Bakan Avcı atama sorununa çareyi buldu!

Atanamayan öğretmen sorununu çözmek için eğitim fakültelerini kapatmayı düşünüyorlar.

MEMURLAR -  Bab-ı Âli Toplantıları’nın 123.’sü Mektebim Okulları’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Milli eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın onur konuğu olduğu toplantı “Türk Eğitim Sisteminde Hedeflenen Dönüşüm ile Rekabetçi Global Düzende Yeni İnsan Kaynakları Vizyonumuz” başlığı altında düzenlendi. Toplantıda Türk eğitim sistemini değerlendiren Bakan Avcı, eğitimde yapılanma sürecini anlattı.

 ‘İhtiyaçlar da değişiyor’
 
- Geçmişin ihtiyaçlarına göre teşkilatlanmış bir bakanlığımız var ama zaman içerisinde ihtiyaçlar da değişiyor. Bizim de yapılanmamızı günün yeni sorulara ve muhtemel cevaplara göre yeniden örgütlememiz gerekiyor. 10-12 yıldır bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunu yapmaya çalıştığımız için de sık sık eğitimi yazboz tahtasına çevirmekle suçlanıyoruz.
 
- Eğitim fakültesini bitiren gençler biz öğretmen olmak için bu okullara geldik, şimdi siz öğretmenlik yapma şansı vermiyorsunuz diyorlar. Veremiyoruz. Çünkü bugünkü şartlarda bütün okullarımızda tekli eğitime geçtiğimizde, sınıfların ortalama mevcudunu 30’un altına düşürdüğümüzde en ideal koşullarda 95 bin öğretmen alabiliyoruz. Şu anda kendini atanamayan öğretmen diye vasıflandıran 300 bin kişi var. Eğitim fakültelerinde okuyanlarla birlikte 500 bine yaklaşıyor. Bunun çözümü yok. Bundan sonra problemin daha da ağırlaşarak sürmemesi için eğitim fakültelerinin çok büyük bir bölümünün kapatılması gerekiyor. Gücümüz yettiğince sıfırlayacağız.
 
‘Anadil temel değerimiz’

 
- Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitimciler olarak bizim görevimiz, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının önce ilkokullarda, bizi bir millet yapan temel değerleri öğrenmeleri ve içselleştirmeleridir. Bunun da başında anadil geliyor.
 
- İnsan kaynakları vizyonumuzdan biri de her çocuğumuzun özel yeterliliklerini zamanında ölçmek, belirlemek ve ona göre eğitim verebilmek. Uluslararası geliştirilen testler var. Bunlardan aldık ve şimdi millileştiriyoruz. Böylece her çocuğumuzu olabildiğince erken yaşta daha iyi tanıyacağız ve özelliklerine göre ona uygun eğitimi verebileceğiz. (Milliyet'ten Mine Özdemir)