İşte akademik zammın detayları
Gencin maaşı, profesörün teşviği artacak. Başbakan Davutoğlu'nun bayram müjdesi olarak açıkladığı akademisyen maaşlarının detaylarını açıkladı.
- Başbakan Davutoğlu'nun bayram müjdesi olarak açıkladığı akademisyen maaşlarına zam müjdesinin detaylarını Hürriyet açıklıyor. Buna göre 30 bin civarındaki genç araştırma görevlilerinin maaşı 2 bin 365 liradan 3 bin 182 liranın üzerine çıkarılacak. 85 bin civarındaki yardımcı doçent, doçent ve profesörün maaşı ise 'sınırlı' düzeyde yükseltilecek. Ancak kıdemli hocalara, ar-ge, inovasyon, bilimsel çalışma performansına göre maaşlarını yüzde 20'ye kadar artıracak 'teşvik primi' verilecek.
Ekonomi bürokratlarından edinilen bilgiye göre akademik personel maaşında artış 'kademe kademe' yapılacak. Zammın büyüğünü ise 'genç akademisyenler' alacak. Buna göre devlet üniversitesinde yeni işe başlamış bir araştırma görevlisinin halen 2 bin 365 lira olan maaşı; devlette yeni işe başlamış uzman yardımcısı maaşının yani 3 bin 182 liranın, üzerine çıkarılacak. Oran olarak yüzde 35'e tekabül eden bu zam, 'taban aylığa' yapılmayacak. 'Seyyanen' verilecek.
PROFESÖR MAAŞI 'TEŞVİKLE' ARTACAK
Üst düzey bir bürokrat, "Yeni akademisyenin maaşını devlette yeni
işe başlayan uzman yardımcısının üzerine çıkaracağız. Amacımız
genç, ümit vadeden, yetenekli gençlerimizi üniversitelerimize
yönlendirmek; üniversiteleri bu yetenekli gençlerimiz için cazibe
merkezi haline getirmek" dedi.
BAŞBAKAN MÜJDEYİ VERDİ
Zam miktarının yukarıya doğru azalacağını anlatan bürokrat, "Ancak Sayın Başbakan hocalara da teşvik priminden söz etti. Bu önemli bir detay. Üniversitelerde ar-ge, inovasyon, bilimsel araştırmayı teşvik etmek için ikinci bir zam anlamına geliyor. Hocaların verimliliğini artırmak için çalışmaları ödüllendirilecek. Yani bu teşvik ikinci bir ücret unsuru olacak" değerlendirmesi yaptı.
"TEŞVİK PRİMİNİ SOSYAL BİLİMLER ZOR ALIR"
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, sendika olarak
akademisyen maaşlarında düzeltme yapılması gerektiğini uzun süredir
gündeme getirdiklerini belirtirken, "12 yıllık Ak Parti
hükümetlerinde en düşük maaş artışı akademisyenlere yapıldı. Biz
üniversiteden kamuya geçişleri azaltmak için profesör maaşını genel
müdür maaşına; doçenti genel müdür yardımcısına; yardımcı doçenti
uzmana ve araştırma görevlisi-okutmanları uzman yardımcısına
eşitlemek gerektiğini savunduk. Ancak görünen o ki sadece araştırma
görevlisi uzman yardımcısı maaşına eşitlenmesi talebimiz kabul
görmüş" dedi.
Özer, "Üniversiteyi bitiren iki mezun da KPSS ve ALES'in ardından
biri kamuda uzman yardımcısı oluyor, diğeri üniversitesi araştırma
görevlisi. Kamudaki 3 bin 182 lira ile işe başlarken,
üniversitedeki 2 bin 365 lira ile başlıyor. 3 yıl sonra kamudaki
'uzman' oluyor ve maaşı 4 bin 700 liraya yükseliyor. Öyle olunca
fırsatını bulan kamuya geçmeye çalışıyor. Bu geçişleri önlemek için
üniversiteyi cazip kılmak gerekiyor" dedi.
"DOÇENTE, PROFESÖRE YOKSA YETERLİ BULMUYORUZ"
Hocalara bilimsel araştırma, geliştirme, inovasyon, ulusal ve
uluslararası hakemli dergilerde makale yayınlanması durumunda
'teşvik primi' verilmesinin olumlu olduğunu belirten Özer,
"Profesöre performansına göre maaşının yüzde 20'sine kadar 'teşvik'
verilecek. Ama endişem şu; bazı branşlar var ki, yeni bir şey
üretme konusunda çok fazla şansınız yok. Tıpta, mühendislikte yeni
buluşlar yaparsınız ama felsefede, sosyolojide hangi buluşu ortaya
koyacaksınız? Biz onun için bütün öğretim üyelerine belli bir
iyileştirme yapılsın ondan sonrası 'performansa bağlansın'
istemiştik. Yardımcı doçent, doçent ve profesörlere de verilmesi
gerekiyor. 12 yıllık Ak parti iktidarında en düşük artış
akademisyenlere yapıldı. Bunun telafi edilmesi gerekiyor. sadece
araştırma görevlilerine yapılan iyileştirmeyi yeterli bulmuyoruz.
Diğerlerine de yapılmasını istiyoruz. Bütün camianın moral
motivasyonu açısından bu çok önemli."