Öğrencilere ücretsiz öğle yemeği!
Endüstriyel yemek sanayinin yöneticileri, patronları, “Yeni Neslin Beslenmesi” konulu öğrenciler ve velilerin de yer aldığı kahvaltılı toplantıda 'Okullara Ücretsiz öğle yemeği" verilmesini istediler.
Toplantıya ev sahipliği yapan İstanbul Yemek Sanayicileri
Derneği (İYSAD) Başkanı Sedat Zincirkıran “Cumhuriyet
tarihimizin en önemli kararlarından birini almak için burada bir
araya geldik. Gelecek neslimizin daha sağlıklı olması, sağlıklı
gıdaya kavuşabilmesi için okullarda ücretsiz yemek verilmesi önemli
bir adımdır. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için
yemek sanayicileri olarak deneyimli ve uzman kadrolarımızla hizmete
hazır olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.
SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN
Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Genel
Başkanı Hüseyin Bozdağ, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yemek
sanayicilerinin üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye hazır
olduklarını bir kez daha belirtmek istediklerini söyledi. Proje,
toplantıya katılan Ak Parti'nin AR-GE'den Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Süleyman Soylu'ya sunuldu. Soylu, ""YESİDEF ve
üyeleri çok hayırlı bir işe soyunmuş. YESİDEF Başkanımız Bozdağ'ın
dile getirdiği gibi çocuklarımızı test-tost arasına daha fazla
sıkıştırmamalıyız. Bize düşen böylesine hayırlı bir işi
desteklemek, ilgili bakanlıklara sizlerden aldığım bu çok kıymetli
projenin raporunu iletmek" diye konuştu.
YESİDEF, ilk ve ortaöğretim okullarındaki öğrencilere ücretsiz
yemek verilmesi ile ilgili hazırladığı projeyle ilgili WOW
Otelde'ki toplantıya Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu
Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen
600 yemek sanayicisi, kaymakamlar, İstanbul İl Tarım ve bölge
müdürlerinin yanı sıra öğrenci ve velilerin de yer aldığı yaklaşık
800 konuk katıldı.
ZİNCİRKIRAN"ÇOCUKLAR FASTFOOD İLE HAYATA
HAZIRLANIYOR"
İYSAD Başkanı Sedat Zincirkıran, İstanbul Yemek Sanayicileri olarak
Türkiye çapında oluşan federasyonun bir parçası olduklarıanı ı ve
yemek sayısı olarak da toplam federasyon içerisinde yüzde 60'ını
temsil ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Ülke ekonomisine bu kadar katılımı olan bizler, bu kadar işleri
başarabilen Türkiye deki endüstriyel yemek sanayinin patronları,
yöneticileri, Türkiye de okul çağına gelmiş çocuklarımızı maarif
okullarında fast food ile besleyerek hayata hazırlamaya
çalışmaktayız. Bizler yemek sanayicileri olarak kendi alt
yapılarımızı, kendi işleyiş sistemlerimizi 2023'e göre revize
ederek, daha büyük bir Türkiye'nin parçası olarak, kendi finansal
ve kalite standartlarımızı hazırlayarak 2023'e koşmaktayız. 2023'e
koşarken de şu anda 6 yaşında olan kıymetli çocuklarımızın 2023'te
16-17-18 yaşında olacak çocuklarımızın maalesef beslenmesini tam
tabiriyle söyleyeceğim kıvıramamaktayız. Niye, yemek sanayicisinin
her türlü imkânı var, bilgisi var, isteği var ama birtakım
yasalardan, eski günlerdeki bir takım uygulamaların revize
edilememesinden dolayı yemek sanayici maarif okullarında çocuklara
hizmet edememektedir, girememektedir, yemeği verememektedir.
BAŞKA ÜLKELERDEN ÖRNEKLER
Dünyaya bir bakalım. İngiltere'de genç aşçı Jamie Oliver okul
yemeklerinin daha sağlıklı olması için büyük bir kampanya başlattı.
Rusya'da Putin imkanları sağladı, okul yemekleri ile ilgili Concord
adında büyük bir yemek fabrikası kurdular. Yemekler kantin
üzerinden okullara kabul edilebilinmektedir. Biz diyoruz ki
okullarda kantin olsun ama yemek işini yemek sanayicisi yapsın.
Okul yönetimiyle otursun anlaşsın.
Diğer bir şey de bu çocukların beslenmeleri demek yalnız fizyolojik
ihtiyaçları değil aynı zamanda yemek yeme adabı, beraber sofrada
oturma adabı, bunun getireceği kültürel birtakım gelişmeler, imkânı
olanın, olmayanın aynı masada benzer yemekleri yemesi çocukların
gelişiminde bir ilerleme göstereceği akademisyenler tarafından
ayrıca belirtilmiştir. Çocuklarımız en iyi şekilde
beslenmeyi hak etmektedirler. Baktığımız zaman belki de bu proje ve
yeni bir beslenme metodolojisi oluşturma, çocuklarımız için belki
de Cumhuriyet tarihimizin bu konuda yapılmış en büyük girişimi
olacaktır. Osmanlı zamanında o zamanki medreselerde ve
eğitim kurumlarında muhakkak öğrencinin yemek problemi öğrencinin
yemek yeme imkânı her zaman sunulmuştur, medreselerin içinde
mutfaklar hazırlanmıştır, mutfaklar yapılmıştır ve bu birtakım
sefer tası ile günümüzde 'taşıma yemek' sistemi o zamanlar da
uygulanmıştır. Osmanlı zamanında da çocukların okul şartlarındaki
beslenmeleri son derece üstünde durularak yapılmıştır. Cumhuriyetin
90.yıl dönümünü kutlamaya hazırlandığımız günlerde bu kadar
gelişmiş yemek endüstrisi olmasına rağmen, ülkemizde bu işi çözemez
durumdayız."
