymakçı, alan değiştiren öğretmenlerin durumunu şöyle değerlendiriyor...
Yeni eğitim sistemin olumlu ve olumsuz yönlerini daha sonra
başka bir yazıda değerlendireceğiz. Zaten sistem de
hâlihazırda tam oturmuş değil. Yalnız şu var ki her yeni
sistem oturana kadar birtakım sorunların yaşanması normaldir. Fakat
bizim daha çok üzerinde durmamız gereken her yeni sistemin olduğu
gibi bu sistemin de mağdurlarının kimler olduğudur.
4+4+4 sistemini uygulamaya konmasıyla beraber çoğu sınıf öğretmeni
kendi okullarında “kadro fazlası” durumuna düştü. Çünkü ilköğretim
önceden 5 sene iken 4 seneye düşünce 1/5 oranında öğretmene
“kadro fazlası” olarak yol görünmüş oldu. MEB’in kısa
vadede bu öğretmenlere bir çözüm sunması gerekiyordu. Aksi
takdirde ilköğretim öğretmenlerinin beşte biri boşta
kalabilecekti. Sonuç olarak resmi rakamlara göre 2012 yılında
23 bin 559 sınıf öğretmeninin diğer alanlara, alan değişikliği
yaptı ve MEB çok büyük bir sorundan kurtulmuş oldu.
Bu alan değişikliği hakkı yeni sistemin oturması aşamasında kısa
vadede çözülmesi gereken sorun açısından bu açılım MEB açısından
çok yerinde bir karardı. Bu karar sonucunda isteyen öğretmenler
başka bir branşa geçebildi.
Yeni sistemin bir anda uygulamaya konması birtakım hataları da yanında getirdi. Örneğin: Bu yeni sistem hakkında bütün öğretmenlere yönelik olarak ne bir seminer ne bir hizmetiçi eğitim verilmedi. Yeni sistemin acemiliğinden ya da belirsizliğin getirdiği endişelerden dolayı branş değişikliği bazı eğitimcilere cazip geldi. Her şey bir anda olup bitince doğal olarak karar vermeler de biraz düşünmeden gerçekleşti.
Çok enine boyuna düşünmeyen eğitimci arkadaşlar branş
değişikliği yaptılar. Branş değişikliği yapan öğretmenlerden çoğu
yeni branşlarından memnun oldular. Birtakım sıkıntılar
yaşasalar da yine de zamanla halledebileceklerini düşündüler.
Yeni branşlarının ve yeni eğitim ortamlarının verdiği heyecanla
değişik araştırmalara girdiler. Öğrenci psiklojisi
ile kendileri de öğrenme heyecanına kapıldılar doğal olarak
mesleklerine daha bir sarıldılar. Fakat bu alan değişikliği herkes
için aynı sonucu doğurmadı. Bazıları seçtikleri branşta ya da
atandıkları yeni okulda beklediklerini bulamadılar.
Kısacası huzursuz oldular. Bir insanın çalışma ortamında yaşadığı
huzursuzluk onun hayatının tüm alanlarında da
hissedilmektedir. Özellikle eğitim alanında
huzursuz bir öğretmenin öğrencilerine mutluluk dağıtmasını beklemek
yanlış olur.
Milli Eğitim bir anlamda kendi sorununu kısa vadede çözmüş
oldu ama geride de sorunlu bir eğitimci grubu bıraktı. Bu
arkadaşların mağduriyetlerini göz ardı ya da akıl ardı edemeyiz.
Çünkü huzursuz olan ya da girdiği branşın hakkını veremediği için
üzülen arkadaşların sorunu sadece onları ilgilendiren bir durum
değil. Bu sorunun faturasını bütün eğitim camiası çekecek.
Özellikle de öğrenciler girdiği branşını sevmeyen, çalıştığı
ortamdan huzursuz olan ve bu yüzden psikolojisi bozulan
öğretmenlerden yeterince istifade edemeyecek. Öğrencinin
bunu hissetmesi bile motivasyonlarının bozulmasına sebep
olabilecektir.
MEB alan değişikliği yaptığı halde yeni konumundan memnun
olmayan eğitimciler için yeni bir seçenek sunmalıdır.
“Efendim onlar da acele edip alanlarını
değiştirmeselerdi.” cümlesi topu taca
atmaktır. Mevcut soruna ve mağdur öğretmenlerin durumuna
herhangi bir katkısı da olmayacaktır. Bu noktada ancak şu
yapılabilir: Yeni atama dönemi gelmektedir. Yeni atama
döneminden iki hafta kadar önce bu arkadaşların eski branşlarına
dönebilmeleri için açık olan okullardan birine atanmaları
sağlanmalıdır. Branş değişikliği ile beraber okul değişikliği yapan
arkadaşların eski okula dönmeleri durum itibariyle imkânsız
görünmektedir. Çünkü onların yerine başka bir öğretmen arkadaş
atanmış durumdadır. Bu şekilde yeni eğitim – öğretim
yılında alan değişikliği yapan öğretmenlerin eski branşlarına
dönmeleri sağlanabilir.
Mesut KAYMAKÇI