Eğitimcilere sosyal medya uyarısı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Sosyal medyanın sebep olacağı her bozulmayı eğitimciler dikkat ve özenle takip etmeli” dedi.
MEMURLAR- İlköğretim Kurumlarına Devam Oranlarının
Artırılması Projesi kapsamında gerçekleştirilen ‘Uluslararası Dil
Eğitimi Konferansı’, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın katılımıyla
yapıldı. İstanbul The Green Park Otel’de yapılan konferansa Bakan
Nabi Avcı’nın yanı sıra, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Baş
Katibi Javier Menendez Bonilla, Milli Eğitim Bakanlığı
bürokratları, uzmanlar ve akademisyenler katıldı.
TÜRKÇE ÖĞRETİMİNİ GÖZDEN GEÇİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR
Türkçe’nin yeteri düzeyde öğretilmediği için öğrencilerin yabancı dil öğrenmekte zorlandıklarını belirten Avcı, "Öğrencilerimize ana dillerini, Türkçeyi yeterince öğretemediğimiz için yabancı dillerin öğretiminde ve eğitiminde zorluklar yaşıyoruz. Artık her yerde ve her fırsatta sorulur hale gelen ’Neden yabancı dil öğrenemiyoruz veya öğretemiyoruz?’ sorusunun cevabını ararken bakmamız gereken yerlerden birisi de bu. Okullarımızdaki Türkçe öğretimini ciddiyetle gözden geçirmeye ihtiyacımız var ve geçiriyoruz. Öğrencilerimiz 30 soruluk bir Türkçe testindeki soruların çoğunu doğru cevaplandırabiliyorlar, fakat düzgün, etkili birkaç cümle yazamıyorlarsa dikkatlerimizi Türkçe eğitimine yöneltmeli, yöntemlerimizi gözden geçirmeliyiz" şeklinde konuştu.
SOSYAL MEDYA DİLİ YOZLAŞTIRIYOR
Sosyal medyanın dili yozlaştırdığını savunan Bakan Avcı, "Sosyal medyanın sebep olacağı her bozulmayı, her yozlaşmayı eğitimciler olarak dikkatle ve özenle takip etmeli, bu konuda ciddi tedbirler almalıyız. Bizim, Yunus Emre’nin, Evliya Çelebi’nin, Dede Korkut’un ışıltılı Türkçesine ihtiyacımız var. Bilmeliyiz ki Türk edebiyatının bin yıllık muazzam birikimi, Türkçe eğitimini cazip kılacak hazine değerinde bir kaynaktır. Türkçe öğretimi bir alanın, bir bilim alanının sınırları içine hapsedilmemelidir. Bütün öğretmenlerimizin, Türkçeyi etkili ve verimli, güzel kullanmaları ve öğrencilerimizi de bu konuda dikkatle takip etmeleri zaruridir. Yabancı dil öğretmenlerimizin de Türkçeyi iyi bilip kullanmaları, inanıyorum ki yabancı dil öğretmede makus talihimizi değiştirecektir. Dil öğretimi ve aslında bütün eğitimimiz hayata dair, hayatla yakın ve hayatla iç içe olmalıdır" ifadelerine yer verdi.
Konferansta konuşan Bakan Nabi Avcı, ‘İlköğretim Kurumlarına
Devam Oranlarının Artırılması Teknik Destek Projesi’nin, çocuklarla
okullar arasında sağlam bağların kurulmasını katkı sağlayacağını
umduğunu ifade etti. Avcı, "Unutmamak gerekir ki öğrencilerimizin
okula devamlarını artırmak, onların mutlu olacakları kendileri için
düzenlenmiş eğitim süreçlerinin hazırlanmasıyla mümkün
olabilecektir" dedi.
Çocukların dünyalarının yetişkinler tarafından sürekli
sınırlandırıldığını kaydeden Avcı, "Onların saf, hesapsız, renkli
ve coşkulu dünyalarına bizim de ihtiyacımız var. Buna karşılık biz
büyükler durmadan onların dünyalarını sınırlamakla meşgulüz.
Terbiye metotlarımızı, disiplin anlayışımızı, çocuklarımızın coşkun
dünyasını sıradanlaştırmak, bir kalıba sokmak için değil, onlara
bahşedilen merak, öğrenme, keşfetme arzularını kaybetmemeleri için
düzenlemeliyiz" diye konuştu.
TÜRKÇE ÖĞRETİMİNİ GÖZDEN GEÇİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR
Türkçe’nin yeteri düzeyde öğretilmediği için öğrencilerin yabancı dil öğrenmekte zorlandıklarını belirten Avcı, "Öğrencilerimize ana dillerini, Türkçeyi yeterince öğretemediğimiz için yabancı dillerin öğretiminde ve eğitiminde zorluklar yaşıyoruz. Artık her yerde ve her fırsatta sorulur hale gelen ’Neden yabancı dil öğrenemiyoruz veya öğretemiyoruz?’ sorusunun cevabını ararken bakmamız gereken yerlerden birisi de bu. Okullarımızdaki Türkçe öğretimini ciddiyetle gözden geçirmeye ihtiyacımız var ve geçiriyoruz. Öğrencilerimiz 30 soruluk bir Türkçe testindeki soruların çoğunu doğru cevaplandırabiliyorlar, fakat düzgün, etkili birkaç cümle yazamıyorlarsa dikkatlerimizi Türkçe eğitimine yöneltmeli, yöntemlerimizi gözden geçirmeliyiz" şeklinde konuştu.
SOSYAL MEDYA DİLİ YOZLAŞTIRIYOR
Sosyal medyanın dili yozlaştırdığını savunan Bakan Avcı, "Sosyal medyanın sebep olacağı her bozulmayı, her yozlaşmayı eğitimciler olarak dikkatle ve özenle takip etmeli, bu konuda ciddi tedbirler almalıyız. Bizim, Yunus Emre’nin, Evliya Çelebi’nin, Dede Korkut’un ışıltılı Türkçesine ihtiyacımız var. Bilmeliyiz ki Türk edebiyatının bin yıllık muazzam birikimi, Türkçe eğitimini cazip kılacak hazine değerinde bir kaynaktır. Türkçe öğretimi bir alanın, bir bilim alanının sınırları içine hapsedilmemelidir. Bütün öğretmenlerimizin, Türkçeyi etkili ve verimli, güzel kullanmaları ve öğrencilerimizi de bu konuda dikkatle takip etmeleri zaruridir. Yabancı dil öğretmenlerimizin de Türkçeyi iyi bilip kullanmaları, inanıyorum ki yabancı dil öğretmede makus talihimizi değiştirecektir. Dil öğretimi ve aslında bütün eğitimimiz hayata dair, hayatla yakın ve hayatla iç içe olmalıdır" ifadelerine yer verdi.
Konuşmasının ardından Bakan Avcı, katılımcılarla birlikte
hatıra fotoğrafı çektirdi.