Formasyon tercihlerinde bunlara dikkat!

Üniversitelerdeki pedagojik formasyon programlarına yerleşmek için tercih süreci başladı. Adaylar yarın akşama kadar tercih yapabilecekler. Peki tercih sırasında dikkat edilmesi gereken önemli hususlar neler?

Bu sene merkezi olarak yürütülen bu süreçte başvurular yarın sona erecek. Tercihler konusunda izlenmesi gereken yol, ÖSYM web sitesinde yayınlanan 2013 Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı Tercih Kılavuzları'nda anlatılıyor.

Akşam haberine göre, Sitede hem ÖSYM hem de YÖK tarafından hazırlanmış iki kılavuz var. İkisindeki bilgiler birbirlerini bütünlüyor. Adayların her iki kılavuzu da dikkatle incelemesini öneririm.

Dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar...

- Tercih yapabilmek için 2010 ALES Sonbahar Dönemi ile 2011-2012-2013 yıllarında herhangi bir ALES'e katılmış ve puanı hesaplanmış olmak gerekiyor.

- Tercihlerin geçerli olması için adayın tercih işleminin son günü itibariyle mezun durumda olması şart. Mezun durumunda olmayan adaylar tercih yaparak bir programa yerleştirilseler bile ilgili üniversite tarafından kayıtları yapılmıyor.

- Adaylar, Pedagojik Formasyon Eğitimi yapılabilecek programlardan en çok 30 tercih yapabiliyorlar. Ancak tercihlerin tümünün kullanılması zorunlu değil.

- Adayların programlara yerleştirme işlemlerinde ALES puanının %60'ı, akademik not ortalamasının %40'ı alınarak Formasyon Yerleştirme Puanı hesaplanıyor.

- Adayların akademik not ortalamaları, 100'lük sistem üzerinden değerlendirmeye alınıyor. Mezuniyet notu 4'lük sisteme göre olan adayların notlarının 100'lük sisteme dönüştürülmesinde YÖK tarafından hazırlanan dönüşüm tablosu kullanılıyor. Bu dönüşüm kılavuzda Tablo-3'te verilmiş.

- Aynı programı tercih etmiş olan adayların puanlarının eşit olması durumunda, söz konusu programı daha üst tercihinde gösterene, eşitlik yine sürdüğü takdirde mezuniyet tarihi günümüze daha yakın (yeni mezun) olana, eşitlik yine de sürdüğü takdirde doğum tarihi günümüze daha yakın (yaşı küçük) olana öncelik veriliyor.

Gündemin sıcak konusu dershaneler ile ilgili bir paylaşımda bulunmak istiyorum. Prof.Dr. Üstün Ergüder'in liderliğinde Eğitim Reformu Girişimi ya da kısa ismi ile ERG, yıllardır eğitim sistemimiz ile ilgili konularda bilimsel derinliği olan tarafsız çalışmalar ve etkinlikler yapıyor. Ne zaman eğitimle ilgili çok boyutlu ve kamuoyunda tartışılan bir gelişme olursa, ERG'nin o konuda yayınladığı raporları okumak akılcı bir son değerlendirme yapabilmek için gerekli oluyor.

ERG'nin yaptığı son çalışma dershanelerin kapatılmasının eğitimde fırsat eşitliği yaratıp yaratmayacağı konusunda. Çalışmanın yönetici özetinden bazı bulgular şöyle:

- Türkiye'de dershaneye gitmenin üniversite giriş sınavında elde edilen başarıya etkisini araştıran çalışmaların ortak bulgusu dershaneye gitmenin başarıyı yükselttiğidir.

- Dershaneye gitmek anne-baba eğitimi ve gelir durumu ile yakından ilişkilidir.

- Dershanelerin Türkiye genelinde dağılımı homojen değildir.

- Öğrencilerin okuldaki akademik başarısı ve motivasyonu da dershaneye gitme olasılığının temel belirleyicilerinden biridir.

- Okulların öğrencileri üniversite sınavlarına hazırlayamaması ve okulda verilen eğitimin niteliğinin göreli düşüklüğü, dershaneyi tercih etmenin ardındaki en önemli nedenlerdir.

- Mevcut ortaöğretime geçiş sistemi ile öğrencilerin akademik başarıları temelinde farklı lise türlerine ayrıştırılmalarının fırsat eşitsizliği üzerindeki olumsuz etkisi, dershanelerin eşitsizlik üzerindeki olumsuz etkisinden çok daha büyüktür.

Sonuç olarak ERG'ye göre mevcut akademik çalışmalar temelinde dershanelerin hangi yönde, ne ölçüde, kimin için fırsat eşitliğini etkilediğini belirlemek mümkün değil.

Eğitim ile ilgili her türlü tartışma ve kararın siyasi faktörlerden bağışık kalması dileği ile...