'Öğretmenler zevkine göre giyinsin!'

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı; "Öğretmenler kendilerine neyi yakıştırıyorsa onu giysin." dedi.

Öğretmenlerin kendilerine neyin yakışacağını bildiğini belirten Avcı, "Öğretmenlerimiz kendilerinin karar vereceği konusunda birbirlerini rencide edecek şeyler söylemezler. Başörtüsü ile yakıştırıyorsa yakıştırıyordur. Öğretmenlerimiz kendilerine ne yakıştırıyorsa onu giysin." dedi. "Yasal bir sorunla karşılanmazlar değil mi?" sorusuna ise Avcı, "Evet" cevabını verdi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Samanyolu Haber TV'de yayınlanan Günlük Özel programında Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'nun sorularını cevapladı.

8 Haziran'da orta öğretime yerleştirme çerçevesinde son kez Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) yapıldığını belirten Nabi Avcı, "12-16 Ağustos döneminde asıl kayıt dönemi açıldı. Burada tercihlerinden birini kazanan öğrencilerimiz yerleştirildikleri okullara kayıtlarını yaptırdılar. Burada kayıt yaptırmayanlar kayıt hakkını kaybetti. Ardından 19-29 Ağustos'ta yedek kayıt dönemini açtık. Boş kalan kontenjanlara yedeklik sırasına göre kayıt yapıldı. Her okulun ilan edilen boş kontenjan sayısı kadar öğrenciye daha önce açıklanan yedek sırasına göre kayıt hakkı verildi. 12- 29 Ağustos tarihleri arasında asıl ve yedek kayıt döneminde özel okullar hariç toplam 662 bin 119 kontenjandan 597 bin 904'üne öğrenciler kayıt yaptırdı." diye konuştu.

ORTAÖĞRETİMDE 50 BİN BOŞ KONTENJAN KALDI

64 bin kontenjanın boş kaldığını bunun üzerine 9-20 Eylül tarihlerinde ek yerleştirme dönemi açtıklarını belirten Avcı, "17-20 Eylül'de asıl ve yedek kayıt hakkı kazanan öğrenciler kayıt işlemini gerçekleştirdi. Ek yerleştirmelerde dahil olmak üzere 610 bin 421 öğrenci kayıt yaptırdı. 50 bin boş kontenjan kaldı. Arkadaşlarımız mevcudun içerisinde ne kadarını buraya dahil edebiliriz diye çalışıyoruz. Bu çalışma neticesinde bir miktar daha boş kontenjan dolacak." dedi.

Fen lisesi kontenjanı 15 bin 900 iken kayıtlı öğrenci sayısının 14 bin 132 olduğunu vurgulayan Avcı, "Fen liselerinde ülke genelinde bin 768 boy kontenjan var. 3 bin 210 kontenjanı olan sosyal bilimler lisesine 3 bin 89 kayıtlı 121 boş kontenjanı var. 356 bin 352 kontenjanı olan Anadolu liselerine 321 bin 726 kayıt var burada 34 bin 626 boş kontenjan var. 3 yıldır uygulanan okul dönüşüm projesi kapsamında düz liseler Anadolu liselerine dönüştürüldü. Birçok yerleşim biriminde o kadar Anadolu liseli öğrencisi gelmeyeceği halde kontenjanlar oluşturuldu. Uzun vadeli düşünülerek yapıldı. Ne kadar açarsanız açın oraya gidip kimse kayıt olmayacak. İlçeler hatta bazı il merkezlerinde yeni Anadolu lisesine dönüştürülmüş okullarımızın birçoğunda biz gelecek perspektifini göz önüne alarak kontenjanlar belirledik. Ama bu yol o kontenjanlara bu yıl talep olmayacağını biliyoruz." Şeklinde konuştu. 35 bin 360 kontenjanı olan Anadolu öğretmen lisesine 34 bin 465 kayıt yapıldığını 895 boş kontenjanın olduğunu kaydeden Avcı, "65 bin 216 kontenjanı olan Anadolu imam hatip lisesine 55 bin 395 kayıt var 9 bin 821boş kontenjan var. 186 bin 81 kontenjanı olan meslek liselerine 147 bin 87 öğrenci kayıt oldu 38 bin 994 boş kontenjan yer alıyor. Anadolu meslek liselerine yeni okullar açıyoruz ama henüz talep o seviyeyi doldurmadı. Devlet okullarında 662 bin 119 kontenjana karşılık 575 bin 894 kayıt, özel okullarda 28 bin 871 kontenjana karşılık 4 bin 833 kayıt yapıldı." açıklamasında bulundu.

