Kral çıplak!
Eğitim öğretim hayatımızda bize hikâyeyi; “Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları anlatan yazı türü.”; masalı ise; “Gerçeküstü, yaşanması mümkün olmayan olayları anlatan yazı türü olarak öğrettiler.
- Eğitim öğretim hayatımızda bize hikâyeyi; “Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları anlatan yazı türü.”; masalı ise; “Gerçeküstü, yaşanması mümkün olmayan olayları anlatan yazı türü" olarak öğrettiler. Bu gün sizlere bildiğiniz bir masalı tekrar etmek istiyorum. Artık bu olay gerçek mi; gerçeküstü mü siz karar verin…
***
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde ülkenin birinde bir kral varmış. Bu kral giyim kuşamına büyük özen gösterirmiş. Öyle ki tüm uğraşını, tüm vaktini giyim kuşamına ayırırmış.
Günlerden bir gün bu kralın ülkesine uyanık bir dokumacı (Kumaş dokuyan veya dokuma ticareti yapan kimse, dokuyucu) gelmiş. Bu dokumacı, dokuduğu kumaşların dünyada bir eşi benzeri daha olmadığını iddia ediyormuş. Kumaşlarının asıl özelliğinin ise; bu kumaşları akılsız, aptal olanların göremediği olduğunu söylüyormuş. Bizim uyanık dokumacının kumaşlarının ünü kısa zamanda hızla yayılmış.
Giyim kuşamına düşkün kral bu ünlü kumaşları çok merak etmiş. Fakat kumaşları göremeyip aptal konumuna da düşmek istemiyormuş. Vezirini yollayıp kumaşlar hakkında bilgi almak istemiş. Vezir dokumacının yanına gidip kumaşları görmek istemiş. Dokumacı itina ile aptalların göremediği kumaşlarını özenle vezire göstermiş. Vezir kumaşları bir türlü görememiş. Fakat aptal olmadığını göstermek için kumaşlara hayranlığını ifade etmiş. Kralın yanına dönüp, ballandıra ballandıra kumaşların güzelliğini anlatmış.
Krak dokumacıyı hemen saraya çağırmış. Dokumacıya iltifat edip, çokça altın vermiş. Bundan sonra güzel kumaşları kendisi için üretmesini istemiş. Sarayda dokumacıya bir oda tahsis edilmiş. Bir edildiği iki edilmemiş. Eli sıcak sudan soğuk suya sokulmamış. Dokumacı hazineden istediği kadar altın almış. Bir eli yağda, bir eli balda hiçbir iş yapmadan, aptalların göremediği harika kumaşlarını üretmeye devam etmiş. Hiç kimse aptal konumuna düşmemek için kumaşı göremediğini söyleyemiyormuş.
Ekrem Aytar'ın yazısının tamamını okumak için