'İl İçi Resen Atama'ya yürütmeyi durdurma...
Denizli İdare mahkemesi Eş durumu özründen il emrinde olunmasını ve özrün devamını yeterli görerek özel sektör ve devlet memuru ayırımı yapmaksızın açılan 8-10 davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
ÖZETLE: EŞ DURUMU ÖZRÜNDEN İL EMRİNE ATANILMIŞSA EŞ DURUMUNU BOZACAK ŞEKİLDE VE EŞ DURUMU ÖZRÜ DEVAM ETMEKTE İKEN RESEN ATAMA YAPILAMAZ
T.C.
DENİZLİ
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/88
Y ÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) :
[VEKİLİ] : Av. Tevfik AKKILIÇ
Doktorlar Cd. Çimen İş Mrk. Kat:6 No:32/DENİZLİ
KARŞI TARAF (DAVALI) : Denizli Valiliği - DENİZLİ
DAVANIN ÖZETİ : Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrinde norm fazlası öğretmen olarak görev yapmakta olan davacının, Denizli İli, Beyağaç İlçesi, Kapuz Halil İbrahim Arılık İlkokuluna atanmasına ilişkin 22.11.2012 tarih ve 39801 sayılı işlemin; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
[SAVUNMA] NIN [ ][ÖZETİ] : İl emrinde bulunan öğretmenlerden hizmet puanları düşük olandan başlamak üzere İl genelinde ihtiyaç olan okullara yönetmelik maddesine göre görevlendirmelerin yapıldığı, davacının hizmet puanı nedeniyle Beyağaç İlçesi, Kapuz Halil İbrahim Aralık İlkokuluna görevlendirmesinin yapıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu iddia edilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Denizli İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrinde norm fazlası öğretmen olarak görev yapmakta olan davacının, Denizli İli, Beyağaç İlçesi, Kapuz Halil İbrahim Arılık İlkokuluna atanmasına ilişkin 22.11.2012 tarih ve 39801 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin 5. fıkrasında; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." hükmüne yer verilmiştir.
20.03.1952 tarihinde imzalayarak tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması" başlıklı 8. maddesinde; "Her şahıs hususi ve ailevi hayatına, meskenine ve muhaberatına hürmet edilmesi hakkına maliktir." güvencesine yer verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 41.maddesinde, Ailenin, Türk toplumunun temeli olduğu ve eşler arasında eşitliğe dayandığı hükmüne yer verilmiştir.
06/05/2010 tarih ve 27573 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin “Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirmeler” bölümü altında “Özür durumuna bağlı yer değiştirmeler” başlıklı 35.maddesinde, “(1) Öğretmenler, sağlık, eş ve öğrenim durumu özürleri nedeniyle özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilirler. Ancak bu özürler nedeniyle yer değişikliği istekleri, hizmet gerekleri ile özür durumlarının birlikte karşılanması temelinde değerlendirilir. (2) İl içinde ve iller arasında yapılacak özür durumuna bağlı yer değiştirmelere ilişkin duyuru ve başvuruları birlikte alınır. Yer değiştirme suretiyle atamalar, öğretmenlerin tercihleri dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğü esas alınarak yapılır. (3) Özür durumuna bağlı yer değiştirme isteğinde bulunanlardan öğretmenlikte ve Devlet memurluğunda adaylıklarının kaldırılmış olması şartı aranır. Aday öğretmenlerin yer değiştirme istekleri değerlendirmeye alınmaz. (4) Bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesi kapsamında öğretmenliğe atananların, özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için son olarak atandıkları görev yerlerinde en az bir yıl süreyle görev yapmış olmaları gerekir. (5) Özür durumundan yer değişikliği işlemlerinde; ilçe teşkilatı bulunmayan il merkezleri ve bu illerin diğer ilçeleri, büyükşehir belediyesi statüsünde olan illerin ilçeleri, beldeler ve köylerin her biri ayrı bir yerleşim yeri olarak değerlendirilecek ve bu yerleşim yerleri arasında yer değişikliği yapılabilecektir. Bu yerleşim yerlerinin içindeki eğitim kurumları arasında özür durumundan yer değişikliği yapılmaz. (6) İl içi ve iller arasında herhangi bir nedenden dolayı görev yeri değiştirilen öğretmenlerin, atamalarının yapıldığı tarihten sonra ortaya çıkan özür durumları hariç olmak üzere aynı yer değiştirme döneminde özür durumundan yer değiştirme istekleri dikkate alınmaz. Bu durumda bulunan öğretmenler, takip eden yılın özür durumuna bağlı yer değiştirme döneminde özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilirler.” düzenlemesine; 36.maddesinde, “Sağlık durumu özrü”ne; 37.maddesinde de, “Eş durumu özrü”ne yer verilmiş; “İhtiyaç fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri” başlıklı 41. maddesinde ise, “(1) Eğitim kurumunun ya da bölümün kapanması, program değişikliği, Talim ve Terbiye Kurulunun öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararıyla ders kaldırılması ya da norm kadro esasları gereğince yapılacak düzenlemeler sonucu öğretmen fazlalığı oluşması hâlinde; eğitim kurumunun ya da bölümün kapatılması veya program değişikliği sonucunda bu eğitim kurumlarında görevli öğretmenler, yeni eğitim kurumu açılarak öğrencilerin taşınması hâlinde bu eğitim kurumlarına, öğrenci azlığı nedeniyle kapatılan eğitim kurumlarında ya da bölümlerde görevli olanlar ise açık norm kadro bulunması hâlinde öncelikle öğrencilerin taşındığı eğitim kurumları olmak üzere il içinde alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına özür durumları ve tercihleri de dikkate alınmak suretiyle atanırlar. (2) Bu şekilde yapılan atamalarla fazlalığın giderilememesi hâlinde bu durumdaki öğretmenler tercihleri de dikkate alınmak suretiyle öncelikle il içinde alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına atanırlar. Bunlardan il içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanlar, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına atamaları yapılabilir. Bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanırlar. (3) Herhangi bir nedenle istihdam alanı daralan öğretmenler ile görevli oldukları eğitim kurumlarında norm kadro esasları çerçevesinde öğretmen norm kadro sayısının azalması üzerine hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacak değerlendirme sonucunda hizmet puanı en az olandan başlamak üzere norm kadro fazlası olarak belirlenir. Norm kadro fazlası olarak belirlenen bu öğretmenler; öncelikle görevli oldukları yerleşim yerindeki ya da ilçedeki eğitim kurumları olmak üzere il içinde alanlarında norm kadro açığı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre atanırlar. (4) Genel hayatı etkileyen deprem, sel, yangın ve benzeri doğal afetler nedeniyle olağanüstü durumların oluştuğu yerlerdeki eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacı öncelikle bu madde kapsamında bulunan ihtiyaç fazlası öğretmenlerle karşılanır. İhtiyacın bu şekilde karşılanamaması durumunda valiliklerce gerekli önlemler alınır. (5) Bu madde kapsamında il içinde yapılan atamalarla fazlalığın giderilememesi durumunda valiliklerce fazlalığın giderilmesine yönelik il içinde yapılacak yer değiştirmeler, zamana bağlı olmaksızın en geç mart ayı sonuna kadar tamamlanması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak yer değiştirmeler, duyurusu yapılan eğitim kurumlarına öğretmenlerin tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce isteklerine bakılmaksızın belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4/h. maddesinde, “Norm kadronun; kapsama dahil okul ve kurumlarda bulunması gereken yönetici ve öğretmen sayısını, ifade edeceği belirtilmiş; 5.maddesinin (b) bendinde “Personel boyutunda atıl kapasite yaratılmaması, var olan atıl kapasitenin ihtiyaç duyulan okul ve kurumlara yönlendirilmesine zemin oluşturarak verimliliğe dönüştürülmesi,” bu Yönetmelikte düzenlenen esas ve usullerin belirlenmesinde temel ilkelerden biri olarak düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Ağrı İli, Diyadin İlçesinde görev yapmakta iken 2011 yılında “Özür Durumu (Eş)” kapsamında Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesine atandığı, Denizli Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce n orm fazlası öğretmenlere yönelik olarak duyuruya çıkıldığı ve başvuruların alındığı, davacının Denizli İli, Beyağaç İlçesi, Kapuz Halil İbrahim Arılık İlkokuluna görevlendirilmesinin yapıldığı, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmüştür.
Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, öğretmenlerin kadro dağıtımında atıl kapasite yaratılmaması, var olan atıl kapasitenin ise ihtiyaç duyulan okul ve kurumlara yönlendirilmesine zemin oluşturarak verimliliğe dönüştürülmesi temel ilkelerden biri olarak benimsenmiş olup, buna yönelik olarak ise kapsama dahil okul ve kurumlarda bulunması gereken yönetici ve öğretmen sayısının tespitinin yapılması esasları belirlenmiş, bu esaslar çerçevesinde norm kadro fazlası olan öğretmenlerin ise il içinde alanlarında norm kadro açığı bulunan eğitim kurumlarına atanacakları, özür durumundan atama işlemleri tesis edilirken ilçe teşkilatı bulunmayan il merkezleri, bu illerin ilçeleri, büyükşehir belediyesi olan yerlerde illerin merkez ilçeleri, beldeler ve köylerin her birinin ayrı bir yerleşim yeri olarak değerlendirileceği ve bu yerleşim yerleri arasında yer değişikliği yapılacağı, bu yerleşim yerleri içinde eğitim kurumları arasında özür durumundan yer değişikliği yapılmayacağı, başka bir ifadeyle özür durumu nedeniyle yapılacak atamalarda yerleşim yeri esasının benimsendiği, buna göre aynı il içerisinde ilçeler, beldeler ve köylerin her birinin ayrı yerleşim yeri olduğu ve özür durumundan birinden diğerine atama yapılabileceği gibi, özür durumu nedeniyle belirtilen yerleşim yerlerinden birisine atanmış olanların da özür durumu ile ilgili herhangi bir değişiklik olmadığı takdirde özür durumu nedeniyle atanmış olduğu yerleşim yeri dışına atanamayacağı veya görevlendirilemeyeceği, eş durumu özrü nedeniyle ataması yapılmış olanların aile bütünlüğünün korunmasının da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesi ve Anayasanın 41. maddesi uyarınca bir zorunluluk olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu olayda, davacının eş durumu özrü kapsamında 2011 Aralık Özür Atamaları döneminde eşinin bulunduğu Denizli İline (Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesine) atamasının gerçekleştirildiği, tesis edilen dava konusu 22.11.2012 tarih ve 39801 sayılı işlem ile de, davacının eşinin Denizli Merkezinde görev yapması nedeniyle aile bütünlüğü dikkate alınmaksızın norm kadro fazlası olduğundan bahisle Denizli İli, Beyağaç İlçesi, Kapuz Halil İbrahim Arılık İlkokuluna görevlendirilmesinin yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda, norm kadro fazlası konumunda bulunduğu anlaşılan davacının ihtiyaç duyulan başka bir yere atanması veya görevlendirilmesi yerleşim yeri esası gözönünde bulundurularak yapılması gerekirken, davacının Denizli'ye atanma sebebi olan "eş durumu" özürünün ortadan kalktığı yönünde bir iddianın da olmaması nedeniyle yukarıda anılan hükümler uyarınca aile bütünlüğünün dikkate alınmaksızın eşinin görev yaptığı Denizli İl Merkezine çok uzak mesafede bulunan Beyağaç İlçesi, Kapuz Halil İbrahim Arılık İlkokuluna yerleşim yeri esası ve aile bütünlüğü gözönünde bulundurulmaksızın atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacının atandığı yere günlük ulaşımın zor olması ve aile bütünlüğünün korunması gerekliliği dikkate alındığında dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararların doğacağı da tabiidir.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğin i izleyen gün den itibaren 7 (yedi) gün içerisinde Denizli Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere , 28/02/2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan DURSUN ÖZDEMİR 42977 |
Üye MEHMET COŞGUN 41502 X |
Üye LEVENT ÖZALP 118682 |
AZLIK OYU :
2577 s ayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve ya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri, 3. fıkrasında ise dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istemin reddedilebileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, olayda yukarıda anılan kanun hükmünde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.
Üye
MEHMET COŞGUN
41502