Eşcinsel öğretmen davası sonuçlandı!
Eşcinsel olduğu için meslekten atılan öğretmenin uğradığı hak ihlaline ilişkin Danıştay’ın 2014 yılında verdiği karar açıklandı.
Öğretmenlik mesleğini sürdürdüğü sırada hakkında soruşturma açılan ve cinsel yönelimi dolayısıyla meslekten atılan eşcinsel öğretmenin hukuk mücadelesi başarıyla sonuçlandı. İdare mahkemesinin davayı reddetmesinin ardından kararı temyiz eden Danıştay’ın, eşcinsel öğretmenin meslekten çıkarılmasını hukuka aykırı bulduğu ortaya çıktı.
'Haysiyetsizlik ve iffetsizlik' maddesi ayrımcılığa temel oluşturmuştu
Kaos GL'den Yıldız Tar'ın haberine göre,
Öğretmen hakkında 4357 sayılı Kanun’un 7/e
numaralı “öğretmenlik mesleğiyle ilgili işler bakımından
haysiyetsizliği, iffetsizliği ve vazifesinde bırakılmasına mani bir
suistimali sabit olan öğretmenlerin bir daha meslekte ve
teşkillerinde kullanılmamak üzere meslekten çıkarılacakları”
hükmünden meslekten çıkartılma kararı verilmişti.
İdare Mahkemesi de öğretmenin itiraz davasını reddetmiş,
eşcinselliğin 4357 sayılı Kanun’un ilgili 7/e maddesi kapsamında
işten atılma gerekçesi olduğunu savunmuştu.
Disiplin soruşturmasıyla işini kaybeden ve itirazları reddedilen
öğretmen davayı Danıştay’a taşıdı. Danıştay da emsal olabilecek bir
karara imza atarak memurların eşcinsel oldukları için işten
atılmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Danıştay ilgili ayrımcılık maddelerini hatırlattı
Vakayı değerlendiren Danıştay Anayasa’nın kanun önünde eşitliği
düzenleyen 10 maddesinde yer alan “kanun önünde ayırım
gözetilmeksizin eşitlik” ifadesini hatırlattı.
Kanunun “özel hayatın gizliliği ve korunması”başlıklı bölümüne
atıfta bulunan Danıştay uluslararası anlaşmalara da değindi. Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı”
başlıklı 8. maddesi ve “Ayrımcılık yasağı” başlıklı 14. maddesi
karara referans olarak gösterildi.
Danıştay dava konusu fiilin gerçekleştiği süreçte 4357 sayılı
Kanun’un ilgili 7/e maddesinin yürürlükte olduğunu ancak “davacının
özel hayat alanı içerisinde rızaen eşcinsel ilişki kurması
nedeniyle cezalandırılması karşısında, söz konusu fiilin
Anayasa’nın 20/1. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8.
maddesi uyarınca özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı”
kapsamında olduğunu belirtti.
'Eşcinsel eğilimlerini okul içinde yansıtmıyor, öğrencileriyle ilişkiye girmiyor'
Danıştay kararını şöyle açıkladı: “Davacının eşcinsel
eğilimlerini okul içerisinde yansıttığına veya okul dışında olsa
bile öğrencileri ile bu şekilde bir ilişkiye girdiğine dair bir
delil, tespit veya tanık bulunmamaktadır. Disiplin soruşturması
aşamasında ifadeleri alınan ve davacıyla aynı okulda görev yapan
öğretmenlerin ve yöneticilerin, davacının herhangi olumsuz bir
hareketini görmediklerini ve disiplin soruşturmasına konu olayla
ilgili bir duyumlarının olmadığını beyan ettikleri
görülmektedir.”
Danıştay, bu nedenle, davacının “mahremiyet alanı içerisinde
rızasıyla eşcinsel ilişkiye girmesinden ibaret olan fiilinin, 657
sayılı Yasa’nın 124/2. maddesi uyarınca Memur Disiplin Hukukunu
ilgilendiren bir yönünün bulunmadığı ve disiplin suçu
oluşturmadığını” belirtti ve meslekten çıkarma cezasını iptal
etmeyen idare mahkemesi kararını bozdu.
'Çalışma hayatında ayrımcılığa karşı başlangıç oluşturabilecek bir karar'
Kararı KaosGL.org’a değerlendiren Kaos GL
Derneği’nden Av. Hayriye Kara, “Özel hayatın gizliliği ve
korunması üzerinden verilen bir karar olsa da ayrımcılığa ilişkin
maddelere atıfta bulunulduğu için olumlu ve emsal olabilecek bir
karar” dedi.
Kişilerin cinsel yönelimlerinden ötürü meslekten atılmasının
ayrımcılık olarak değerlendirilmesi ve ayrımcılık yasağından karar
verilmesi gerektiğini ifade eden Kara, “Eşcinsel olduğu için işten
çıkartılan çok fazla memur var. Bu karar, bu kadar yoğun yaşanan
bir ayrımcılığın önüne geçilmesi noktasında bir başlangıç olabilir”
şeklinde konuştu.