Bunu yapmışsam herkes yüzüme tükürsün!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, MHP'nin hakkında açtığı gensoru önergesine çok sert açıklamalarda bulundu..
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kardeşinin sadece doktor olmadığını, aynı zamanda hastane yönetimi konusunda uzmanlaşmış çok az sayıdaki insanlardan birisi olduğunu belirterek, ”Sağlık Bakanı’na bir kere olsun kardeşimden bahsetmişsem, yüzüme hep beraber tükürebilirsiniz” dedi.
HEP BİRLİKTE YÜZÜME TÜKÜRÜN
Dinçer, MHP’nin hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde
eleştirileri yanıtladı.
”2003 yılına kadar eğitim çok iyiydi, öğretmenler ülkenin
en prestijli konumundaydı da biz onları aşağı çektik diyebilir
misiniz?” diyen Dinçer, 2002’de ortaöğretimde okullaşma
oranının yüzde 50, ilköğretimde ise yüzde 90 olduğunu bildirdi.
Dinçer, bu yapı içinde, Afrika ülkeleri dahil, 2009’da dünyada
ortaöğretimde okullaşma oranının yüzde 88 olduğunu ifade ederek,
”ABD toplam nüfusunun yüzde 40’ını üniversite mezunu
yapmaya çalışıyor. Japonya halkın yüzde 100’ünü üniversite mezunu
yapmaya çalışıyor. Türkiye’de ise biz lise eğitimini 12 yıllık
zorunlu hale getirdiğimiz için suçlanıyoruz” diye
konuştu.
Yeni bir vizyonla eğitim sistemini yapılandırdıklarını, bunu
bakanlıkta da uyguladıklarını dile getiren Dinçer, çünkü yeni
vizyonun yeni bir yapıyla olacağını kaydetti.
MEB'DE YENİDEN YAPILANMA NE AŞAMADA?
Yeniden yapılanmayla ilgili neler yaptıklarını anlatan Dinçer,
”MEB’i yeniden yapılandırmadan önce 35’den fazla yönetim birimi
vardı, sadece mesleki eğitimle ilgilenen 5 tane genel müdür vardı.
Hayat boyu öğrenme ile ilgili hiç bir çalışma yoktu.
Yeniden yapılanmayı gerçekleştirdikten sonra, teşkilatı daha küçük
ve etkin hale getirdim. Daha kısa, daha çabuk karar
verebilen, daha esnek bir yapıyla dünyayla uyum sağlayabiliriz. Şu
anda 20 civarında yönetim birimimiz var” dedi.
”Uyumsuzluğu giderdik”
Dinçer, yeniden yapılanmada, mesleki eğitimi tek çatı altında
topladıklarını, bu alandaki uyumsuzluğu giderdiklerini söyledi.
”Süratle, artık ders yerine, çağdaş ve modern dünyanın
eğitim tekniklerine uygun bir yapılanmayla ünite esaslı yapıyı
uygulayacak noktaya geldik” diyen Dinçer, Hayat Boyu
Öğrenme Genel Müdürlüğünü kurduklarını anımsattı. Dinçer, okul
öncesi eğitimde olduğu gibi ilköğretimde de eğitimi yüzde yüze
çıkarmak için çalıştıklarını vurguladı.
Ömer Dinçer, muhalefetin kendisini ”öğretmene önem verilmediği”
iddiasıyla eleştirdiğini ifade ederek, bakanlıkta öğretmenlikle
ilgilenen bir genel müdürlük yokken, öğretmeni geliştirecek özel
bir fonksiyonla oluşturulmuş genel müdürlük kurduklarını anlattı.
Dinçer, bakanlıktaki 9 basamaklı hiyerarşik yapıyı 4’e
düşürdüklerini söyledi.
MEB’in esnek ve hızlı çalışan bu yapısının birilerini rahatsız
etmiş olabileceğine işaret eden Dinçer, bu yapıyı kaldırabilecek
ciddi bir kadro çalışması da yaptıklarını bildirdi.
”393 şube müdürü sayısını azalttık”
Atamalarda liyakat ve ehliyete uyulmadığı konusunda da
eleştirildiklerini dile getiren Dinçer, önceki dönemde 393 şube
müdürü görev yaparken bu sayıyı 17’ye düşürdüklerini, 140 daire
başkanı, genel müdür yardımcısı ve genel müdür sayısını da 114’e
düşürdüklerini anlattı.
