Meslek liseleri artıyor, kalitesi düşüyor
Son 10 yılda hem meslek lisesi hem de bu okulları seçen öğrenci sayısı yükseldi. Milli Eğitim Bakanlığı “Bu okulların kalitesini artırmak için çalışıyoruz” diyor. Ancak verilen eğitimin niteliği hâlâ tartışma ve şikâyet konusu.
- Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube'nin İstanbul’daki 101 meslek
lisesi mezunu, 320 meslek lisesi son sınıf öğrencisi, 120 meslek
lisesi öğretmeni, 82 işletme ve kurum yetkilisi ile görüşerek
hazırladığı rapora göre, meslek lisesi mezunlarının yüzde 49,5’i
okuldaki eğitimin, iş hayatı için yeterli olmadığını düşünüyor.
Öğretmenlerin yüzde 59,2’sine, işletmelerin de yüzde 49,7’sine
göre, mezunlar iş yaşamının taleplerini karşılamayacak düzeyde.
Öğrencilerin yüzde 30’u staj yerlerinde kendilerine alanları ile
ilgili görevler verilmediğini söylüyor. Yüzde 38’i “Yeniden tercih
hakkım olsa meslek lisesi seçmezdim” diyor. Eğitimcilerin yüzde
71’i meslek liselerinin fiziki altyapılarının yeterli olmadığını
söylüyor. Hem öğretmenler hem öğrencilerin yüzde 75’ten fazlası
Milli Eğitim Bakanlığı’nın meslek liselerine gereken önemi
vermediğini düşünüyor.
KATSAYI SORUNU VE MESLEK LİSELERİ
Türkiye’de yıllarca mesleki eğitimin ortaöğretim içindeki
payının az olduğu bu oranın artması gerektiği söylendi. Türkiye’nin
nitelikli ara eleman açığına vurgu yapıldı. Mesleki ve teknik
eğitime talebin önündeki en büyük engellerden biri ‘katsayı’
sorunuydu. Meslek ve İmam Hatip liselilerin üniversitelerde lisans
bölümlerine girmesi neredeyse imkânsızdı. 28 Şubat kararlarından
iki yıl sonra uygulanmaya başlayan farklı katsayı yıllarca siyasi
bir çekişmenin sembolü oldu. YÖK (Yükseköğretim Kurulu), 1999'da
üniversiteye girişte kullanılacak ortaöğrenim başarı puanı ile
çarpılacak katsayıyı, öğrencilerin alanları dışındaki yükseköğretim
branşlarını seçmeleri durumunda daha düşük verdi. Amacın mesleki
eğitimi özendirmek olduğu belirtildi. Ancak hedef meslek dersleri
dışındaki müfredatı da genel liselere yaklaştırılan imam hatip
lisesi mezunlarının, alan dışı yükseköğretim kurumlarına girişini
zorlaştırmaktı. Bu arada meslek lisesi öğrencilerine meslek
yüksekokullarına sınavsız geçiş hakkı da tanındı. 13 yıllık katsayı
uygulaması 2011’de kaldırıldı. Bu engelin kalkmasıyla meslek
liselerini ve imam hatip liselerini tercih eden öğrenci sayısı
artmaya başladı.
40 KİŞİYE TEK TORNA TEZGAHI
Meslek liselerinin sorunlarını öğrenci ve mezunlara da sorduk.
Meslek lisesi mezunu Mazlum Çiçek, Atatürk Çağdaş Yaşam Çok
Programlı Lisesi Makine Ressamlığı bölümünden 2013’te mezun oldu.
Eğitimini aldığı alanla ilgili bir işte çalışmıyor. Çiçek, kürklü
deri ceketler imal eden ufak bir atölyede ‘çakıcı’ olarak
çalışıyor. Yani deriyi vurarak genişletiyor ve dikime hazır hale
getiriyor. Yeni girdiği işte 1000 TL ücret alıyor.
Meslek liselerinin alt yapı sorunu olduğun söyleyen Çiçek,
ailesinin ısrarı ve bir mesleğim olur düşüncesiyle tercih etmiş
meslek okulunu:
“Önce Güngören Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ne gittim.
Elektrik, torna tesviye bölümlerinin yerine daha rahat olduğu için
makine ressamlığını seçtim. 47 kişilik sınıfta okudum.
