Karnesi başarısız diye ona ceza vermeyin!
Öğrenciler 25 Ocak’ta ilk dönemi bitirerek tatile giriyor. Karneleri alacak çocukların yanı sıra ebeveynler büyük bir heyecan yaşıyor. Peki aileler karnesi kötü olan öğrenciye nasıl davranmalı?
Başarılı olan öğrenciler ve ebeveynleri için karnelerin alındığı günler mutluluk vericiyken başarısız olan öğrenciler ve aileleri için ne yazık ki durum hüsranla karşılanabiliyor.
Başarısızlıklarından dolayı kızılacağını, cezalandırılacaklarını
düşünen çocuklarda evden kaçma, karne notlarını düzeltmeye çalışma,
yalan söyleme gibi davranışların yanı sıra kaygı bozuklukları ve
depresyon gibi birçok psikolojik sorun da görülebiliyor. ‘Karneler
alındığında başarısız olduğu görülen öğrencilere nasıl
davranılmalı, hangi davranışlar çocukların motivasyonunu artırır ve
başarısızlıklarının üstesinden gelmesine yardımcı olur’ gibi
soruların yanıtlarını Liv HOSPITAL Çocuk-Ergen Psikoloğu Zeren
Kadıoğlu verdi.
Karnede zayıf derslerin olması yalnızca çocuğun zeka
düzeyiyle ya da kişiliğiyle ilgili bir durum değildir.
Çocuğun çevresinde bu başarısızlığı etkileyen başka değişkenler de
bulunabilir. Bunlar arasında aileden kaynaklanan sebepler ve okulla
ilgili nedenler de olabileceği gibi, özel öğrenme bozukluğu, dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, depresyon gibi rahatsızlıklar
ya da görme-işitme zorlukları gibi organik birtakım sorunlar da yer
alabilir. Zaman zaman çocuğun ders çalışma tekniklerine
yeteri kadar hakim olamaması, çalışma disipliniyle ilgili birtakım
eksiklikler de çocuğun başarısızlığının altında yatan nedenler
olabiliyor.
Aile içi sorunlar çocuğu başarısızlığa
sürükler
Aileler başarısızlıkları için çocukları suçlayıp cezalandırırken
çoğu zaman kendi eksikliklerinin ve hatalarının farkına varamazlar.
Ders başarısızlıkları olan bazı çocukların ailelerinde de sorunlara
rastlanabiliyor. Örneğin çocukla doğru ve sağlıklı iletişimlerinin
olmaması, uygun ders çalışma ortamının sağlanamaması, çocuğa
verilen disiplinde eksiklikler ve çocuğun gelişimi sırasında
çevresinde yeteri kadar zengin uyaran bulunmamış olması gibi bazı
durumlar da çocukta okul başarısızlığına neden olabilir. Bu nedenle
okul başarısızlığı nedeniyle gelen çocuklarda mutlaka detaylı bir
aile değerlendirmesi de yapılmalıdır. Sorunun ailenin tutumlarından
ya da aile içi bir sorundan kaynakladığı gözlemlenirse bireysel
terapinin yönü çocuk odaklı aile terapisine doğru değişebilir.
Çocuk odaklı aile terapisinde amaç çocuğun okul
başarısızlığının altında yatan aile kaynaklı yanlış tutumların fark
edilmesi ve bu tutumların daha sağlıklı, çocuğu başarıya taşıyacak,
potansiyelini ortaya koymasını sağlayacak olanlarla
değiştirilmesidir. Ayrıca aile sistemindeki bazı sorunlar
da çocuğun duygusal dünyasını olumsuz etkileyerek başarısız
olmasına neden olabilir.
Çocuğunuzu kimseyle kıyaslamayın
Asla yapılmaması gereken ancak sıklıkla yapılan hatalardan birisi
ailelerin diğer çocuklarla kendi çocuklarını kıyaslamalarıdır.
Sürekli başkalarıyla kıyaslanan çocukların özgüveni düşer ve
motivasyonları daha da azalır. Bu durum çözümün değil sorunun bir
parçası olunmasına neden olur. Yine çocuğu korkutmak,
cezalandırmak, kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunmak çocuğun
akademik başarısızlığını çözmeyecek aksine buna ek olarak başka
bazı psikolojik rahatsızlıkların da ortaya çıkış ihtimalini
fazlalaştıracaktır.