SBS YERİNE YENİ BİR SINAV KONMADI

Orta okuldan liseye geçiş sistemini değiştireceklerini 2 yıldır açıkladıklarına değinen Avcı, "Bakan değişti sistem değişti değil. Daha önceki bakanımızın da açıkladığı bir sistem bu. Eğitimdeki pek çok sorun birbiriyle iç içe. Uzun yıllardır sadece eğitimciler değil anne babalarda çocukların yarış atına çevrildiği bir sınav için orta 1 den başlayarak dershanelere gittiği çocukların cumartesi pazarı kalmadı çocuklar haftanın 5 günü oku, 2 gün dershaneye gidiyor çocuklar test ve tost çocuğu oldular gibi sloganlarla eleştiriliyordu. SBS yerine yeni bir sınav konmadı. 36 sınav hiç konmadı." diye konuştu.

Yeni sistemde sadece orta okul son sınıf öğrencilerin gördüğü 6 temel dersin yazılı sorularının merkezden gönderileceğini vurgulayan Avcı şunları söyledi; "Uzun vadede biz okullarımızda yapılan bütün sınavları yazılı ve sözlü daha denetimli yapmak istiyoruz. Hepsinin çok güvenilin objektif notlarla değerlendirilmesini istiyoruz. Bütün öğrenci ve öğretmenlerin elinde tablet bilgisayarla olunca biz bu sınavların tamamını denetimli yapabiliriz. 3 yıl içinde bunu yapabiliriz. 36 merkezi sınav gelemedi. Zaten girecekleri sınav için bir soru göndereceğiz. Kendi sınıflarında normal yazılıya girer gibi bu yazılıya girecekler. Ortak sorular sorulacak. Bunlar ortak değerlendirilecek. Bir de bunların çok güvenilir olması için yazılıların olduğu gün çocukların başında başka okullardan öğretmenler gözetmen olacak bulunacak."

Dershane işinin çok büyük bir kısmının yaptıkları araştırmalara göre psikolojik olduğunu hatırlatan Bakan Avcı, "Dershaneye gidip gerçekten dershaneden yararlandığı için daha iyi bir yer kazandığını düşünenlerin büyük bir kısmı zaten çok iyi okullardan gidiyorlar. Özel okullardan uygun şartlarda çok daha destekli eğitim alan çocuklar ayrıca dershaneye gidiyor. Buradaki başarı ayrıca gidilen dershanemi, ailemi okul mu o ölçülemiyor. Birazda vicdanlarını rahatlatmak için aileler dershaneye gönderiyor. Ben elimden geleni yaptım diyorsunuz. Veli ve ailelere böyle bir psikolojik rahatlık sağlıyor. Bunların büyük bir kısmı büyük şehirlerde. Biz dershane meselesinde zaman içinde dershaneler paralel bir eğitim sistemine dönüştü. Okulun merkezi konumuna gelebilmesi için orada alınan bilgilerin esas olması lazım. Türkiye dershane konusunda sadece bir takım test becerilerinin kazanılması birinci öncelik oldu. Bazı okullarda özel ve devlet olsun öğretmenler senede bir kere yapılan SBS türü sınav için öğrencilerini hazırlamaya başladı ve sınıf içinde ayrım yapılmaya başlandı. Kazanabilecek ve ümitsiz vakalar diye ayrımlar yapıldı. Bu yanlış bir şey okullarımız tüm öğrencilere aynı özeni göstermeli. Bu düzenleme bu tür yan etkileri kaldıracak." ifadelerini kullandı.

"ÖĞRETMENLERİMİZ KENDİLERİNE NEYİ YAKIŞTIRIYORSA ONU GİYER"

Öğretmen atamaları ile ilgili AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin Şubat ayında 10 bin öğretmen alımı ile ilgili açıklamaları olduğuna değinen Avcı, "Nurettin Bey'in açıklaması bir tavsiye niteliğinde. