Atanamayan öğretmenler seçimi bekliyor!

Milliyet gazetesinden Abbas Güçlü, atanamayan öğretmenlerin sorunlarına ilişkin olarak kaleme aldığı yazısıyla gündem oluşturdu.

Milliyet gazetesinden Abbas Güçlü, atanamayan öğretmenlerin sorunlarına ilişkin olarak kaleme aldığı yazısıyla gündem oluşturdu. İşte o yazı;

Kime ne sorsanız, herkes seçim sonrası diyor.

Ankara zaten kontak kapatmış durumda, arayın ki birini bulasınız.

İş dünyasında yaprak kımıldamıyor.

Çarşıdaki, pazardaki esnaf bile, hele bir şu seçim geçse de rahatlasak diyor.

Emlak sektörü de durmuş.

Alacak olan almıyor, satacak olan da satmıyor.

Esnafın, tüccarın, politikacının, bürokratın tamam seçimle işi olabilir.

Peki ya eğitimin seçimle ne işi var ki?

Sakın öyle düşünmeyin çünkü en ufak bir esintide bile eğitimde fırtınalar kopuyor.

Bırakın iktidarı, aynı parti döneminde bile, bir bakan değişikliğinde bürokrasi tepeden tırnağa yenileniyor, eski projeler çöpe atılıp yenileri geliyor...

Son 10 yılda böylesi hezeyanlara fazlasıyla şahit olduk.

Şimdi, hele bir de iktidar değişikliği konuşuluyor ki, müsteşarından genel müdürlerine, il ve ilçe milli eğitim müdürlerinden okul yöneticilerine kadar herkes panikte.

Çok basit bir şey soruyorsunuz aman ne olur şimdi değil, seçim sonrasında konuşuruz. Hele bir ortalık sakinleşsin diyorlar.

YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK, üniversiteler ve diğer akademik kurumlarda da durum farklı değil.

Hele hele dershaneler!

Seçimi en yakından onlar izliyor.

Niye?

Çünkü iktidar değişirse, dershaneleri kapatan yasa da değişir ve onlar da bıraktıkları yerden işlerine devam ederlermiş.

Yani anlayacağınız herkesin hayali farklı!..

Atama bekleyenler

Seçimi dört gözle bekleyenlerin en başında ise atama bekleyen öğretmenler geliyor.

Hemen her parti çok net sözler verdi.

Kimi atanamayan öğretmen kalmayacak dedi, kimi de 100-150 bin öğretmen atanacak sözünü verdi.

Nisan için 40 bin beklentileri vardı, olmadı. Mayıs için hala umutlarını koruyorlar ama zor gibi. Ancak siyasetin her türlü sürprize açık olduğunu da biliyorlar.

İşte bu yüzden, liderlerin tüm açıklamalarını en yakından izleyenlerin ve seçim bir an olsa da önümüzü görsek diyenlerin çoğunluğunu, işsizlikten artık canları burunlarına gelen milyonlar ve onların aileleri oluşturuyor...

Seçim sonrasında yaşadıkları hayal kırıklıklarına umarız bir yenisi daha eklenmez!..

Öğrenciler de umutlu

Siyaset belki de ilk kez bu kadar yoğun bir şekilde eğitimi ve gençleri hatırladı. Harçlar tümüyle kalkacak, öğrenim bursları üçe beşe katlanacak, öğrenciye ulaşım bedava olacak, yurtsuz öğrenci kalmayacak ve daha neler neler...

Söylenenlerin ne kadarı gerçek, ne kadarı kandırmaca? İşte onu görmek için bir an önce 7 Haziran gelsin istiyorlar...

Gençler hiç bu kadar seçim meraklısı değildi. Hatta seçme yaşı 18'e inmesine rağmen, sandığa en soğuk olan onlardı. Ama görünen o ki, bu vaatler onları da heyecanlandırmışa benziyor. Yani seçimin kaderini gençler ve işsiz evlatları gözleri önünde mum gibi eriyen anne babalar çizebilir. Bizden hatırlatması!..

TEOG zedeler

Seçimi hemen herkes bir şekilde istiyor, bekliyor ama bir grup var ki, artık mutlaka bir çözüm istiyor.

Kim mi onlar?

Sınavlar, özellikle de TEOG yüzünden, yıllardır kimyaları bozulan öğrenciler, öğretmenler, veliler...

Sınavların kalkmayacağına artık onlar da inanıyorlar ama hiç olmazsa adil, güvenilir, şeffaf, seçici ve en önemlisi de istikrarlı olsun istiyorlar.

Veli de, öğrenci de artık eziyetten, dayatmadan, kaostan bıktı...

Özetin özeti: Ülkemiz için, halkımız için hayırlısı ne ise 7 Haziran'da o olsun. Herkes sandığa güvenle gitsin, özgürce oyunu kullansın ve tercihlerini bilinçle belirlesin, gerisi zaten kendiliğinden gelecektir. Şimdiden hayırlı olsun...