MEB'i Bilal Erdoğan mı yönetiyor?
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 2013 yılında yapılan seviye tespit sınavının iptaline yönelik mahkeme kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı hakkında Meclis Soruşturması açılması için önergelerini TBMM Başkanlığı'na verdikle
MEMURLAR - CHP'li Levent Gök, düzenlediği basın toplantısında, Öğretmenler Günü'nün kutlanılacak bir tarafı kalmadığını belirterek, milli eğitimin ve öğretmenlerin içinde bulunduğu durum hazin ve ibret verici olduğunu ifade etti. Bakanlığın milli eğitimden tamamen ters ilkelerle yönetildiğini, Avcı'nın ise elinde hiçbir yetkiyi kullanamadığını, başka güçlerce yönetildiğini, acz içinde bulunduğunu savundu.
MEB'İ BİLAL ERDOĞAN YÖNETTİ
"Milli Eğitim Bakanlığı sahipsizdir. Bakanlığı TÜRGEV ve
Bilal Erdoğan yönetmektedir. Bilal Erdoğan'ın verdiği demeçlerle
bakanlık kendisine hedef biçmekte, Bakanlık ise bu hedefleri
yakalamak için dinsel gerici politikalar
izlemektedir" diyen Gök, MEB'in 2002 yılı yatırım
bütçesi yüzde 12 iken 2014'te yüzde 9'e düştüğünü, sadece personel
giderlerini karşıladığını söyledi.
Okulların dinselleştirme suretiyle milli eğitimin içinin
boşaltıldığını vurgulayan Gök, "MEB, neredeyse Diyanet
İşleri Başkanlığı'nın bir şubesine dönüşmüş, karma eğitimi kaldırma
projeleri hızla devam etmekte, çağdaşlaşma yolundaki adımlar birer
birer geriye gitmektedir. Fatih projesi çökmüştür. Bütün okul
müdürleri bir gecede değiştirilmiştir. Müdürlere mülakatlarda hangi
gazeteyi okudukları, hangi liderleri benimsedikleri soruluyor.
Öğretmenlerimiz, memur maaşlarının enflasyonunun altında kalması
sonucu Türkiye'nin en ezilen sınıfı olmuştur. Eğitim
dinselleştirildiği gibi ticarileştirildi, fırsat eşitliği
kaldırıldığı için öğrencilerin devlet imkanıyla okuması sıfırlandı.
Çocuk yaşta evliliklerde çok ciddi artış var. Bunların baş
sorumlusu iktidardır" diye konuştu.
Gök, 2013 yılında yapılan seviye tespit sınavının iptali yönünde
mahkeme kararı olduğunu vurgulayarak, bakanlığın bu kararlara
uymadığını, Avcı'nın görevini yapmadığını
söyledi. "Ortada mahkeme kararına karşı görevini
yapmayan Milli Eğitim Bakanı ve uygulanmayan mahkeme kararı
var" ifadesini kullanan Gök, CHP İstanbul
Milletvekili Aydın Ayaydın ve 58 milletvekilinin imzasıyla
Avcı hakkında Meclis Soruşturması açılması için önergelerini TBMM
Başkanlığı'na verdiklerini bildirdi. Gök, "milli
eğitimdeki asıl işlevini unutan Avcı hakkında Soruşturma Komisyonu
kurulması gereklidir. Türk milli eğitimini bugüne getiren Bakan
hesap vermeli"görüşünü savundu.
"AKP, örtülü faşizmden açık faşizme geçmek
istiyor"
Gök, Meclis'e sevkedilen İç Güvenlik Paketi ile ilgili
sorulara, "Artık AKP örtülü faşizmden açık faşizme
geçmek istiyor. Türkiye'de kişi hak ve özgürlükleri ortadan
kaldırılıyor. AKP'nin bürokratları, valisi, polisi yargının yerine
geçiyor. Böyle bir düzenin hukuk düzeni ve Anayasa ile bağdaşması
mümkün değil. Herkesi bu düzenlemelere etkin şekilde karşı durmaya
davet ediyorum. Demokratik hak ve özgürlükler geriye götürülmek
isteniyor. AKP'nin kurmak istediği polis devletine izin
vermeyiz" karşılığını verdi.
Meclis'te "ortak şarj makineleri içinde solucan
olduğu, telefon bilgi ve konuşmalarının Meclis'teki serverde
depolandığı" iddiasının sorulması üzerine Gök,
iddiaların yeni olmadığını, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun çok önemli değerlendirmelerde bulunduğunu, ancak
iktidarın bunları ciddiye alacak sorumlulukta olmadığını
söyledi.
Levent Gök, şöyle konuştu: "Geçmişte Erdoğan, 'sizin
nefes alışınızı bile dinliyoruz' demişti. Bu itirafın gereği
yapılmalı. Nefesimizi dinleyip ne yapacaksınız? Milletvekillerinin
dinlenmesi, takibi söz konusu . Bunun gereğini yapması gereken
başta Başbakan olmak üzere iktidardır. Getirilen paketle artık
muhalefetin sesinin iyice kısalacağı, baskı altına alınacağı döneme
geliniyor. İktidarın gizli yaptığı işleri açık hale getiriyor. Bu
tasarı AKP'nin örtülü faşizmden açık faşizme geçtiğinin
belgesidir."
Meclis'teki ortak şarjı bir kaç defa kendisinin de kullandığını
belirten Gök, herkesin fişlendiği ortam yaratıldığını, iktidarın
girişimlerinden rahatsız olduğunu ve nerede ne olacağını
bilmediklerini söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendilerini
ikna edecek şekilde iddiaları yanıtlaması gerektiğini savunan Gök,
herkesin dikkatli olması gereken süreç yaşandığını, iddiayı
önemsediklerini ve kendi teknik araştırmalarını yapacaklarını
kaydetti.
Başbakan Davutoğlu'nun "Tunceli'de açılımda
bulunduğuna tanık olmadığını" belirten Gök, Alevilerin
ihtiyaçlarını karşılayacak hiçbir açıklama yapılmadığını ifade
ederek, "Duyguların okşanmasıyla ilgili tablo değil, gerçek
talepler ortadayken ve bunlar reddedilmişken Başbakan'ın
söylediklerinin hiçbir inandırıcılığı olmamıştır. Alevi dünyasının
beklediğinden çok uzak..." dedi.
Gök, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın saati için ceza
kesilmesine yönelik sorulara, "Konu artık hukuken
tescillenmiştir. Soruşturma Komisyonu, vakit geçirmeden gereğini
yapmalı ve Yüce Divan yolunu açmalı" karşılığını
verdi.