Bilgisayarlarda çizim öğrendik. Torna bölümü daha şanssızdı. Çünkü
bir tek torna tezgâhı vardı. Tek torna tezgâhını 40 kişi
kullanıyordu. Hangi birine sıra gelecek, mesleği nasıl öğrenecek?
Son sınıfta Fatih’teki Atatürk Çağdaş Yaşam Çok Programlı Lisesi’ne
geçtim. Okullar arasında da farklar var. Buraya geçince 25 kişilik
sınıfta okudum. Son sınıfta havuz yapan bir firmada staj yaptım.
Havuz içindeki lambaların çizimlerini yapıyordum. Burada eğitimini
aldığım mesleğimi uygulama şansım oldu. Babam meslek lisesi
öğretmeni olduğu için bilgisayardaki çizim programlarını ondan da
öğrenmiştim. Stajı da o buldu. Mezun olduktan sonra bir süre işsiz
kaldım, bir süre emlakçılık yaptım. Şimdi de burada çalışıyorum.
Meslek liseleri başarısız öğrencilerin seçtiği yerler olarak
görülüyor. Bu okullara imkânlar tanınması gerekiyor, maddi açıdan
da desteklenmeliler. Atölyeleri kuvvetlendirilmeli. Arkadaşlarımdan
da alanında çalışan görmedim.”
KİTAPLAR ESKİ
Meslek lisesi son sınıfta okuyan, aldığı eğitimin niteliğini
eleştirdiği için soyadını vermek istemeyen Ahmet de ‘hayal
kırıklığı’ yaşayanlardan. Anadolu yakasının en köklü meslek
liselerinden birinde lojistik eğitimi alan öğrenci, “Şimdi yeniden
tercih yap deseler meslek lisesi seçmezdim” diyor.
“Bilinçli bir tercih yaparak meslek lisesine geldim. Lojistik
mesleğinin de geleceği parlak diye özellikle bu alanı tercih ettim.
Ancak büyük hayal kırıklığı yaşadım. Bu dördüncü yılım daha
lojistik dersine meslek öğretmeni girmedi. Gelen öğretmenlerin biri
turizm alanının öğretmeniydi. Alanı değildi ama yabancılarla
çalışmış, dış ticaret ile uğraşmıştı. Ne öğrendiysek yine de ondan
öğrendik. Ancak o bir süre sonra gitti. Ondan sonra muhasebe
öğretmeni geldi lojistik dersine. Değerli bir insan ama kendi
bölümü olmadığı için bize bir katkısı olmadı. Üç senedir hiç
sektörden birileri gelmedi mesleği anlatmaya, deneyimlerini
paylaşmaya. Kitaplar da eski. Çekoslovakya diye bir ülke kalmadı,
ülkeler için gerekli belgeler anlatılırken, bir belgenin
Çekoslovakya için gerekli olduğu yazıyor.”
Ahmet, “Öğrenciler de meslek lisesini ‘son çare‘ olarak seçiyor”
diyor. Sonra da matematik öğretmeniyle arasında geçen diyaloğu
anlatıyor:
“Öğretmene söylüyorum ‘lisedeyiz daha ileri konuları görmemiz
gerekiyor’ diye. ‘Haklısın ama daha ağırını diğer öğrenciler
kaldıramaz’ diyor. İlköğretimde aldığın eğitim üzerine bir şey
koyamıyorsun yani.”
STAJ DESTEĞİ YOK
Bu yıl zorunlu staj yapacak ama firma bulmakta da zorlanıyor. Bu
konuda okulun da pek desteğinin olmamasından yakınıyor:
“‘Okul yardım edebilir ama önce herkes kendi olanaklarıyla staj
yeri araştırsın’ dediler. Bir öğretmenimiz bazı öğrencilere yardım
etti bazılarına etmedi. Arkadaşların yönlendirildiği firma da
onlara insan kaynaklarında staj yaptıracakmış. Bireysel olarak
Türkiye’nin iki çok büyük lojistik firmasını aradım. Bir tanesinin
CEO’su da ‘Meslek lisesi memleket meselesi.’ diyordu. Ancak kabul
edilmedim. Başvurduğum diğer yerlerden bazılarının lojistik bölümü
yok bazıları da ‘Stajyer almıyoruz’ diyor.”
Ahmet iki senedir dershaneye gidiyor. Üniversite sınavına girip
dört yıllık bir bölüm kazanmaya çalışıyor. Felsefe, psikoloji ya da
sosyoloji okumak istiyor.
OKUL SANAYİ İŞBİRLİĞİ EKSİK
Öğrencilerin nitelik sorunuyla ilgili anlattıklarını,
araştırmaların ortaya koyduklarını Milli Eğitim Bakanlığı da
hazırladığı strateji belgesinde doğruluyor. ‘Türkiye Mesleki ve
Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2014- 2018’ isimli
çalışmada mesleki eğitimin ihtiyaçları ve yapılması gerekenler
tarif ediliyor. Akademik başarısı zayıf öğrencilerin mesleki
eğitime gelmesinin, genel liselerin kapatılmasıyla mesleki eğitime
devredilen binaların alt yapısının uygun olmamasının tehdit olduğu
tespiti var. Sayılan eksiklerden bazıları şöyle:
Okul, sanayi işbirliğinin yeterince olmaması.
Mesleki yönelimde öğrenci ilgi ve yönelimlerinin dikkate
alınmaması.
İşletmelerde mesleki eğitimin ve stajın yeterli nitelikte
olmaması.
Öğrenciler ile yeni teknolojilerinin yeterince buluşmaması.
Eğiticilerin sektör tecrübelerinin güncel olmaması.
Sektörün ihtiyaçlarına uygun nitelikte ve istenilen sayıda iş gücü
yetiştirilememesi.
Mezunların yeterli düzeyde izlenememesi.
Dönüşen okullarda alt yapı sorunu
MEB’in düz lise olarak bilinen genel liseleri kaldırma kararıyla da
2013-2014 eğitim öğretim yılından beri Anadolu liselerine puanı
yetmeyen öğrenciler Meslek Lisesi ya da İmam Hatip Lisesi tercihi
yapmak durumunda kalıyor. MEB tarafından meslek liselerinin
güçlendirilmesi ile ilgili adımlar atılsa da mesleki eğitimde hâlâ
en büyük tartışma konusu eğitimin niteliği. Meslek lisesi ve
öğrenci sayısının artması, okul dönüşümleri ile pek çok okulun alt
yapısı olmadan meslek okuluna dönüşmesi nitelik sorununu daha
tartışmalı hale getiriyor.
Matematik düzeyi en alt seviyede
Mesleki eğitim ve sorunları Sabancı Üniversitesi bünyesinde
çalışmalar yapan Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) hazırladığı pek
çok rapora konu oldu. ERG Politika Analisti Işıl Oral, meslek
liselerinin niteliğinin artırılmadan sayılarının artırılmasının
sakıncalı olduğunu söylüyor. Oral’ın verdiği bilgilere göre, son
iki yılda düz liselerin kaldırılıp tüm okulların Anadolu, meslek ve
imam hatip liselerine dönüşümüyle birlikte genel liseye seçen
öğrencilerin oranı yüzde 49,5’tan 36,8’e düştü. Mesleki ve teknik
eğitimi seçenlerin oranı ise yüzde 52’den yüzde 63’e yükseldi.
"Sayının artırılmasını anlamıyorum"
Oral, meslek lisesi öğrencilerinin niteliğini Uluslararası Öğrenci
Değerlendirme Programı (PISA) 2012’den de çarpıcı verilerle analiz
ediyor. PISA’da matematik başarısında öğrenciler birden altıya
kadar derecelendiriliyor. Bir en düşük, altı yüksek düzey olarak
kabul ediliyor. PISA’ya göre 15 yaşındaki meslek liseli
öğrencilerin yüzde 66’sı ikinci düzeyin altında, yüzde 26’sı ise
ikinci düzeyde performans gösteriyor. Akademik liselerde ikinci
düzey ve altında kalan öğrenci oranı ise sadece yüzde 5,5. Oral,
“‘Meslek lisesi illa matematik mi öğretecek?’ diyebilirsiniz.
Matematik her yerde öğretilmeli, temel beceri çünkü. Öğrencilerin
yüzde 90’ınin ikinci düzey ve altı performans gösterdiği okul
türlerinin sayısının artırılmasının, öğrencilerin buraya
yönlendirilmesinin mantığını anlayamıyorum. Eğitim sistemimizde her
zaman yapılan hata bu” diyor.
Meslek lisesine giden öğrencilerin yüzde 25’inin en alt düzeydeki
sosyo-ekonomik dilimden geldiğini bu oranın fen liselerinde yüzde 1
olduğunu anlatan Oral, sorunları şöyle özetliyor:
“Milli Eğitim Bakanlığı ortaöğretimle ilgili pek çok değişiklik
yaptı. Ancak önemli olan, değişikliklerin niteliği nasıl
etkilediği? Bir kere öğrencilerin bilinçli olarak lise türlerine
dağıldığını düşünmüyorum. Rehberlik, yönlendirme ne ilköğretimden
ortaöğretime ne ortaöğretimden yükseköğretime geçişte var. Meslek
liselerinde ne kadar uygulamalı eğitim verildiği de çok önemli.
Almanya, İsviçre, Avusturya ve Güney Kore’de mesleki eğitimin
başarılı olmasının nedeni öğrencilerin sadece teorik olarak değil
pratik olarak ve sektörün ihtiyaçlarına göre eğitim alabiliyor
olmaları. Üstelik Almanya ve Avusturya gibi mesleki eğitimde
başarılı ülkeler bile şu an ‘Acaba doğru yere mi yatırım
yapıyoruz?’, ‘İleri teknolojiye mi yatırım yapmalıyız?’, ‘Meslek
liselerinin sayısını mı azaltmalıyız?’ diye tartışıyorlar. Bizde de
staj sistemi var. Ancak kimi zaman gerçek anlamda pratik eğitim
alınamıyor. Okulların sektörle işbirliği daha kuvvetli olmalı.
Sektörün de elini taşın altına koyması gerek. İşveren sistemin
içine entegre olmazsa ve nasıl bir eleman istediğini belirtmezse, o
okuldan onun istediği eleman çıkmayacak ve o insanlar işsiz
kalacak.”
Bakanlık: Nitelik ve sektörle işbirliği için çalışmalar
var
MEB’e meslek liselerindeki nitelik sorunlarının sebeplerini,
niteliğin artırılması için yapılan çalışmaları, meslek liselerine
dönüşen okulların alt yapı sorununa dair yapılanları yazılı olarak
sorduk. MEB’e göre meslek liselerindeki nitelik sorunun beş sebebi
var: Yerel ve küresel ekonominin gittikçe daha rekabetçi hale
gelmesi, nitelikli işgücüne olan ihtiyacın artması, ülkede yaşanan
genç işsizlik, iş dünyasının gereksinimlerindeki değişiklikler,
güncel bir işgücü potansiyeli ihtiyacı.
MEB, meslek liselerinin niteliğini ve sektörle işbirliğini artırmak
için çalışmalar yaptığını söylüyor. Sektör ile işbirliğini artırmak
için sektör temsilcileri ve STK’larla toplantılar yaptığını, bugüne
kadar sektörlerle 76 işbirliği protokolü yapıldığının belirtiyor.
Son iki yıldır, MEB Organize Sanayi Bölgeleri’nde açılan özel
meslek okullarında okuyanlara destek verdiğinin altını çiziyor.
2013-2014 eğitim öğretim yılında sekiz ildeki 12 özel meslek
lisesinde okuyan 4 bin 373 öğrencinin bu teşvikten yararlandığını
belirtiyor. 2014-2015 eğitim yılında da organize sanayi
bölgesindeki özel okullara giden öğrencilere okudukları bölüme
göre, 3 bin 800 ile 5 bin 500 TL arasında destek verilecek.
25 okul türü azaltıldı
Mesleki ortaöğretimde kurumsallaşmayı ve kaynak kullanımında
verimliliği artırmak için 25 okul türünün azaltıldığını da anlatan
MEB, bu yıldan itibaren tüm meslek okullarının Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi, Çok Programlı Anadolu Lisesi ve Mesleki ve Teknik
Eğitim Merkezi olmak üzere üç isimle eğitim vereceğini söylüyor.
Bakanlık, meslek liselerinin niteliğinin artırılması için Mesleki
ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün altında ‘Mesleki ve Teknik
Eğitim Kalite Geliştirme Merkezi’ kurulduğunu da not düşüyor. Hedef
yeni gelişen teknolojilere göre öğretmen ve yöneticilerin hizmet
içi eğitim faaliyetini artırmak, mesleki ve teknik eğitim ve
öğretimin kalitesini ve içeriğini geliştirmek ve öğretmenlerin
pedagojik ve profesyonel yeterliliklerini geliştirmek.