Kantin çalışanlarına hijyen eğitimi verilecek

Sağlık, Eğitim ve Tarım Bakanları bir süre önce yürürlüğe giren ''Okul Kantinlerine Dair Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği'' hakkında bilgi verdi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Türkiye genelinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 12 bin 800 okulun kantininde çalışan yaklaşık 24 bin kişiye hijyen eğitimi verileceğini ve hijyen eğitimi almayan kişilerin artık okul kantinlerinde çalışamayacağını bildirdi.

Ankara'da bir otelde düzenlenen toplantıda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bir süre önce yürürlüğe giren ''Okul Kantinlerine Dair Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği'' hakkında bilgi verdi.

Toplantıda konuşan Bakan Eker, sağlıklı gıdaya erişme ve hijyenik gıdanın temini konusuna çok önem verdiklerini söyledi. Tarladan sofraya kadar yenilen içilen her türlü gıdanın, sağlıklı üretildiğinden, tedarik edildiğinden, ambalajlandığından ve sunulduğundan emin olmak gerektiğini belirten Eker, sağlığa zarar verebilecek bulaşanlardan insanları korumanın temel amaçları olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin bu konuda belirli bir standardı yakaladığını ve AB müzakerelerinde açılan fasıllardan birinin de gıda ve hijyen faslı olduğunu hatırlatan Eker, AB ile müzakere sürecinde 100'ün üzerinde düzenleme yaptıklarını söyledi.

Özellikle toplu tüketim yerlerinde tüketilen gıda maddelerinin sağlıklı ve hijyen olmasının önemine işaret eden Eker, bunun hem kalite hem standartlar hem de sağlık kültürü açısından da çok önemli olduğunu vurguladı.

KANTİN ÇALIŞANLARINA HİJYEN EĞİTİMİ

Bu çerçevede çıkarılan önemli düzenlemelerden birinin de Okul Kantinlerine Dair Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği olduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, söz konusu yönetmelikle çocukların daha hijyenik koşullarda güvenilir gıdaya ulaşmasının amaçlandığını ifade etti.

Türkiye genelinde 12 bin 800 civarında okulda kantin bulunduğunu ve buralarda 24 bine yakın insan çalıştığını anlatan Eker, şöyle konuştu:

''Okullar için Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu'nun katkısıyla Okul Kantinleri İçin Hijyen Kılavuzu hazırladık. Bu kılavuzda okul kantinlerinde uyulması gereken pratik bilgiler var. Bunun yanı sıra Nisan ayından itibaren okul kantinlerinde çalışanlar zorunlu eğitimden geçirilecek. Belirli bir süreç içerisinde Türkiye'de kantinlerde çalışan herkes bu eğitimi alacak. Bu eğitimi almayan olursa ceza kesilecek ve hijyen eğitimi almayan kişilerin artık kantinlerde çalışmasına izin verilmeyecek.''

Bakan Eker, eğitimlerin 2014 yılına kadar devam edeceğini fakat 1 Haziran 2013 tarihine kadar bitirilmesinin hedeflendiğine dikkati çekerek, 81 ilde Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı teşkilatlarından oluşturulan komisyon vasıtasıyla, hafta sonuna denk gelecek şekilde kantinlerde çalışan görevlilerin eğitimden geçirileceğini vurguladı. Eğitimin ardından katılımcılara sertifika verileceğini kaydeden Eker, denetimler sırasında çalışanların söz konusu sertifikaları ibraz edeceklerini söyledi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, çocukların kantinden temin edecekleri gıdaların hijyenik ortamda ve hijyen kurallarına uyan bireylerce sunulmasının önemine işaret ederek, ''Kantinde hizmet veren bireylerin eğitimden geçirilmesi ve sertifikasyonu geleceğe dönük en önemli stratejilerimizden biri olacak'' dedi.

Müezzinoğlu, Okul Kantinlerine Dair Özel Hijyen Yönetmeliği'nin Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi için sağlıklı beslenmenin büyük önem taşıdığını, bu çerçevede okul kantinlerinde hijyenik bir ortam sağlanması gerektiğini söyledi.

Eksik ya da hatalı beslenmenin, obezite ya da kansızlık gibi rahatsızlıklara neden olduğuna dikkati çeken Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çocuklarımızın algılama, adaptasyon, hayata aktif katılım gibi sorunları da ortaya çıkabiliyor. O nedenle beslenmenin sağlıklı olmasını, yaşam standardının diğer boyutlarıyla da sağlıklı olmasını önemsiyoruz. Bu anlamda da çocukların kantinden beslenmesi, kantinden temin edecekleri gıdaların hijyenik ortamda ve hijyen kurallarına uyan bireylerle sunulması önemli. Bu anlamda önümüzdeki süreçte kantinde hizmet veren bireylerin eğitimden geçirilmesi ve sertifikasyonu geleceğe dönük en önemli stratejilerimizden biri olacak.''