Ceza vermek sorunu çözmez
Ceza olarak tatilde ders çalıştırmak, istediklerini yapmasına izin
vermemek, yoğun biçimde ders aldırmak gibi önlemler de bu sorunu
çözmez. Bunun yerine kitap okumak gibi ya da çok boğucu olmayan
genel bir tekrar yapmak ya da her güne bölünen belirli bir ders
programı yaparak örneğin her gün bir saat çalışmak gibi tutumlar
daha faydalı olur.
Aşırı mükemmeliyetçilik çocuğu depresyona
sokabilir
Ders notları hayattaki tek başarı ya da olumlu özellik göstergesi
değildir. Çocukların büyürken başarmak durumunda oldukları başka
pek çok işi vardır. Örneğin; kendileriyle, bedenleriyle ve diğer
insanlarla barışık olmayı başarmak, hayal kırıklığıyla nasıl başa
çıkacaklarını öğrenmek, güçlü ve zayıf yönlerini, ilgi alanlarını
fark etmek, çocukluğun benmerkezci özelliğinden çıkıp toplumda
sorumluluk sahibi bir kişiye dönüşmek gibi. Tüm bunlarla uğraş
halindeyken çok stresli oldukları ve kafalarının çok meşgul olduğu
zamanlar olacaktır ve bu da varlarını yoklarını ders çalışmaya
vermelerini engelleyebilir. Bu normal bir süreçtir. Ders
notlarına aşırı önem vermek çocukların yetişkin olma yolundaki bu
diğer yapmaları gerekenleri aksatmalarına da neden olabilir.
Ayrıca, ‘Çıtayı yüksek koymalıyım ki çocuğum hep kendini
geliştirmeye çalışan bir insan olsun, hep daha iyisi için
uğraşsın’, ‘4-5 almak varken neden 3 alsın’ şeklindeki
mükemmeliyetçi görüşlerin ileriki dönemlerde depresyonu
tetikleyecek düşünce kalıpları olduğu görülmüştür. Bilimsel
çalışmalar da depresyonun ve aşırı mükemmeliyetçi tutumların bir
arada ilerlediğini gösteriyor.
Neler yapılmalı?
· Fazla cezalandırıcı olmak ve sert tepki göstermek, kızmak,
bağırmak çocuğun okuldan soğumasına ve kendisini değersiz
hissetmesine neden olabilir.
· Önceden söz verilen ödüller karne başarısızlığı durumunda tamamen
iptal edilmek yerine ertelenmelidir. Ertelenmesi çocuğun
motivasyonunu sürdüren bir etkendir.
· İşe yaramaz birisiymiş gibi hissetmesi çocuğun öfkelenmesine ve
kaygılanmasına, ebeveynleriyle ilişkilerinin ve iletişiminin zarar
görmesine neden olabilir. Bu tip sert tutumlar yerine “Senin daha
iyisini yapabileceğine inanıyorum” yaklaşımı daha doğrudur.
· Nerelerde zorlandığını anlamaya çalışmak, bunun için gerektiğinde
bir uzmandan destek almak gerekebilir. Sorunların kaynağında okulun
mu, ailenin mi ya da çocuğun kendi zorlanmasının mı olduğu tespit
edilmelidir.
· Birçok okulda rehberlik servisleri aktif olarak görev yapıyor ve
çocukların okul içindeki durumlarını takip ediyor. Çocuğun akademik
başarısızlığı söz konusu olduğunda çocuk-ergen psikoloğu ve
psikiyatristi ile okulun rehberlik servisi mutlaka koordineli
hareket etmeliler. İşbirliği çocuğun daha çabuk toparlanmasını
sağlıyor.
· Karnedeki notların başarısız olması çocuğunuzun hayatı boyunca
başarısız olacağının, düşük zekası olduğunun bir göstergesi
kesinlikle değildir. Başarısız notların telafisi çoğu zaman
mümkündür.
· Çocuğun kendilik değerinin başarılı ya da başarısız notlarıyla
anlam bulmadığı, anne-baba için onun her şartta değerli olduğu
hissettirilmelidir.