Atanamayan öğretmenler devleti yakacak!
Memur-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk Şubat'ta atama bekleyen öğretmenlerin seslerini duyurmak ve onlara destek olmak için bir basın bülteni yayınladı...
TAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİN ATEŞİ; BU SORUNU
ÇÖZMEYENLERİ, GÖRMEZDEN GELENLERİ ER YA DA GEÇ
YAKACAKTIR
Genel Başkanımız İsmail Koncuk’un facebook ve twitter sayfasında
‘Şubat’ta atama yoksa, oy da yok’ şeklindeki söylemi sosyal medyada
kısa sürede geniş yankı buldu. Şubat’ta atama yapılması için siyasi
erki harekete geçirmek isteyen Genel Başkanımız, atama bekleyen
öğretmenler tarafından büyük destek gördü. Genel Başkanımız
Koncuk’un bu söyleminin ardından atama bekleyen bir öğretmenimiz,
Başbakan’a "Şubatta atama olmazsa, size oy vermeyeceğiz" dedi.
Başbakan’ın öğretmenimize verdiği cevap ise ibretlikti. Daha
önceden bir vatandaşımıza ‘Ananı da al git” diyen
Başbakan, bu kez öğretmenimize “Al oyunu kendine
sakla" dedi. Yani kamuoyunda ikinci ‘Ananı da al
git” vakası yaşandı.
Bu olayın ardından bazı yandaş internet sitelerinde Genel
Başkanımızın şubat ataması bekleyen öğretmenleri yaktığına dair
yalan, iftira içerikli mesnetsiz haberler yayınlanmıştır. Bir
yerlere yaranmak adına yapılan bu haberler tamamen kötü niyetlidir.
Bugüne kadar her platformda atama bekleyen öğretmenlerin yanında
yer alan, onlar için sayısız eylem ve açıklama yapan, girişimde
bulunan, her zaman doğruları söyleyen, mahkemede şaşmayan
sendikamızı ucuz palavralarla sözüm ona itibarsızlaştırmaya
kimsenin gücü yetmez!
Başbakan ile ataması yapılmayan öğretmenimizin yaşadığı manidar
olaya gelince; öncelikle atama bekleyen öğretmenimizi tebrik
ediyoruz. Bu yürekli meslektaşımız, atama bekleyen öğretmenlerin
talebini yeniden kamuoyu gündemine getirmiş, siyasi erkin bu konuya
dikkatini çekmeyi başarmıştır.
Atanmak için yıllarca dikenli teller ile burun buruna gelen
öğretmenlerimizin artık canına tak etmiştir. Atama bekleyen
öğretmenlerin tepkilerini bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Dile
kolay, tam 36 öğretmenimiz atanamadığı için hayatlarının baharında
intihar etmiştir. Gençlerimiz ellerinde diplomaları ile
işsizlik girdabında yok olmaktadır, öğretmen atama politikası
onları giderek tüketmektedir, 350 bin öğretmenimiz yaşadıkları
belirsizlikten dolayı uykusuz geceler geçirmektedir. Tüm
bu nedenlerden dolayı öğretmenlerimiz, bu yıl Şubat ayında 30 bin
atama yapılması için büyük çaba sarf etmektedir. Bu nedenle atama
bekleyen öğretmenler oturma eylemi de yaptı, 29 Aralık tarihinde
sendikamızın öncülüğünde büyük bir yürüyüş ve miting de
gerçekleştirdi. Ancak Başbakan her defasında onları görmezden
geldi. Öyle ki, dondurucu Ankara soğuğunda günlerce oturma eylemi
yapan öğretmenlere Başbakan randevu bile vermedi.
Tüm bu yaşananlar atama bekleyen öğretmenler için kırılma noktası
oldu. Atama bekleyen bir öğretmenimiz, Başbakan’ın konuya dikkatini
çekebilmek için bu kez ‘Şubat’ta atama yoksa, oy da
yok” dedi. Başbakan’ın atama bekleyen öğretmenimize
yönelik kullandığı ifadeler ise çok kırıcıydı. Oysa bu ülkeyi
yöneten bir insanın fevri tepkilerden ziyade, bütünleştirici
söylemlerde bulunması gerekmektedir. Ülkemizde yaşayan herkese
saygı göstermek zorunda olan Başbakan, tüm vatandaşlarımıza eşit
mesafede yaklaşmalıdır. Başbakan “Bize kimin oy vereceği
belli” diyemez, kendisine tepki gösterenleri kategorilere
ayıramaz, bir tarafı sahiplenirken, diğer tarafı ötekileştiremez.
Şayet bu ülkeyi yönetiyorsanız, herkesi kucaklamak zorundasınız.
Zira 350 bin genç başka bir ülkenin genci değil, bunlar sizin
evlatlarınız, sizin değerleriniz, sizin namusunuz.
Başbakan artık tepkileri görmek ve atama bekleyen öğretmenlerin
acısını yüreğinde hissetmek zorundadır. Hak almak için mücadele
etmek gerekir. Başbakan hala bunu bilmiyor mu? Siyasi erkin sesi
çıkmayan, sürekli biat eden, eleştirmeyen insanlara kucak açması,
onların önüne imkânlar sunması, onları cilalaması, parlatması;
iktidara yönelik eleştiride bulunanları ise yaftalaması utanç
verici bir tablodur.
Ayrıca siz Başbakan da olsanız, aklınıza eseni yapamazsınız,
aklınıza eseni söyleyemezsiniz, insanları itham edemezsiniz.
Bu gençler ideolojik davranmıyor, siyaset peşinde hiç
koşmuyor. Onlar sadece hakkı olanı istiyor, yani iş ve ekmek
istiyor, mesleklerini yapmak istiyor. Bunu anlamak neden
sizin için bu kadar zor? Bu ülke insanlarını kategorize ederek,
ayrıştırdığınızın, böldüğünüzün farkında değil misiniz?
Bu ülkedeki her vatandaş sizin seçmeniniz. Onlara ‘oyunu da al git’
demeye hiç ama hiç hakkınız yok. 350 bin genç aileleri ile birlikte
milyonlarca insan demek. Milyonlarca oyda mı sizi
ilgilendirmiyor?
Başbakan artık şunun farkındadır: Ataması yapılmayan öğretmen
sorunu bundan sonra doğrudan kendisine yöneltilmiştir. Bu sorun
öylesine çığ gibi büyümüştür ki, Hükümete yönelik ciddi bir tepkiye
dönüşmüştür. Bu nedenle ataması yapılmayan öğretmenlerin
haykırışına kulak verilmeli ve Şubat ayında mutlaka 30 bin atama
yapılmalıdır. Biz ‘ihtiyaç yoksa atayın’ demiyoruz. ‘İhtiyaca uygun
atama yapın’ diyoruz ve ülkemizin öğretmen ihtiyacı olduğunu da
biliyoruz.
Aksi takdirde ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİN ATEŞİ; BU
SORUNU ÇÖZMEYENLERİ, GÖRMEZDEN GELENLERİ ER YA DA GEÇ
YAKACAKTIR.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.