114 yöneticinin 54 tanesinin yüksek lisansını, 23’ünün doktorasını
tamamladığını belirten Dinçer, yüksek lisans ve doktorası olmayan
sadece 13 tane yönetici olduğunu bildirdi. Dinçer, ”Bu arkadaşların
tamamı en az 5 yıl ya da 10 yıl süreyle sahada öğretmenlik yapmış
insanlardan oluşuyor” dedi.
Bakan Dinçer, ”Bu arkadaşları ben göreve getirdim. Hepsi de göreve
gelirken ehliyeti ve liyakatı hesaplanarak göreve getirildiler. Bu
arkadaşlarımla bir yıl çalıştım. Başarılı olmadığını düşündüklerimi
değiştirdim” diye konuştu.
Talim ve Terbiye Kurulu’nda da aynı şeyi yaptığını, üye sayısını
10’a düşürdüğünü belirten Dinçer, ”Kurul daha önce, bakana yakın
öğretmenlik yapmış kişilerin girebildiği mekanken, orada nitelik
tanımlaması yaptım” dedi.
Öğretmenliği itibarsızlaştırma ile ilgili sözlerin kendisine
yakışmayacağına işaret eden Dinçer, o sözleri söylemediğini
kaydetti.
Bakan Dinçer, öğretmenlerin, eğitim sisteminin merkezinde olduğunu
vurguladı.
2003 yılına kadar alınan öğretmen ile bu tarihten sonra alınan
öğretmen sayısına bakılması gerektiğinin altını çizen Dinçer,
öğretmen kadrosunu artırarak, öğretmenin eğitim sistemi içindeki
yerini daha belirgin hale getirdiklerini söyledi.
Dinçer, öğretmenlerin maaşlarında da 2002’ye göre reel olarak yüzde
122’lik bir artış sağladıklarını bildirdi.
Kardeşi ve oğlu ile ilgili iddialar
Kardeşi ve çocuğu ile ilgili iddialara da değinen Dinçer, şöyle
konuştu:
”Ekşi ayran içmedim, karnım ağrımıyor. Benim kardeşim, ben
Başbakanlık Müsteşarı olmadan önce herhangi bir hastanede başhekim
yardımcısı idi. Dünya Bankası projesinde çalıştığı doğrudur. Ama bu
projede çalışan insanları Sağlık Bakanlığı seçmez, Dünya
Bankası’nın o projeyi destekleyen birimi seçer. Kardeşim sadece
doktor değil, aynı zamanda hastane yönetimi konusunda uzmanlaşmış
çok az sayıdaki insanlardan birisidir. Sağlık Bakanımız burada, 10
yılda bir kere olsun kendisine kardeşimden bahsetmişsem, yüzüme hep
beraber tükürebilirsiniz.
Oğlum ile ilgili iddia doğru değil dedikodudur. Benim çocuğum Türk
Hava Yolları’nda (THY) çalışmıyor. THY’nin de ortak olduğu bir
Amerikan firmasında çalışıyor. Buraya gelmeden önce ABD’de sigorta
şirketinde yönetici idi. Buraya transfer ettiler. Belki benim
çocuğum oradan yıl sonu itibariyle ayrılacak. Kardeşim ve çocuğum,
ben bakan olmasaydım, çok daha iyi yerlerde olacaklardı.”
İntihal konusunda suçlanmadığını ve ceza da almadığını vurgulayan
Dinçer, ”O dönemde bu durum sözkonusu olunca Tamer Koçel, ’bizim bu
konuda herhangi bir sorunumuz yok, intihal ettiğine ilişkin bizim
elimizde hiç bir bilgi yok’ dedi. YÖK, buradan bir şey
çıkaramayacağını düşündüğü için daha sonra uydurma bir mektupla
işletme yönetimi kitabı üzerinden bana ceza verdi. Vesayet
rejiminin zulmüne sahip çıkanların ağzında kokuşmuş ve çürük bir
sakız gibi var. Eğer onu çiğnemeye devam etmek istiyorlarsa
etsinler, o konuda alnım açık” dedi.
Daha sonra, MHP’nin Dinçer hakkında verdiği gensoru
önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, çalışma süresinin sona ermesi
nedeniyle, birleşimi, yarın saat 14.00’de toplanmak üzere
kapattı.