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, bu çalışmaların bilimsel temellere oturtulmasının çocukların öğrendiklerini kendi yaşamlarına adapte edilmesini sağlayacağını ifade etti.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI...

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise kürsüye çıkarken, kendisinin yerine yanlışlıkla Müezzinoğlu'nun anons edilmesi üzerine ''Anlaşıldığına göre her bakanın iki konuşma hakkı var, ben de iki konuşma yapacağım'' dedi.

Bakan Avcı, Milli Eğitim, Sağlık ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlıklarını bu çalışma için bir araya getiren başlıca amacın, eğitim ve öğretim kurumları bünyesindeki yemekhane, kantin, kafeterya, büfe, çay ocağı gibi gıda işletmelerinin özel hijyen şartlarına, gıda güvenliğine ilişkin kuralları belirlemek olduğunu ifade etti.

Bu kapsamda geçen ay yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin iki önemli unsuru bulunduğunu belirten Avcı, bunlardan birinin bu hususta standartların konulması, diğerinin ise gıda işletmelerinde çalışan personelin eğitimi konusunda getirilen düzenlemeler olduğunu kaydetti.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu'nun yönetmeliğin önemini dile getirdiğini belirten Avcı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de diğer kazanımları anlatacağı için başka bir konuya değinmek istediğini ifade etti.

DÜNYANIN EN ÇOK İHMAL EDİLEN ENGELLİLERİ

AK Parti Hükümetinin engellilerin ve engelli ailelerinin her alanda karşılaştığı zorlukları aşabilmeleri için geniş kapsamlı projeleri yürürlüğe koyduğunu belirten Avcı, şöyle devam etti:

''Fakat benim üniversitedeki derslerimde öğrencilerime sıkça sorduğum ve genellikle cevabını pek alamadığım bir soru var. Orada 'Dünyanın en çok ihmal edilen, görmezlikten gelinen, mağdur edilen engellileri, engelliyi burada tırnak içerisinde kullanıyorum, kimlerdir veya azınlıkları kimlerdir' diye sorduğum zaman pek çok azınlık ve engelli grubundan söz edilir. Ama benim de içlerinde bulunduğum solakların sıkıntıları, dertleri nedense pek gündeme gelmez. Oysa siz farkında olsanız da olmasanız da bütün ergonomik düzenlemeler, çevre düzenlemeleri, kapı kollarından telefon tuşlarına kadar, otomobillerin vites kollarına kadar, özellikle okullarda kolçaklı sandalyelere kadar her şey sağ ellerini kullananlara göre düzenlenmiştir. Solaklar bu yüzden genellikle sakarlıkla suçlanırlar. Çünkü çevre onlara göre düzenlenmediği için yollarını bulmakta çok zorlanırlar.''

Avcı'nın arkasındaki posteri göstererek ''Şimdi şuraya oturduğum zaman arkamdaki şu güzel kızın sol eliyle yazmakta olduğunu görünce dedim ki fırsat bu fırsat, biz şu derdimizi de kamuoyuyla bu vesileyle paylaşalım'' sözleri, salondakilerden alkış aldı.

SOLAKLARA ANLAYIŞ GÖSTERELİM

Bakan Avcı, özellikle öğretmenlere seslenerek, ''Sınıflarındaki solak öğrencilere ayrı bir özen göstermelerini rica ediyorum. Çünkü onlar gerçekten kendileri de farkında olmadan birçok konuda çok zorlanırlar. Bu zorlanmalar genellikle hak etmedikleri sıfatlarla nitelendirilir, sakarlık gibi'' dedi.

Solaklığın kendine göre başka avantajları olduğuna işaret eden Avcı, şunları kaydetti:

''Genel olarak, 'küçükken solak oldukları halde sağ ellerini kullanmaları için zorlanmazlarsa konuşma yetenekleri çok iyi olur' denir. Onun için iyi bir kanıt olmadığımın farkındayım ama... Bir de güzel sanatlara, estetik algılara daha açık oldukları söylenir ama küçük yaşlarda zorlanmaları gerçekten sıkıntılara sebep olabilir. Kekemeliğe yol açabilir. Solak bir çocuğu zorla hele şiddet kullanarak sağ elini kullanmak zorunda bırakırsanız, konuşma merkezinde karışıklık olduğu için kekemeliğe yol açtığı söylenir. Bunun için çocuklarımızı bu bakımdan rahat bırakalım. Solaklara anlayış gösterelim.''