PROJENİN DETAYLARI
“Süt Evet Ama Yetmez, Yemek de Vermeliyiz” Sloganı
ile yola çıkan YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ da,
projelerinin detaylarını şöyle anlattı:
YENİ NESİLİ NASIL SAĞLIKLI BESLERİZ?
"Biz 81 ilde örgütlenmiş olan 3300 yemek sanayicimizle ortalama
her gün 22 milyon insanımıza yemek hazırlamaktayız. Kadrolarımızda
bulunan gıda mühendisleri, diyetisyenler gibi uzmanlar eşliğinde
hazırladığımız sağlıklı yemeklerimizi şimdi de okullardaki
çocuklarımızla buluşturmak istiyoruz. Okul öncesi anne babanın
kontrolünde beslenen çocuklarımız maalesef okul döneminde beslenme,
sağlıklı gıdaya ulaşma ile ilgili birçok sorunla karşı karşıya
kalmakta. Bu sorunların başında da okullarda çocuklarımıza
yemek hizmetlerinin verilememesi yer almakta. YESİDEF olarak bu
sorunun uzun zamandır farkında idik. Okullardaki çocuklarımızı gıda
mühendislerinin, diyetisyenlerin ve uzmanların kontrolünde
hazırlanmış sağlıklı gıda ve yemeklerle buluşturma ile ilgili
önemli bir proje hazırladık. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere
Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 'Yeni nesli
nasıl sağlıklı besleriz?' soruna önemli cevaplar oluşturan
projemiz ile 69 bin okulumuzdaki 17 milyon öğrencimiz ve 555 bin
öğretmenimize her gün 3 çeşit öğle yemeği vermeyi, sağlıklı gıdaya
ulaşmayı taahhüt etmekteyiz.
OKULLARA ÜCRETSİZ MUTFAKLAR KURULACAK
Proje kapsamında okullarımıza 3 yıl içerisinde ücretsiz olarak
mutfaklar kuracağız. Her gün öğle yemeklerinde çocuklarımızı 3
çeşit yemek ile buluşturacağız. Tabiî ki hemen akla şu soru
gelmekte: 'Peki bu işin bütçesi nasıl karşılanacak?'. Her yıl
ülkemizde kalp, obezite, diyabet gibi hastalıklara 60 milyar TL
harcamaktayız. Biz sadece bu bütçenin yüzde 20'si (12 milyar TL)
ile çocuklarımızı sağlıklı besleyebilir, bozuk ve yetersiz beslenme
kaynaklı sağlıklı sorunlarına son vererek 60 milyar TL'lik ağır
yükten kurtulabiliriz. Okullarda vereceğimiz bir öğün yemek hem
bedenen hem de ruhen sağlıklı çocuklar yetiştirmemizi sağlarken
sosyal barışı, Türk Mutfağı'nın yaşamasını, başta tarım olmak üzere
birçok alanda da ekonominin önemli ölçüde canlanmasına neden
olacaktır. Çocuklarımızın sağlıklı gıdaya ve yemeklere
ulaşabilmesinin bir devlet politikası olabilmesi için projemizi
özellikle AR-GE'den sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Süleyman
Soylu'ya sunmak istedik. Biz yemek sanayicileri olarak okul
kantinlerine karşı değiliz. Tam tersine okullarda kantinlerin devam
etmesini önemsiyoruz ama bir farkla; kantinci kantinciliğini
yapmalı yani pişmiş gıda değil paketli gıda satmalı, yemekçi de
yemekçiliğini yapmalı yani pişmiş, işlenmiş gıda satmalı. 'Test
verin çözsünler, tost verin yesinler' neslinin sona erdirilip
sağlıklı nesiller yetiştirmek için yemek sanayicilerinin üzerlerine
düşen görevi yerine getirmeye hazır olduklarını bir kez daha
belirtmek isterim.
SOYLU: ÇOK HAYIRLI BİR İŞ
Projenin çok önemli olduğunun farkında olduklarını dile getiren Ak
Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da şöyle konuştu:
"YESİDEF ve üyeleri çok hayırlı bir işe soyunmuş. Ülke insanının
sağlıklı bir şekilde beslenip büyümesi ve iyi bir eğitim almasının
sağlanmaması halinde diğer ülkelerle rekabet edecek anlayış
gerçekleşemeyecektir. Bunu bir siyasi değerlendirme olarak almayın.
Biz bunu ihtiyaç olarak hissediyoruz. Çünkü bu ülkenin
zenginlikleri içerisinde mevcuttur. Önemli olan ona ulaşmamız.
Hedefimiz çok açık; yeniden bir İbn-i Sina'yı, Mimar Sinan'ı
bulabilmektir, keşfedebilmektir. Toplumumuzda vardır. Hedefimiz
dünyada sadece ekonomik gücüyle değil, insanlık gücüyle de değer
transfer anlayışı gerçekleştirebilen anlayışı
gerçekleştirebilmektir. YESİDEF Başkanımız Bozdağ'ın dile getirdiği
gibi çocuklarımızı test-tost arasına daha fazla sıkıştırmamalıyız.
Bize düşen böylesine hayırlı bir işi desteklemek, ilgili
bakanlıklara sizlerden aldığım bu çok kıymetli projenin raporunu
iletmek."