Neden atanmıyorlar? 90 öğretmenden 80'i ücretli!

Öğretmen adaylarının ataması yapılmıyor, adaylar ücretli olarak düşük ücretle çalıştırılıyor.

- Sultangazi Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde yaşananlar, öğretmen atamalarındaki vahim tabloyu gözler önüne serdi. Okulda 10 kadrolu öğretmen varken 80’i ücretli olarak görev yapıyor. Türkiye’de 300 bin öğretmen adayının atama beklediğini hatırlatan eğitimciler, kadrosuz öğretmen alımlarının eğitime zarar verdiğini belirtiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) eylül ayında atadığı 40 bin öğretmene rağmen, okullardaki sıkıntı bitmedi. Halen 120 bin öğretmene ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu açık kadrolu öğretmenler yerine ücretlilerle kapatılmaya çalışılıyor.

11 bin 839 kişi ile en çok ücretli öğretmenin çalıştığı İstanbul’da bulunan Sultangazi Çok Programlı Anadolu Lisesi de bunun en somut örneklerinden birini yaşıyor. Okulda görev yapan öğretmenlerin 10’u kadrolu iken 80’i sözleşmeli olarak çalışıyor.

Gaziosmanpaşa Fahrettin Özüdoğru Anadolu Ticaret Meslek Lisesi’ndeki 62 öğretmenden 39’u kadrolu.

Yine Küçükköy Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde 100 kadrolu öğretmenle birlikte 30 ücretli öğretmen bulunuyor.

Ankara’nın en merkezi okullarında dahi çok sayıda sözleşmeli öğretmen görev yapıyor.

Türkiye’de 800 bin öğretmen görev yaparken yaklaşık 300 bin öğretmen adayı da atama bekliyor. 2013-2014 eğitim öğretim dönemi verilerine göre ülkemizde toplam 50 bin 736 ücretli öğretmen var.

Kadrolu öğretmenlerin tayinle ayrıldığı kenar semtlerdeki okullarda çalışan bu öğretmenler ders başına 9 TL alıyor ve kadrolu bir öğretmenden çok daha fazla çalışıyor. Yine de aldığı maaş 800 TL ile bin 200 TL arasında değişiyor. Bunlar arasında yer alan bir öğretmen, okuldaki hizmetlinin dahi maaşının 2 bin TL’yi geçerken kendisinin bin lira aldığını, başka bir iş bulamadığı için okulda çalıştığını anlatıyor.

Ücretli öğretmen istihdamının verimi düşürdüğüne işaret eden eğitimciler de konuyla ilgili önemli tespitlerde bulunuyor. Kadrosuz çalışan öğretmenlerin işe başladıktan sonra KPSS’ye hazırlanma gibi sebeplerle ayrıldıkları hatırlatılırken, eğitim sürecinin yarıda bırakılmasının istikrarı ortadan kaldırdığı vurgulanıyor. Öğretmenlerin branşı dışında ve formasyonu olmadığı halde çeşitli derslere girmesinin de sorunlara yol açtığı ifade ediliyor.

EĞİTİMDE İSTİKRARA VERİLEN ÖNEM BU

Büyükşehirler başta olmak üzere eğitim kadrolarında sözleşmeli öğretmen artışı yaşandığına dikkat çeken Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe, yaşanan sıkıntıları şöyle dile getiriyor: “Atama bekleyen yüz binlerce öğretmen adayının olduğu ülkemizde, öğretmen ihtiyacının bu şekilde karşılanıyor olması aslında eğitimde istikrara verilen önemin de göstergesi. Meslektaşlarımızın ücretli öğretmenlik adı altında karın tokluğuna çalışmaya mahkûm edilmesi ülkemiz eğitim sisteminin insani olmayan boyutlarından birisi.

Söz konusu uygulamanın öğretmeni, okulu ve öğrenciyi etkileyen boyutları var. Öğretmenler açısından devletin ihtiyaçlarını suistimal etmesi söz konusu. Okullarda ikinci sınıf öğretmen muamelesi görüyorlar. İşe alınmaları veya işten atılmaları yöneticilerin keyfi kararlarına bağlı. Öğrenciler açısından ise öğretmen-öğrenci ilişkilerindeki güven ve istikrar, sürekli değişim nedeniyle sağlanamıyor. Öğrenci için atama sorunu nedeniyle mesleğine motive olamamış öğretmenle birlikte olmak daha düşük profilli öğretim etkinlikleriyle idare etme zorunluluğu getiriyor. Dört başı mamur okullarda öğrenim gören arkadaşlarıyla TEOG, YGS, LYS gibi sınavlarda yarışmak zorunda kalmak gibi taşıyamayacağı yüklere muhatap oluyor.”