Her şeye rağmen tatil ve yeni ufuklar
Bulunduğumuz yerin doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri, müzeleri, etnografik yaşamı, gündelik işleri bizler için en güzel birer öğretmendirler.
MEMURLAR- İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimiz için yaz tatili 13 Haziran 2014 Cuma günü karnelerin alınması ile başladı. Nerede ise yaz tatili başlayalı bir aylık süre tamamlanıyor. 2013-2014 eğitim öğretim yılı da diğer eğitim öğretim yılı gibi çok yoğun ve hareketli geçti. Yaz tatili geldiği hâlde eğitim dünyasında tempoda hiçbir eksilme yok. Biz eğitim yazarları da bu yoğun gündemin peşine takılıp hâlâ sınavlar, sınav sonuçları, sınav sonuçlarına göre yerleştirmeler, atamalar… konusunda kalem oynatmaya devam ediyoruz.
Bu gün gündemin dışına çıkıp, tatile çıkmamış olmamıza rağmen tatilin içerisinden bir yazı yazalım istiyorum. Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlüğü’nde tatilin tanımlarından biri; “Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre” olarak veriliyor. Tatilde eğitim ne kadar verimli olur hep tartışılmıştır. Fakat eğitim dediğimizde hep formal olarak belli kurallar çerçevesinde yapılan çalışmalar aklımıza gelmesin. Yine hâlâ cevabı bulunamamış meşhur tartışma konularımızdan biri de “Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” şeklinde somutlaştırılan münazara konusudur.
Münazaralarda tabiî ki seçtiği konuyu en iyi savunan taraf
kazanır. Fakat hayatta ise hem çok okuyan, hem de gezerken etrafını
bilerek, görerek, bilinçli bir kişilik sergileyen kişiler kazanır.
Şu an tatil için hepimiz güzel memleketimizin bin bir köşesinden
birine ya da dünyamızın çeşitli ülkelerinden birine dağılmış
durumdayız. Tatili sürekli yaşadığı yerde geçirenler için de durum
farklı değildir.
Ekrem Aytar'ın yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN