İl içi mağduru öğretmenlerden mesaj var
İl içine ve öğrenim durumuna hak verilmemesi; önce anayasanın eşitlik ilkesine aykırı, sonra da MEB’in kendi çıkardığı yer değiştirme yönetmeliğine aykırı. İşte mağdurların tepkiler...
Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme
Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde özür durumu başlığı altındaki
35. maddenin 2 nolu alt maddesinde (2) İl içinde ve iller
arasında yapılacak özür durumuna bağlı yer değiştirmelere ilişkin
duyuru ve başvuruları birlikte alınır. Yer değiştirme suretiyle
atamalar, öğretmenlerin tercihleri dikkate alınarak hizmet puanı
üstünlüğü esas alınarak yapılır. İl içine ve öğrenim
durumuna hak verilmemesi; önce anayasanın eşitlik ilkesine aykırı,
sonra da MEB’in kendi çıkardığı yer değiştirme yönetmeliğine
aykırıdır.
Ankara, Konya, Antalya vs. gibi bazı illerde ilçe ve köylerin
mesafesi birçok iller arası mesafeden fazladır. Örneğin:
Manisa-İzmir arası 36 km, Adapazarı-İzmit arası 37 km, Ordu-Giresun
arası 44 km, Burdur-Mersin arası 50 km, Edirne-Kırklareli arası 62
km, Ankara-Kırıkkale arası 76 km, Adana-Mersin arası 69 km,
Ordu-Giresun arası 44 km, Kilis-Gaziantep arası 66 km, Bolu-Düzce
arası 45 km, Bursa-Yalova arası 69 km, İzmit-Yalova arası 65 km,
Nevşehir-Aksaray arası 75 km, Ardahan-Kars arası 79 km,
Siirt-Batman arası 89 km, Zonguldak-Bartın arası 89 km,
Trabzon-Rize arası 76 km’ dir. Bu örnekler daha birçok il için
uzatılabilir.
MAĞDURLARIN AĞZINDAN MAĞDURİYETLER…
1) Bugün sendika yetkilileri ile görüştüm. Geçen
sene şubat ta il içine tayin hakkı verilmemiş ve dava açılmış; ama
sonuçlanmamış. Halen devam ediyor. Bu sene il içinde norm fazlası
öğretmenlerle boş yerler doldurulmuş. Tabi bunlar geçerli sebep
olmasa gerek. Başkalarının yaptığı yanlışı neden biz ödüyoruz
anlamakta zorlanıyorum.
2) Geçen yıl aralık döneminde özür grubu yapıldı;
ama sadece il dışına yapıldı. İl içinde 100-150 km ve geliş-gidiş
imkanı olmayan yerlerde çalışıp özür grubuna başvurular alınmazken,
60-70-80 km mesafe olan il dışı atamalar yapıldı. Tabi ki il dışı
olacak, lakin il içi mağdur edilmeyecek…
3) Bilsem ki tüm eşlerin kavuşacak, kendimi
bakanlık önünde yakarım! Ama Bir dakika yaa benim canım kızım var
:(
4) İlde çalışıp ayrı kalmak çok zor ve bakanımız
-sağ olsun- bu durumu özür olarak bile görmüyor.
5) İl içi özür grubu mağduriyeti devam ediyor.
Bazı iller arası uzaklık 50 km civarında iken il içi uzaklık
200-250 km’yi buluyor. Nedense bakanlık iller arası özür grubu
atamasını fazlaca görüp daha çok yer veriyor; ama bizim de
ailelerimiz olduğunu unutuyor!
6) Ya anlamıyorum, aklım almıyor! Neden il içi
yok? Yeter artık il dışı eş durumu tayini isteyen öğretmen 30-40
puanla geliyor, bizler 150 puanla kalıyoruz. Bir Allah’ın kulu
okumuyor mu bunları! Ne yapacağız anlamıyorum çok canım sıkıldı
nereye kadar gidecek bu???
7) Bu ne ya şoktayım! Biz 190 km yolla ne
yapacağız? Hafta sonları mı görüşeceğiz hayatımız boyunca? Kar mı
yağacak,çocuk mu hastalanacak, yollar mı kapanacak, aileme
ulaşamayacak mıyım?!… Ben artık bunları düşünmekten psikolojik
hasta oldum Allah kahretsin!.. Memurluğa geçene bile hak verilmiş,
iki il arası 40-50 km olan yerlerdekiler bile eş durumu tayini
isteyebiliyor, ama 190 km mesafede olan bizler tayin
isteyemiyoruz!
8) Önceliği herkes ister; ancak il içinin bir an
önce halledilmesi lazım. Aileme 180 km, komşu ile 12 km uzaktayım.
Bu mu eş durumu tayinlerindeki adalet?
9) Arkadaşlar, bence de bu sene şubatta eş durumu
ataması olacak gibi geliyor. Facebook'ta kurulan gruplara
girdiğimde “İl içi özür ataması içinde bir çalışma yapılsın.”
yazdığımda çoook büyük tepkilerle karşılaşıyorum. Öğretmen
arkadaşlar, “Keşke bizde sizin gibi olabilsek!” diyorlar. Onlar
sadece kendilerini mağdur, kendilerini haklı zannediyorlar. Aynı
ilde olsak da eşimizden ve çocuğumuzdan ayrıyız. Akşam aynı evde
olamıyoruz. Kimse eşinden ve çocuğundan ayrı kalmak istemiyor.
Ortada ortak bir sorunumuz var. Herkes eşiyle ve çocuğuyla bir
arada olmak istiyor. Umarım şubat ayında il içi eş durumu ataması
da yapılır. Yoksa 20-30 puanlı arkadaşlar bizim önümüze geçecekler.
Zaten onlar da o yüzden il içi özür atamasının yapılmasını
istemiyorlar. Umarım kimse mağdur olmaz.
10) Sayın Bakanlık Yetkilileri, bizi unuttunuz;
ama eşimle aramızda 5 saat-220 km var.
11) Her gün bir arkadaşımız daha il içinde
ailesinden uzakta yaşamaya başlıyor ve kimse bu düzene “Dur”
demiyor.
12) Hata yaptıkça atama yaptılar; ama tabi ki
hiçbirini unutmayacağız. İl dışı mağduruyken il içi mağduru olduk.
200 km uzağa atama(!) pardon sürgün yaptılar!
13) Arkadaşlar durum o ki artık umut tükendi… İl
içi özür atamasında bizi mağdur olarak gören yok maalesef ...Hiç
bilmezler ki il içinde bile 2-2,5 saatlik mesafede eşlerin
olduğunu, böyle ailelerin yaşadığını…
14) Anlayamıyorum! Arası 60 km olan iki ilde
yaşayanlar faydalanabiliyor; bizim aramızdaki 190 km görmezden
geliniyor!
15) Eşlerimizle ne zaman aynı evi paylaşacağız?
Bıktım artık! Hafta sonundan hafta sonuna görüşüyoruz. Böyle aile
mi olur? Şimdi havalar soğuduğu için hafta sonları da
görüşemiyoruz! İl içi eş durumu neden unutuluyor anlamış değilim!
Eşimle aramızda 120 km var insaf! Her gün bir saat gitmeye bile
razıyım, en azından yakın yerlere tayin hakkı doğsun!
16) Eşim ve ben Sivas’ın Zara ile Gemerek
ilçelerinde görev yapmaktayız. Malum olduğu üzere her ne kadar aynı
il sınırları içerisinde olsak da yaklaşık 200 km (2.5 saat)
uzaklıktayız. Bakanlığınızın il dışındaki özür durumuna verdiği
tayin hakkını il içi özrü olan öğretmenlere de göstermesini
diliyoruz. Aile bütünlüğünün sağlanması ve gelecek nesillerin daha
sağlıklı yetişmesi adına mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.
Sayın Başbakanın belirttiği gibi evimin önüne okul istemiyorum. En
azından bu durumda olan öğretmenlerin birbirine daha yakın yerlerde
görev yapması için çalışma başlatmanızı istiyorum. Unutulmasın ki
Sivas ve Konya gibi yüzölçümü büyük şehirler de aralarında 350-400
km mesafe olan ilçeler ve köyler var bunlar unutulmasın istiyoruz.
Kısacası İL İÇİ ÖZRÜ OLANLARA tayin istiyoruz.
17) Ben de ağustos ayında eş durumundan
yerleşemedim. 3 aylık bebeğim var. 150 km uzaklıkta ilçe. İlin en
ücra köşesinde ve mahrumiyet bölgesinde. Kaloriferli bir apartman
var; ama orası da dolu, boş daire yok. Öğretmen evi de aynen öyle.
Biz mağdur değiliz ama işte…
18) Evimle okulumun arası 150 km. Mecburen ev
tutmak zorunda kaldım. Kiram 400 tl, yakıt 250 tl yeme içme 300 tl.
Çarp 2’yle… Hafta sonları git gel, en az 300 tl desek maaşım il içi
mağduru olduğum için uçup gidiyor. Bunlar maddi boyutu.. Manevi
boyutu ise iki ayrı ev, iki ayrı yaşam. Nerde aile bütünlüğü? 15
yıllık öğretmenim ve artık fedakarlık yapmak istemiyorum. Bunun adı
fedakarlık değil hak gaspıdır. Yoruldum artık 3 yıldır görmezden
gelinmekten!
19) Ben Erzurum’un Karayazı ilçesinin bir köyünde
çalışıyorum. Atandığımda bebeğim 8 aylıktı, şimdi 2 yaşında ve bana
“nene” diyor. Çocuğum için şapkadan çıkan tavşan gibiyim. Eşim
deseniz kendi kendine yetmeye çalışıyor, iş yükü çok ağır.
Annecağızım babamı bırakıp dinlenmesi gereken yaşlarında torun
bakmaya başka bir ile geldi. Bizde iki ailenin düzeni bozuldu. Ben
yaşadığım zorlukları anlatmıyorum bile. Terör yok derler, köylü
teröriste “terörist” dediğimiz için üstümüze yürüyor, kapımızın
önünde ayak izleri ile uğraşıyoruz. Telefon çekmiyor, çığ düşüyor,
yol kapanıyor, elektrik gidiyor, bazen bir hafta gelmiyor… Bunlara
yine katlanırım; ama aile olmayı unuttum. Yemeğimi yapıp akşam
eşimle çocuğumla yemek istiyorum. Çok mu? Allah yardımcımız
olsun…
20) Mağduriyetimizi anlatmaya nereden
başlayacağımı inan bilemiyorum. Öyle bir noktaya vardı ki işler,
artık başımıza ne gelecek korkusuyla uyanıyoruz. Yaptığımız hiçbir
işten zevk alamıyoruz. Bir söz vardır ya “Marifet iltifata
tabidir.” diye. Öğretmenler artık hiçbir şekilde takdir görmüyor,
bir de üstüne ağır ithamlarda bulunuluyor. Cami avlusundaki yem
bekleyen güvercinlere benzetilerek verdiği emekler ve yaptığı
fedakarlıklar görmezden geliniyor. Keşke avludaki güvercinler kadar
hür olsak da haklarımızı rahatça kullanabilsek... “Bu hakkımız da
elimizden alınır, hakkımızı kötüye kullandığımız düşünülür.” diye
hiçbir şey yapamıyoruz. Özlük haklarımızı elimizden alınıp sonra
lütufmuş gibi sunulmasından bunaldık artık. 2011’de Van Erciş’e
atandım. Orda da sizin de bildiğiniz gibi 7.2 depremiyle maddi
manevi büyük bir yıkım yaşadık...Enkaz altından çıkıp sınıflara
koştuk... Öğrencilerimize bizden, bize de öğrencilerimizden başka
kimse destek olmadı. O yılın hafta sonu ve yarıyıl tatili de dahil
bütün tatillerimizden feragat ettik. Ailemizi koca bir yıl görememe
pahasına da olsa her an ölümle burun buruna geldiğimiz, hiçbir
şekilde can güvenliğimizin olmadığı bir yerde; evsiz, parksız soğuk
kış şartlarıyla öğrencilerimizle o koca enkazı kaldırdık. Bundan
hiçbir zaman gocunmadım; ancak insanın zoruna giden bütüüün
bunların görmezden gelinip öğretmene yürürlükte verilmiş; ancak
gerçekte verilmemiş halka da verilmiş gibi gösterilen haklarının
kullandırılmaması. Ömer Dinçer bizi oraya resmen çivi gibi çaktı..
Hiçbir hakkımızı kullanamadık. Deprem tayini isteyen
arkadaşlarımdan 24 saat enkaz altında kalma belgesi istediler...
Hiç abartmıyorum, enkaz altında 20 saat kaldım diye tayini kaçıran
ve üzülen, keşke 4 saat daha kalsaydım diye ölümüne dua eden
arkadaşlarım oldu.” El insaf, minel vicdan.” diyorum. Eşim
Erzurum’un Oltu ilçesinin bir köyünde öğretmen. 2012’nin yaz ayında
asker olduğu için ağustos eş özrüne başvuramadı. Dolayısıyla ben
başvurdum; ama Erzurum gibi bir ilde, “Bütün ücra köşelerinde dahi
sınıf öğretmenliğinde açık yok.” dediler. Ben de “Şubatta özür
grubu ataması olmayacak.” açıklamasıyla “Seneye ne olur ne olmaz,
zaten sınıf öğretmenleri norm fazlası ve bütün illerde fazlalık
var, daha birkaç yıl yer açılmaz.” diye düşünerek alan
değişikliğiyle Erzurum’un Aşkale ilçesine atandım. Eşimle aramızda
170 km var ve sadece hafta sonları Oltu’ya gidiyorum... Benim
durumumda ve daha kötü durumda olan nice öğretmenler var. Bu yıl
şubatta özür grubu ataması olacak denilince dünya başıma yıkıldı.
Çünkü alanımı değiştirdim ve bilmediğim bu alanda başarılı olduğumu
düşünmüyorum . Belki alanımıza geçirirler ümidiyle kılavuzu
açıyorum; ama öğreniyorum ki memurluğa geçenlere hak var, bize
yook! Bir kez daha vuruluyorum… “Belki il içinden alan
değiştirmeden başvurabiliriz.” diye ümit ediyorum ve malesef bir
kez daha vuruluyorum… Artık hiçbir ümidim, hiçbir inancım, hiçbir
çıkış yolum kalmadı. İnterneti açtığımda “Neremizden vurulacağız?”
endişesiyle açıyoruz…
21) Ordu’nun Akkuş ilçesinde Salman beldesinde
çalışıyorum. Eşim Akkuş merkezde. Ordu kırsalını, özellikle de
Akkuş’u bilenler ne kadar dağlık olduğunu ve 6 ay kar olduğunu
bilir. Salman-Akkuş yolu tam bir dere yolu. Gidiş-geliş yapmaya
çalıştım, haftada bir sanayideyim. Maaşım zaten petrole ipotekli.
İki sefer kaza yaptım ve 2 metre karda yolda kaldım. Eşim hamile…
Aklım onda… Nasıl verimli olurum? Bir de ilçe merkezinde şu vakte
kadar ücretli çalıştırdılar. Dilekçe verdim, İlçe Milli Eğitim
Müdürü’ne yalvardım(!); ama görevlendirme bile yaptıramadım. Şu an
o boşluk da il dışından gelenlerle dolacak. Ne yaparım bilmiyorum.
Yolda hala kar var.. İnanmayan sadece Akkuş’u araştırsın
yeter...
22) Benim eşim de Mut’ta. Ben Yenice’de
çalışıyorum. Mersin’i bilenler varsa anlar… Aramızda 260 km var. Bu
mu aile düzeni? Bu mu aile bütünlüğü? İşimiz var evet ki o işi
bulmak için çok badireler atlattık, emin olun kimse babasının
hayrına bir yere gelmiyor. İstisnalar hariç….İl içi özür durumu
gözetilmelidir…Aileler ayrı kalmamalıdır... Sağlıktan dolayı mağdur
olanlar da mağdur olmamalıdır… Bu doğal ve masumane bir istektir…
Saygılar..
23) Doğuda bile ayrıyız. Bırakın ailemin yanında
olmayı,doğuda kalmaya razıyız; fakat aramızda 150 km’lik yol var.
Allah bu durumu da kimseye yaşatmasın; ama yaşıyoruz
birçoğumuz.
24) Benim eşim re’sen atamayla Mersin Tarsus’tan
Gülnar Kuskan’a atandı. Sınıf öğretmeni, puanı 80. Kuskan ulaşımı
çok zor bir yer. Sadece hafta sonları görüşebiliyoruz.
25) İl içi özür grubu tayinleri hem öğrenciler hem
de öğretmenler için bir an önce yapılmalı. Sayın bakanın bu kadar
mağduriyet oluşturan bir konuyu görmezlikten gelmesi eğitimin
kalitesini de düşürür. İnsanlar eşlerinden, çocuklarından uzakta
görev yapıyor. Ne kadar verim alınabilir ki bu durumda? Eminim ki
öğretmenlerimiz buna rağmen ellerinden geleni yapıyorlardır; ama
onları mağdur etmemek görevi de sayın bakanın...
26) Ben de 160 km gidiş-geliş yapıyorum. Günlük
problem, herkesin problemi… Ailelerinden ayrı olan kişi sayısı çok
yüksek. Sayın başbakan 3 çocuktan, aile birliğinden, boşanmaların
çokluğundan bahseder; ama bu yolların ayırdığı ailelerimize hiç
kimse ilgi göstermez.
27) Ben de eşimden ayrıyım. Benim okulun
gidiş-gelişi var ama yol 2 saat sürüyor. 2 saat git, 2 saat gel…
Eşim de tam tersi yönde bir ilçeye gidiş-geliş yapıyor. Maaşımızın
yarısı ulaşımdan dolayı gidiyor. Ben mantıklı bir sebep istiyorum
il içinin olmaması için… Neden var olan haklar tek tek elimizden
alınıyor? İl emriydi ilçe emriydi il içi atamaydı öğrenim özrüydü…
Neden elimizden alınıyor?..
28) Eşimin çalıştığı yer ile ikamet ettiğimiz yer
arası 110 km uzaklıkta. Çalıştığı yerde ne barınak imkanı ne de
gidiş-geliş yapma imkanı var. İki tane çocuğumuz var. Birisi 4,5
diğeri 3 yaşında. Ben şehir merkezindeyim, eşim ilçede. Ücretsiz
izinle devam etmeyi düşünüyoruz. Hal böyle olacağına il içi özür
durumu ataması yapılsaydı hiç olmazsa görevini ifa ederdi. Hem
devlet hem biz kazanmış olurduk...
29) İl içi olup eşiyle bir arada olamayan onlarca
insan tanıyorum sadece bu şehirde. Diğer şehirleri hesaba varın siz
katın. Zorluklar mutsuzluklar getiriyor haliyle… Mutsuzluk da
verimsizlik…
30) Biz eşimizle aynı ildeyiz aramızda 76 km’lik
bir mesafe var. Her gün 152 km yol yapıyorum. Ne güzel değil mi
aynı ildeyiz!.. Biz hiç mi hiç mağdur değiliz!
31) Ben de 150 km yol yapıyorum, sizi çok iyi
anlıyorum. Benim aylık 1000 tl yola gidiyor. Günde git gel 6 araç
değiştiriyorum. Sırf yuvamın düzeni bozulmasın diye… Benden düşük
puanı olanlar merkezde keyif çatıyor…BEN DE HAKKIMI HELAL
ETMİYORUM
32) Bazı iller arası 25-30 km iken bazı il
içerisinde yerlerin arası 180 km. Benim görev yaptığım yer merkeze
yani eşimin bulunduğu yere uzaklığı 180 km. Yani bu iller arası
atamanın kriteri ne? Ben iller arası uzaklıktan daha uzağım aynı il
içinde…Bu adalet mi yani?
İl sınırı dikkate alınıyor, ben 55 km güneyde değil de 55 km doğuda
olsaydım özür gurubuna başvurabiliyordum…İl içi olunca mesele
kapıda okul istemeye geliyormuş demek ki!!!
33) Ben eşime 24 km uzaklıkta bir beldedeyim. Doğu
Karadeniz’deyim. Ulaşım çok kötü, geliş-gidiş yapamıyorum.
Kilometre olarak az olsa da varın görün ki yol şartları
süründürüyor… Mesafeden ziyade geliş-gidiş yapamamak insanı
yoruyor...
34) Tabi ki il dışından atanamayanlar eşlerine
kavuşmalıdır, buna itirazımız yok; ancak il içi mağdurları da
düşünülmelidir. Çoğu öğretmen arkadaş sabahın köründe kalkıp
kilometrelerce(bazı yerler arasındaki mesafe 200-250 km’yi
buluyor.)yol kat ediyor.Uykusuz ve yorgun bir şekilde derslere
giriyorlar, normalde göstereceği performansın % 50 sini ancak
sergiliyorlar. Tabi bunlar gene şanslı olanlar… Çoğu ise gidiş
geliş yapamadığı için eşinden ayrı yerde yaşıyor. Her gün 200 km
gidip gelen bir il içi mağduru olarak umuyorum ki sayın bakanımız
sesimizi duyar ve eğitim kalitesinin arttırılması amacıyla bir adım
atar…
35) Ben eş durumundan ağustos ayında Çankırı’dan
Aksaray’a geldim. İlçemde boş norm olmadığı için 150 km uzaktaki
başka ilçeye atandım. benim için değişen ne oldu? yol 300 km’den
150 km’ye düştü. Özür yine özür, haftada bir geliş gidiş
yapıyorum.
36) Evime gün içinde geliş-gidiş yapmak mı :((
Eşim bulunduğu yerden geliş-gidiş yapamıyor. araç günün belli
saatlerinde var. O saatlerde de eşim derste. Dolayısıyla ancak
hafta sonu kendi aracımızla geliyor yanıma. Hafta içi de arabamızla
geliş-gidiş yapsa maaşımız yola gidecek. Zaten aldığımız ücret
belli…
37) Eşim Aydın Didim’den eş özrü durumundan
Turgutlu’ya geldi. Norm kadro fazlası durumuna düştüğünden Selendi
ilçesinin bir köyüne atandı. 180 km’den geldik, 165 km uzağa gitti.
Yol şartları dikkate alındığında eşimin eş durumundan önceki yerine
daha kısa zamanda gidiyordum. Tayin yaparak bizi birbirimizden
biraz daha uzaklaştırdılar. Trajedi ötesi. Eşimin bulunduğu ilçeye
gidiş geliş yapmanın imkanı yok. Aynı ilde, ayrı evlerdeyiz…
38) Ben her gün 1.5 saat gidiş bir buçuk saat
geliş olmak üzere 3 saat yolculuk yapıyorum. Üstelik aktarma
yaparak gidiyorum. Bayan olmak daha da zorlaştırıyor bu yolculuğu.
Geç saatlerde evime gelmek bana çok dokunuyor. Öğlenciyim; sabah
9:15’te evden çıkıp akşam 6.00’da evde oluyorum. Fakat bulunduğum
il Mardin ve hava 4.00 olmadan kararıyor. Bu yüzden çocuk
düşünemiyoruz. İki senedir rezillik çekiyoruz, hayatımızı
erteliyoruz…
39) Benim okulum evimin bulunduğu ilden 2 saat
uzaklıktaki ilçesinden 1 saat uzaklıktaki köyünde. Toplamda 3 saat
. Gidiş geliş imkansız olduğu için evime hafta sonları geliyorum ve
4 yaşındaki oğluma babası bakıyor.
40) Okul İstanbul Anadolu yakası Halkalı, ev ve
eşin işi Çekmeköy. 2 ay git-gel yapayım dedim, aracımla ama maaşı
benzine verdim. Toplu taşımanın zaman ve para açısından avantajı
yoktu. Dönüş mesai bitimi olduğundan trafik nedeniyle 3.5 -4 saate
kadar sürdü eve ölü gibi geldim eve. 10 aylık kızıma ayıracak ne
vaktim ne de enerjim kalıyordu. Annesi uzun saatler yanında
olmayınca emmeyi de bıraktı. En sonunda istemeye istemeye ücretsiz
izne ayrıldım. Her türlü görevlendirme çabasını sarf ettim; ama
sonuçsuz kaldı.
41) İl içinde özür gurubu ataması olması için
desteğinizi bekliyoruz. İl içi ve il dışı atamalar aynı anda
yapılmalıdır. Puanı yüksek olan atanmalıdır. Eğer il dışı önce
yapılırsa yapılan atamamın bir önemi kalmayacak; çünkü bazı
ilçelerdeki birçok okul dolacaktır. Ben ve eşim 8 yıl doğuda
mahrumiyet bulunan bir köyde görev yaptıktan sonra memlekete tayin
istedik. Aramızda 50 km var, büyük sıkıntı çekiyoruz. Doğuda görev
yaptığımız o mahrum köyü arar olduk. Şimdi il dışı atamalar
yapılırsa eşimin 210 puanı var ve büyük ihtimalle 20-30 puanlı yeni
göreve başlayan öğretmenlerin doldurduğu okullara gelemeyecek. 8
yıldır doğuda, 2 yıldır da memleketimizde sürünüyoruz. Daha kaç 10
yıllar sürünmemiz gerekiyor?
42) 8 sene önce Erzurum ilinde sözleşmeli sınıf
öğretmeni olarak göreve başladım.1 yıl ne zorluklarla
çalıştım…Sonra yine yalvar yakar sözleşmeli öğretmenlere özür grubu
ataması yaptırdık. Bolu ili Mudurnu ilçesine atanan kadrolulara
merkez, merkez köy açılırken bize ücra ilçeler açıldı.7 yıldır da
hiçbir şekilde merkeze gelemedim. Sözleşmeliyken merkezi açmadılar,
kadroya geçince de 2 yıldır norm fazlası var diye, onları eritmek
için atama yapmadılar. Sözde sıraları çalıştırdılar, koskoca Bolu
ilinde 3 kişi atadılar.7 yıldır her gün 4 saat yollardayım.Yollarda
karşı karşıya gelmediğimiz tehlike kalmadı.Hamile hamile ne kazalar
atlattık. Çocuğum oldu, çocuğumun yüzünü akşamdan akşama görüyorum.
Evim benim için otelden ibaret. Her dönem bir umut diyorum; ama
artık umutlarım hayal kırıklığına dönüştü. Biz de insanız bize de
yazık...
43) Çalıştığım yer dağlık olduğu için gidiş-geliş
yapamıyorum. Ancak hafta sonları eşimin yanına gidebiliyorum. Kar
yağıp da yollar kapanmadığı sürece.. Çocuğum yok, olmasını çok
istiyorum. Lakin 2 senedir bekliyoruz çocuk için… Tedavi olmam
gerekiyor; ama eşimle ayrı yaşadığımızdan tedavi olamıyorum. 3
çocuk diye her yerde söylüyor Başbakanımız… “1 çocuk iflas, 2 çocuk
iflas, 3 çocuk yerinde saymaktır.” diyor... Ben sayelerinde iflas
seviyesine bile gelemedim. Üç senedir eşimin bulunduğu yere
gelemedim.. Oldu ki yazın özür durumundan eşimin yanına geldim. 1
sene sonra eşim zorunlu tayin olacak uzman jandarma olduğu için ve
ben aynı şeyleri defalarca yaşayacağım. Aile olmaya hakkım yok mu
benim? İl içi tayin her özür grubu atamalarında yapılmalıdır. Aile
bütünlüğümüzü engellemek hangi kitaba yazar? Sorarım... Anayasamız
aile bütünlüğüne önem verirken sizler bu konuda nasıl bu kadar
kayıtsız ve acımasız oluyorsunuz anlamıyorum… Aileniz yok mu?
Onlarsız yaşamayı göze alabilir misiniz, bir sorun kendinize… Biraz
vicdanınız varsa bir kulak verin bakın ne diyor... ANLAYIN artık
bizi...
44) Ben Bitlis-Tatvan’da; eşim Bitlis merkez köyde
çalışıyoruz. Kış şartları malum… Belediye başkanının bile “karın
başkenti” dediği yerde her gün 60 km yol gidip geliyoruz. Doğuda
öğretmen ihtiyacı olduğu söylenen ve Milli Eğitim Bakanın “Eşler
isterse doğuda birleştiririz.” dediği yerde 2 yıldır bir araya
gelemiyoruz. Lütfen artık il içi eş durumu ataması yapılsın...
45) Sabah saat 05.00 kalkış. Yarım saat içinde
hazırlık ve 05.45’te servisle 1saat 45dk 110 km yol… Her geçen gün
“Bugün de bitti!” düşüncesi... Okula vardığımda kahvaltı yapmama
imkan yok, aç karnına derse gir. Öğlen bütün öğretmenler evlerine,
ben kantin olduğu tartışılacak bir yerde ne olduğu belli olmayan
ince sucuklu çeyrek tostla 4 ay 20 gün geçirdim. Dersler öyle ya da
böyle geçti. Eve dönüş süreci başlar, minibüs gelmez; gelse dolu
gelir. Ayakta giderim, akşam namazına ancak yetişirim... Toplamda
ilk dönem gel-git 2.500 tl yatırdım minibüslere... Maddiyat değil
de manevi açıdan çok yıpranıyoruz. Evde sürekli yorgunluk, gece
yarısı kalkacak olmanın verdiği gerginlik, beraberinde
huzursuzluklar vs. Allah yar ve yardımcımız olsun…
46) 7 yıldır Korgan Tepealan’da görev yapıyorduk.
İkimiz birden il içi tayin istedik. Benim tayinim
Çaybaşı-İlküvez-Çakıllı İlkokulu’na çıktı, eşimin (Özlem Turhan’ın)
tayini çıkmadı. Eş durumu tayinlerinde “İlinizde branşınızda boş
kadro bulunmamaktadır.” ibaresiyle karşılaştık. Eş durumu için
tayin isteyemedik. İl İçi alan değişikliği ile ilgili olarak yan
alanımız bulunmadığı için sadece teknoloji tasarım öğretmenliğine
geçmek için başvuruda bulunduk. Ancak puan yetersizliğinden dolayı
atamamız gerçekleşmedi. Şu anda eşim Ordu Korgan Tepealan’da
çalışıyor, ben ise Ordu Çaybaşı İlküvez’de görev yapıyorum. İki
okul arasında yaklaşık olarak 130 km mesafe bulunuyor. Gidiş-geliş
imkânı bulunmuyor. Sadece hafta sonları görüşebiliyoruz. Ayaz
isminde 11 aylık bir erkek bebeğimiz var. Bebeğimiz babasından ayrı
büyüyor. Kar yağdığında yollar kapanıyor ve uzun süre aileme
ulaşamıyorum. Bebeğe bakacak bakıcı bulmakta zorlanıyoruz. Çok
mağdur durumdayız. Aile bütünlüğümüz bozulmuş durumda. Eşimden ve
bebeğimden ayrı olmak beni çok üzüyor. Ordu İl Milli Eğitim
Müdürlüğü ile yapılan görüşmelerde görevlendirme yapılamayacağı
tarafımıza söylendi. 2013 Şubat ayında il içi eş durumu ataması
yapılarak mağduriyetimizin giderilmesi için çalışmalarınızı
bekliyoruz. Yapılan her türlü çalışmanın duacısı oluruz.
47) 5 yıl Muş'un en ücra köşelerinde ben ve eşim
görev yaptıktan sonra eşim iller arası tayin; ben de özür grubu
tayini ile 2010'da Aksaray'a geldik. Eşim merkezde Türkçe
Öğretmeni; ben ise ile 70km olan bir ilçenin köyündeyim. Okulum
ilçeye 30km kadar sürüyor. Geliş-gidiş tam bir işkence .Yanımda
çalışan arkadaş Konya'dan git-gel yapmasına rağmen benden daha az
yol gitmekte. Küçük de bir bebeğimiz var. 9 aylık oldu garibim.Bu
oradaki 3.yılım.Ben her gün sabah 5.00'te kalkıp ona süt sağmak
zorundayım. Sonra düş yollara...1.5 saat yol gittikten sonra
okuluma ulaşıyorum. Uykusuz, yorgun, kahvaltı yapacak vakit
bulamadan öğrencilerimle gücümün son zerresine kadar ilgileniyorum.
Sonra araba bekle 1 saat ...Derken dönüş yolu ....Eve geldiğimde
koştur yemekti, öğrencilere hazırlıktı, bebeğimin sütüydü… derken
saat 1 oluyor .Tabi ben bu arada oğluşumu 2 saat görüyorum ve
ilgilenmeye çalışıyorum. Ona da ilgi denirse.. Sonra aynı çile
tekrar... Hep şükretmeye çalışıyorum halime; ama artık bunu yapacak
ne gücüm kaldı ne de takatim.. Bebeğimi bakıcıya bırakıp ağlayarak
merdivenleri inişimin sona ereceği günü beklemek istemiyorum
artık.... O gün gelsin lütfen L
48) 130 km Şırnak İdil- Şırnak Uludere ilçeler
arası direkt araç yok. Aktarmalı dahi olsa günde 1 defa var, o da
sabah 7.00’de. Başka araç yok. O saatte de mayın taraması oluyor
(tehlikeli). Her gün başka bir çatışma var. Eşimin bir bayan olarak
bu şartlarda gidip gelmesi kanıma dokunuyor…Eşim Şırnak/Uludere -
kendim Şırnak/İdil... Bakalım ne zaman mayın patlayacak yollarda...
3,5 saatten fazla yol var ama araç yok. Gece gündüz operasyon var.
Her gün patlama… 10 dakikada bir askeri çevirme.... Bu durumdan
şikayetçi olmaktan öte, can güvenliğimizden öte… Benim canımı sıkan
nokta hakkımız olan tayini alamamak. Doğudan batıya kaçış olsa,
forumda dert yansak evde batıya kaçamadım diye üzelsem, yine
koymayacak. Ama devletin dahi haberi olmadığı yerden yine devletin
dahi haberi olmadığı başka bir yere geçmek isteme durumu var. Kaçış
durumu da değil. O yerlerde başımıza bir iş gelse kimsenin haberi
yok…Aynı zamanda da eşimi norm fazlası durumundan ötürü Uludere
merkezden Gülyazı beldesine gönderecekler. İdil'e alamıyorlar ama
oraya göndermeyi biliyorlar…
49) Sabah saat 7.15’te evden çıkıyorum, akşam saat
18.30’da evde oluyorum. 10 aylık bir bebeğim var. Okula
başladığımda 6 aylıktı; bu yolculuk dolayısıyla bebeğimi emzirmeyi
bıraktım. Sayın başbakan 3 çocuk ve anne sütü önerisinde bulunuyor;
ancak eğitime yıllarını vermiş biz öğretmenler bile bu kadar çile
çekiyoruz. Gittiğim yer evime 65 km uzaklıkta ve önce iki otobüsle
öğretmen servisine, sonra da 1 saatlik yolculukla köye gidiyorum.
İdarecilerimin anlayışsızlığı nedeniyle ve gittiğim yerde sadece
1.00, 3.00, 5.00’ te otobüs olduğundan, çocuğum hastalandığında onu
doktora götüreyim sonra da işe gideyim şansım bile yok. Eşim asker;
nöbetleri oluyor, çoğu zaman kendi kendime boğuşuyorum bu
zorluklarla. Aklımdan geçen bir tek cümle var: BUNUN İÇİN Mİ
OKUDUM?
50) Bursa’nın Yıldırım ilçesinde görev yapıyorum.
Eşim Orhaneli ilçesinde. Aramızda 70 km var. Ama özel araç olmadığı
için saatte 70 km gidemiyoruz tabi ki. Trafik de var. Bu sebepten
ortada bir ilçede ev tuttuk, eşim Orhaneli’ye 1 saatte, ben
Yıldırım’a 1 saat 15 dk’da gidiyoruz. Her gün 3 vesait
değiştiriyorum. Bu da yetmezmiş gibi gittiğim okul Bursa’nın kötü
bir yerinde, belki duymuşsunuzdur, yaklaşık 2 ay önce çatışma çıktı
ve okulumun 1 sokak ötesinde 1 kişi öldürüldü. Bu da yetmezmiş gibi
yaklaşık bir aydır öğretmen eksikliğinden aynı ilçenin şartları
daha kötü bir okuluna görevlendirildim. Rehber öğretmen olduğum
için görevlendirildiğim okul da ilkokul-ortaokul bir arada olan
eski bir ilköğretim okulu. Yani şu an 3 okulda çalışıyorum. Hiçbir
atamada da açmıyorlar bu boş okulları. Öğretmen olmadığı için şu an
3 okulda görevliyim, hiç verimli olamıyorum böyle olunca da. Yol
zaten yıpratıyor, bir de gittiğim okullar da iç karartıcı maalesef.
Eşimin ilçesinde 4+4+4 öncesi bir sürü açık vardı. Rehber
öğretmenim ve okul mevcudu belli bir sayının altına düşünce rehber
öğretmen normu oluşmuyor. Önceden rehber öğretmeni normu olan
okullar ilkokul-ortaokul olarak ikiye ayrıldığı için mevcutları
düşmüş gibi oldu ve normlar kalktı ortadan.
51) İstanbul'da öğretmenim. Evimiz Büyükçekmece'de
ve kayınpederime ait. 2 yıl önce eşimin yanına gelmek için tayin
istediğimde Büyükçekmece'de açık olmadığı için Avcılar ilçesini
yazmak zorunda kaldım. Ama yazdığım okul Avcılar'dan çok
Başakşehir'e yakınmış. Evime 2 saat uzaklıkta ve ben tam 2 yıldır
sabah 5.00'te yollara düşüyorum. Gidiş-dönüş 4 saat sürüyor.
Okulumda ikili öğretim olduğundan ders 6.50'de başlıyor. Eşim
Büyükçekmece'de bir büroda çalışıyor ve işe 8'de başlamasına rağmen
her sabah 5.00'te kalkıp beni otobüs durağına bırakıyor. 3 araç
değiştirerek okuluma varıyorum. Resmen gece yarısı uyanmama rağmen
trafik olduğu zaman ilk 2 derse kesinlikle yetişemiyorum!
İstanbul’a kar yağdığı bir gün okuluma 4 saatte gidip evime 6
saatte döndüm! Geçen yıl şubatta bakanımız sadece il dışı tayin
yaptı, bizi göz ardı etti. Bu şubatta umutluyduk ama yine aynı
hüsran…
52) Dün gece oturdum, saatlerce ağladım.
Çalıştığım yer evime iki saat uzaklıkta. İki yıllık evliyim,
evliliğimin ne tadı kaldı ne tuzu. Sabah hava aydınlanmadan çıkıp
akşamın karanlığında evime dönüyorum. Onca yorgunluğun üstüne
evimin işini mi yapayım, yemek mi yapayım, eşimle mi ilgileneyim?
