Kamu hayali kuran dershane öğretmenlerine şok!
Dershanelerin kapatılması çalışmaları sürerken mağdur olan dershane öğretmenlerinin kamuya geçme hayallerini yıkar açıklama Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'tan geldi. Kamalak Erdoğan’ın dershane öğretmenlerini kamuya almayacağını belirtti.
MEMURLAR- Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yerel seçim çalışmaları kapsamında Yozgat ve ilçelerinde ziyaretlerde bulundu.
Yozgat Belediyesi Bilal Şahin Sosyal Tesisleri’nde partisi
tarafından düzenlenen aday tanıtım toplantısında konuşan Kamalak
yaklaşan yerel seçimlerinin oldukça önemli olduğunu belirterek,
Türkiye’deki bütün stratejik kuruluşların yabancıların kontrolünde
olduğunu iddia etti.
“AÇIKLAMALAR YETERSİZ”
Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Konuşmaların ardından
gazetecilerin sorularını cevaplayan Kamalak’a, kamuoyunda
“Dershaneler yasası” olarak da bilinen kanunla
açıkta kalacak öğretmenlerin durumu soruldu. Hükümetin bu yönde
yaptığı açıklamaların yetersiz olduğunu belirten SP lideri Kamalak,
Başbakan Erdoğan’ın dershane öğretmenlerini kamuya almak gibi bir
düşünce içerisinde olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“İNANDIRICI DEĞİL”
“Önce, ‘İnlerine gireceğiz’ ve ‘haşhaşiler’
diyeceksin. Sonra da ‘Kamuya alacağız’ diyeceksiniz, Bunlar
inandırıcı değil. Amaç dershanelerdeki öğretmenleri kamuya almak
değil, onlardan kurtulmaktır zaten. Onların nasıl vasıflandırıldığı
herkes tarafından biliniyor. Sonra kamuya öğretmen almanın şartları
da belli. Merkezi sistemle sınava girecek, belirli şeyler var,
performans belgeleri lazım. Bu sözler inandırıcı değil.
Çünkü olayı bir bütün olarak değerlendirdiğimizde ‘İnine
kadar gireceğiz’ diyor, inine kadar girmek istediği insanları
kamuya mı taşıyacak?”
Fezlekeleri iktidar engelledi
Kamalak, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olaylarına adı karışan
bakanların fezlekelerinin Meclis’te bekletilmesine ilişkin
hatırlatma üzerine ise şunları söyledi:
“YARGININ ÖNÜ KESİLDİ”
“Seçim öncesi görülmesi istenmiyordu, iktidar partisi bunu
engellemiş oldu. Başarmış oldu, şimdilik ama tehir etmek çözüm
değildir, o da tabii başlı başına soru işaretleri taşıyor.
Korkulacak bir şey yoksa hızlandırması lazım. Sizin
endişelenecek bir şeyiniz yoksa açarsınız kapıyı sonuna kadar
‘Söyleyecek neyiniz varsa söyleyin’ dersiniz. Siyaseten
suçlanıyorsa bir insan veya bir grup, bu tür suçlamaların
temizlenmesinin yolu yargıdan geçer. Bir an önce yargının yolunu
açmak icap ederdi ama gördük ki yargının yolu kesilmeye çalışıldı
ve büyük ölçüde kesildi.”