Çocuk bile düşünemiyorum, 30 yaşına geldim. Ne yapayım ben şimdi,
boşanayım mı? Daha ne kadar dayanayım buna? Beni, yuvamı bu
durumdan kurtarın artık…
53) Göz göre göre hakkımız yeniyor...Yukarıda
arkadaşın biri evliliğinin tehlikeye girdiğinden bahsetmiş, çok
üzüldüm. Bizde de aynı durum söz konusu çünkü…3 yıldır aynı ilde
ayrı evlerdeyiz ve bebeğimiz oldu 19 gün önce…Artık ikimizde de
sabredecek durum kalmadı...Ben de evliliğimin bitmesinden
korkuyorum, çok bunaldık...
54) Aile bütünlüğü ise hepimiz aileyiz.. Aynı il
içerisinde kilometrelerce uzaktaki aileler neden görmezden
geliniyor?
55) 2 yıldır aynı köyde kalıyorum 120 km,
gidiş-geliş imkanı yok, yollar uçurum…
Gidiş-geliş imkanı olsa yine yanmayacağım belki. Yollar uçurum, en
az 4 ay yollar kapalı:(
56) 140 km var aramızda ama kimsenin umrunda
değiliz :/
57) Her gün 110+110 yani 220 km yol gidiyorum. 2
araba değiştiriyorum okula gitmek için..
58) Bize kesin sesinizi, hafta sonu görüşün
diyorlar! 4+4+4 bizim suçumuz mu? Başbakanın hiç umrunda
değiliz…Yeter artık, eşimle aramızda 230km mesafe var!
59) Eşimle aramda 150 km var. 2 yıldır tayinle
uğraşmaktan bıktık...
60) Ben sınıf öğretmeni değilim; ama il içi eş
durumu mağduruyum. Eşimle aramızda 3 saat mesafe var ve ulaşım da
yok; ama çoğu kişi yer değiştirdi. İl içini hiç düşünmediler ve
yeni evliyim. Bu durumun halledilmesi lazım…
61) Biz mağdurlar hala mağduruz. Senelerdir geçici
görevle çalışıyorum. Devlet il dışına verdiği şansı bize de
vermeliydi. Herkesten utanır oldum. Her sene başında aynı stres...
Herkes “Sen nasıl öğretmensin, kadrolu musun?” diye soruyor.
Ellerden utanıyorum artık…
62) Yeter artık bu haksızlık! İl içinde ayrı
olanlar neden hiç gündeme gelmiyor, anlamıyorum! Bizim durumumuz
sanki güllük gülistanlık… İl dışındakilerin aile bütünlüğü önemli
de bizimki neden önemli değil? İl içinde olup da il dışı ayrı
olanlardan daha beter durumda çalışan arkadaşlarım var. Onlarınki
aile de bizimki aile değil mi?.. Birlik olalım, hakkımızı alalım.
Gerekirse bakanlığın önünde yatalım... Bilmeyenler il içinde
çalışanların hiçbir problemi yok zannediyor, günlük 160 km yapmanın
ne demek olduğunu yaşamayan bilemez...
63) Merkeze 90 km uzakta çalışıyorum. 10 yaşında
engelli bir oğlum var. Okulum tam gün. . Merkezde boş kontenjan yok
diye tayinim olmuyor, moralim çok bozuk… Her gün 3 saatim yollarda
geçiyor. İl dışı mağdur da biz değil miyiz? İl içi özür grubu için
boş kontenjanlar açılmalı ve tercih yaptırılmalı.En azından yakın
ilçeleri yazabilmeliyiz.
64) Biz de re’sen atamayla mağdur olduk. Her gün
120 km yol gidiyorum. günde 5 saatim yollarda geçiyor. Bir araya
gelmekte neden bu kadar zorluk çekiyoruz biz, anlamıyorum.
65) Üvey evlat olduk resmen. Keşke il dışında
olsaydım, yüz kere gelmiştim. %90’ı geldi il dışı eş durumlarının.
Gelsinler gözüm yok; ama biz de kavuşalım artık…
66) İl içi eş durumuna başvurduk, eşimle aramız
100 km, gidiş geliş yok, bebek var ...Eş durumundan tayin çıkmadı:
Sadece eşimin olduğu il merkezini yazabiliyoruz ve il merkezinde de
sadece 1 muhtemel kadro açılmıştı. Ona da bizden 4 puan yüksek
birisi gitti, diğer yakın ilçeleri(10-20-30 km’ lik ilçeler) boş
kadro olduğu halde tercih edemedik ve ne oldu? İl içi alan
değişikliğiyle her ilçe yazılabildiği için geldi bize 20 km
mesafedeki edebiyat bölümüne sınıf öğretmeni alan değişikliğiyle
yerleşti...
67) İl içi eş durumunun çözüm yollarının başında
eskiden olduğu gibi tayin istemede mutlaka ildeki tüm yerleri yazma
hakkı olmalıdır. Sonuçta kişi eş durumu tayininde 100 km öteye
gitmektense 20 km öteye gelir ve isteğiyle yaptığı için de
mağduriyeti gider. Bu husus çok önemli. il içi özür grubunun ne
farkı var il dışı özürden; arada gidiş-geliş yoksa il içi bazen il
dışından bile zor…
68) Allah aşkına yok mu bize de sahip çıkacak bir
devlet büyüğü?..Artık her gün 1 yaşa daha yaşlanıyorum…Ne kendimi
öğrencilerime verebiliyorum ne de yaşadığım hayattan zevk alıyorum…
Rabbim, duy sesimizi!..Senden başka sığınacak dalımız kalmamış
çünkü...
69) Kemik yaşım 26; ama sanki 66 yaşında gibi
hissediyorum kendimi…Duy sesimizi Allah’ım...
70) Mutsuzum:( İl içi özür grubu mağdurları için
de bir kerecik bir çalışma olsa:((
71) Kesinlikle bizimle ilgili bir çalışma
yapılmalı, 180 km yol yapıyorum her gün…
72) Her gün 4 saat yol yapıyorum. İl içi özür
grubu tayini istiyoruz. Bıktım artık her gün 6 araç değiştirmekten.
Yoruldum...
73) Ben de geçen sene il dışından eşimin yanına
geldim güya.Önce depo oldum, sonra 80 km ötede bir köye atandım.
Evimizi ortadan tuttuk. Eşim de ben de her gün yol gidiyoruz. Eşim
50 km, ben 30km. Hatta benim köye ulaşım yok,kendi arabamla
gidiyorum. Kızım da evde ortada kalıyor. Bu nasıl eşinin yanına
gelmek?.. Umarım bu tayinleri yapanlar bizim gibi sevdiklerinden
ayrı kalmazlar…
74) Ben gidiş-geliş yapmaya razıyım; ama 150 km ve
vasıta yok. Ne yapayım dağ başında? Bir de çocuk var…
75) 1 saat 45 dakika git, sabah 5.00’te kalk,
aksam 18.00’de eve gel… Adalet mi bu? Bunaldım ve yoruldum. Hele
kar kış oldu mu vay halimize! İl dışı tayin isteyeceğim seneye,
nasıl olsa il dışından daha rahat gelirim! 20-30 puanla en güzel
yerlere geliyorlar, il içindekiler dağ başlarında, ulaşımın zor
olduğu ya da olmadığı(!) yerde psikolojileri bozuluyor. Acaba
sesimizi duyacak birileri var mıdır?
76) Benim okulum da ilçe merkezine uzak ve küçük
bir bebeğim var. Anne sütü ile besleniyor, gidiş-gelişim imkansız,
bu yüzden heyet raporu aldım; ama son 10 günüm kaldı L
77) Her gün 260 km yol… Sabah 10.00’da çık, akşam
9.00’da eve gel… Hak mı bu?
78) Evime 100 km olan bir okulda çalışıyordum;
şimdi 130 km olan bir okula verdiler. Norm fazlasıyım kadromun
bulunduğu okulda. “Yarın gel, başla.” diyorlar. Ben ne yapacağım,
ne yapmalıyım? Ne olur yardım edin, ağlamaktan yoruldum…
79) Ben ne 5 yıllığım ne de bebeğim var. Ama geçen
sene merkezde yer yok diye re’sen atadılar 180 km uzağa. Ücretsiz
izin almak zorunda kalacağım…
80) İl içi neden görmezden geliniyor? Eşimle
aramda 185 km mesafe var ve doğru düzgün araç da yok. 3 araç
değiştirmeniz lazım. Köy, ilçeye 30 km ve araç yok. Ne yapalım
şimdi? Aile bütünlüğünün hiç mi önemi yok? Paramparça olmuş
öğretmenler varken ortada, verim beklemek insafsızlık değil mi?
81) Ben Ankara'da yaşıyorum. Okul Öncesi Öğretmeni
olarak Mamak'ta görev yapıyorum ve Eryaman'da oturuyorum. Günde
yaklaşık 4 saat yol gidip geliyorum.
82) Ankara/ Polatlı’da öğretmenim.3 yıldır
Polatlı’dan merkeze geliş- gidiş yapıyorum. Günde 200 km ve
toplamda gel git 8 vasıta. Yorgunum…
83) Lütfen Allah rızası için bir şeyler yapsınlar!
Hamileyim ve kış geldi... Eşimden 200 km uzaktayım. Başıma bir şey
gelse eşim yanıma gelemeyebilir, kar yağdığında yollar kapanıyor
L
84) Ben de eşimden 200 km uzaktayım. İki çocuğum
var, çocuklarım hafta içi “baba baba” diye sayıklıyorlar.
Psikolojim bozuldu, uyku haram oldu, huzursuzum...
85) 11 yıllık öğretmenim. 5 yıl Erzurum'un en kötü
yerinde çalıştım. 6 yıldır Isparta’nın bir köyündeyim ve günde140
km yol gidiyorum. 176 puanım var. Her gün eve ölü gibi geliyorum.
Burada da düşük puanlı norm kadro fazlaları merkeze geldi(!)
86) Ola ki Milli Eğitim’den bunu okuyan olursa
duysunlar ki: 5.yılımı çalışıyorum eşimden uzakta, kızımla. Edirne
içinde bir türlü yer değiştiremedim. İl içi mağduruyum. Enez’den
bir türlü gidemedim. Eşim merkezde öğretim görevlisi. Kaç türlü
tayin istedim, olmadı gitti. DAHA NE KADAR AYRI YAŞAYACAĞIZ? KIZIM
AİLE KAVRAMINI HİÇBİR ZAMAN ÖĞRENEMEYECEK Mİ?
87) Sesimizi duyan oluyor da kimsenin işine
gelmiyor galiba. Ortada bir sorun var, çözümü de çok kolay; ama
kimse taşın altına elini sokmuyor. Bizler eşlerimizden ve
çocuklarımızdan ayrı bir şekilde çalışıyoruz. İl dışındaki
öğretmenlerle hiçbir farkımız yok. İl dışından eş durumu bekleyen
arkadaşlar bile bizlerin durumunu çok görürken, MEB’in çok görmesi
mi fazla? “Keşke aynı ilde olsak da, farklı yerlerde çalışmaya
razıyız.” diyorlar. Ama bizim durumumuza düştüklerinde iş işten
çoktan geçmiş olacak. Bizi anlayacaklar ama…
88) Ne olur bitsin hafta sonu eşine kavuşmak,
hafta içi ayrı kalmak… Evinden,sıcak yuvandan, evladından... Bunlar
kolay değil… Allah rızası için hükümetimiz bir şeyler yapsın...Kış
da geldi, yollar karlı buzlu...Ne yollar, ne dağlar izin verecek
kavuşmamıza... Aynı ilde olmamıza rağmen 200 km uzaklık....6 saatte
ancak varabiliyorum... Yazık bize, bizim durumda olanlara...
89) Her gün 150 km gidip gelmek, taksiye minibüse
maaşının yarısını bırakmak, daha da önemlisi çocuğundan, ailenden
uzakta olmak… Biz sesimizi duyurmazsak kimsenin bizi duyacağı
göreceği, düşüneceği yok… 3 aydır gidip geliyoruz, görevlendirme
yapmıyorlar. Ne çektiğimizi bilmiyorlar… Sabahın 5.30’unda
sokaklarda olan biziz. “İşine gelirse…” mantığı kuran da sebebiyet
verenler… Utanıyorum komşuma, akrabama “Ben bu şekilde
çalışıyorum.” demeye. Açıklayamıyorum insanlara... Mantığın bittiği
yer burası oluyor. Allah yardımcımız olsun!
90) Biz 3 yıldır evliyiz. Ben ilk Elazığ’a
atandığımda eşim Erzurum’daydı. 2 yıl orada kaldım. Daha sonra
sözleşmeden kadroya geçtim, tayinimi Erzurum ilçesine istedim .Tam
buluştuk derken eşim Siirt’e atandı ve 1 yıl orada kaldı. “Evet, bu
sefer olacak.” dedik, il emrini kaldırdılar. Eşim alan değiştirerek
gelebildi Erzurum merkeze; ancak yine birleşemedik. Her hafta sonu
gelemiyor, 2,5 saatlik yol, kar kış, yollar malum… En kötüsü de
kızım babasını çok özlüyor, geldiği hafta sonları çocuğun
psikolojisi o kadar değişik ki... Sabah babası gidince bütün
odaları arıyor, "Baba yeyede anne?..diyerek…. Bizi bu hale
getirenlere “insaf!” diyorum artık...
91) Ben şubat 2012’de Malatya’nın ilçesine
atandım. Matematik öğretmeniyim. Eşim polis. Eşim eş durumundan
Malatya merkeze geldi, çevik kuvvet olduğu için ilçeye vermediler.
Şimdi ben her gün ilçeye gidiş-geliş yapıyorum. İlçe, merkeze 110
km uzaklıkta bir yer...
92) Resmen hakkımız yeniyor. Bırakın kimin puanı
yüksekse o atansın, ister il içi ister il dışı...Benim eşimle
aramda 170 km var. Hamileyim,benimki özür değil mi?.. Hafta sonları
geliyordu eşim; ama kar yolları kapattığı için 2 haftadır
gelemiyor... Bize yazık değil mi ya? Benim eşim 150 puanla orda
sürünürken 30 puanla merkeze geliyorlar…
93) Kaç dönemdir tayin isteyemiyoruz...185 km aynı
şehir ayrı hayatlar...
94) İle gelmek istemiyoruz, beraber olabileceğimiz
ilçelere gelmek istiyoruz. Aile bütünlüğümüz kalmadı... Hafta
sonları 200 km uzaktaki ailemle kavuşabiliyorum.
95) Allah’ım lütfen il içi de dahil edilsin!
Ağustos eş özrüyle eşimin bulunduğu ile atandım; ama bir
ilçesine...Her gün 100 km yol gidiyorum. Bulunduğum ilin kış
koşulları da ağır...
96) Eşimle aramızdaki mesafe 120 km ve
bulunduğumuz ilçelerde araç sıkıntısı var. Gerçekten zor şartlarda
mesleğimizi ifa ediyoruz. Tükendim... İnşallah eş özründe il içi
mağdurları da göz önünde bulundurulur ve aynı ilçelerde
çalışabiliriz.
97) Benim okulum başka bir şehre 30 km. Herkes
gitti il dışı ile okuldan, bir ben kaldım…Ne ben gidebildim ne eşim
yanıma gelebildi…20-30 puanlarla gittiler eşlerinin yanına:(( Aynı
ildeyiz sanki aynı evde yaşayabiliyoruz… 2 sene burnumuzdan geldi.
Aramızda 200 km var.
98) İnşallah il içi eş durumu bekleyen
öğretmenlerimizin mağduriyeti bir an önce giderilir. Eşimle
aramızda 130 km mesafe var. Gidiş-geliş imkanı yok. 10.5 aylık
oğlumdan ayrıyım. Her hafta sonu gidip geliyorum.
99) Eylül ayında alan değişikliği yaparak eş
durumu atamasıyla eşim bulunduğum vilayete atandı. Ancak aramızdaki
mesafe 200 km’yi aşıyor…
100) Sinirlerim bozuldu, çok kötüyüm… Yine
mağduruz… 150 km, her gün 5 saat yol, 6 aktarma…Psikolojim
bozuldu…
101) Ben 2012 Ağustos eş özrü ile eşimin görev
yaptığı yere 130 km uzaklıkta bir okula tayin oldum. O günden beri
başıma gelmeyen kalmadı. Vasıta olmadığından haftanın 5
günü(müdürüm de anlayış göstermedi) her gün kendi arabamla
gidiş-geliş 260 km yol yapıyorum. Bu gidiş-gelişler bana maddi
olarak maaşımın yarısından fazlasının kaybına sebep oluyor. Aracı
sürekli bakıma sokma zorunluluğu… Geçirdiğim ve atlattığım kazaları
saymıyorum bile…
102) Ben de her gün 250 km yol gidiyorum. Maddi
olarak zaten çöküntü içindeyim...Ne yapmaya çalıştıklarını hala
anlamış değilim. Önceki senelerde yapılan şeyler neden bu sene
yapılamıyor!!! Ne olacak halimiz?
103) Ben de il içi mağduruyum. İl emrinden çok
uzak yere atandım. Eşim Manisa merkezde (öğretmen değil), ben
Kırkağaç’ın köyünde… 2 yıldır idare ediyoruz; ama nereye kadar
sürecek bu perişanlık bilmiyorum. Tayin hakkımızın bile olmaması
çilemizi daha da çekilmez hale getiriyor…
104) 2 yıl önce depoda iken re’sen ilçeye atandı
eşim. Bebeğimiz var ve her gün 200 km yol gidiyor. Bir de
geçenlerde il içinde üstü kapalı yer değiştirmeler olduğunu duyduk.
Gidip sordum il MEM'e. Bana ne desinler beğenirsiniz! “O atamalar
norm fazlalarına oldu.” dediler, hem de merkez ilçeye! Bak sen..
Biz isteğimizle gidiyoruz sanki 200 km yolu her gün! Normda sizin
eşiniz dediler bana, atama hakkınız yok! Suçumuz 2 yıl önce gelmek,
yeni gelenler hoop atanıyor merkeze, bize il içi yer değiştirme
hakkı bile verilmiyor... Hakkımız sonuna kadar haram olsun! Neler
çektik çoluk çocukla bir bilseniz...
105) Bu memlekette emek vermek; memleketin beyni,
düzenli, tertipli, saygılı ve uysal kişisi olmak suç arkadaş! Bu
memlekette ayyaş olacaksın, aylak aylak gezeceksin ve “Sosyal
devlet bana yardım et!” diyeceksin, o zaman kıymete binersin.
Yeteeeeer artık! Kimin hakkını kimden alıyorsunuz? Kime niye
zulmediyorsunuz? Ayda 600 lira yol parası veriyorum, kimin için
çalışıyorum? Biz de müslümanız, yazık! Bu memlekette adam olmak
suç!
106) 3 yıldır il içi mağduruyum. Acaba emekli
oluncaya kadar eşimin çalıştığı ilçeye gelebilecek miyim :(
Mecburen eşimin çalıştığı ilçede oturmak zorundayım, eşim 7*24
esaslı çalışıyor :((
107) Kilometre şartı falan koyulursa Orta ve Doğu
Karadeniz’in kırsalında çalışanlar yandı. Karadeniz’in öyle
ilçeleri var ki doğuyu aratır sana. Köyden ilçeye geçmek bazen
saatleri alır. Kar bir taraftan, asfalt olmayan daracık köy yolları
bir taraftan…
108) Ben de 2012 ağustos mağdurlarındanım. Eşim
170 km uzakta. Hafta sonu ancak gelebiliyor evine ocağına...Ta
ağustos ayına kadar bekleyecek miyiz şimdi? Hem de yine mağdur
etmeyeceklerinden emin olmadan…
109) 6 yıldır günde 200 km yapıyorum ve şunu
biliyorum: son 2 yıldır ne kadar umut bağladıysam hep fiyasko!
Çözüm için umutlanmalı mıyız bilemiyorum. Yalnız sunu bilin ki
iller arası yer değiştirecek olanların % 80’i atandıkları yerde il
içi mağduru olarak önümüzdeki sezon yanımızdalar. Yaşayan
bilir...
110) Antalya’yı bilenler bilir. Kaş-Gazipaşa arası
360 km. Ben git-gel 200 km’ye razıyım…
111) Eşimle aramızda gidiş-geliş 226 km’lik yol
var. Sınıf öğretmeni olduğu için sabahın çok erken saatinde dersi
var. O yüzden eşim orada kalıyor, ben kendi ilçemde kalıyorum. İki
ayrı ev, iki ayrı hayat...En güzel geçmesi gereken yıllarımız MEB
sayesinde mahvediliyor. Çocukları olan çiftleri düşünmek bile
istemiyorum. İnsan her şeyden mahrum kalıyor. Niçin çalışıyoruz?
Kim için? Çocuklarımızın ilklerini göremeyeceksek neden bu kahrı
çekiyoruz? Aldığımız maaş ortada. Çalış, ölmeyecek kadar kazan,
üstüne ailenden ayrı bir yerde sürün…Sonra da öğretmenler şöyle
yetersiz, böyle verimsiz lafları… Yazık…
112) 200 km uzağa re'sen atadılar, sonra merkezde
yer boşaldı, hem de kolay kolay olmayacak şey… Şimdi il dışı düşük
puanlı gelecek oturacak, biz de 200 km uzakta bekle ki çıksın diye
bakacağız. Adalet mi bu şimdi?
113) 185 km.3 araç değiştirmek gerekiyor.Araç
saatleri keyfi ve araçlar çok dolu. Genelde 2 saatte bir ve köye
araç yok. Özel araç bulmak lazım 30 km’lik yol için…
114) Ben eşime 30 km uzaklıkta bir beldedeyim.
Karadeniz’deyim, olduğum yer dağlık, ulaşım çok kötü. Gidiş-geliş
yapamıyorum…
115) Gidiş-geliş yapabilsem hiç sesimi
çıkarmayacağım... Haftada iki gün eşimle beraberim ve eşim hamile.
Bana en çok ihtiyacı olduğu zamanda onun yanında olamadığım için
kendimi çok mutsuz hissediyorum:(
116) Eşimle aynı ilçedeyiz; ama gidiş-geliş
yapamıyorum. Okulum ilçenin en uzak beldesinde ve Karadeniz’de. Bu
durum çok zor oluyor...Keşke eşimle aynı yerde çalışsak da köyde
olsak. Razıyım buna...
117) İl içi özür gurubu mağdurları olarak çözüm
bekliyoruz. Aynı ilçedeyiz; ama eşimi haftada 2 gün ancak
görebiliyorum... Tabi ki uzakta olan arkadaşlara göre daha
şanslıyız; ama yine de bizim için de çok zor bu durum...Eşim hamile
ve ben onun yanında olamıyorum kendimi çok suçlu
hissediyorum...Suçumuz sınıf öğretmeni olmak mı yani? Birileri
bizim de halimizden anlasın artık...
118) Ben eşimden 25 km uzaktayım; ama gidiş-geliş
yapılamayan bir yerdeyim. Karadeniz’de ulaşım zor, buranın
şartlarını bilen arkadaşlar anlayabilir beni...
119) Ben de şu an. Temmuzda evlendim, hafta sonu
görüşebiliyoruz sadece. Eşimle bana da çok zor geliyor… Aynı ilçe
de olmamıza rağmen ben köydeyim ve gidiş-geliş yapamıyorum....
BİR ELMANIN AYRI İKİ YARISI İL İÇİ MAĞDURU
ÖĞRETMENLER…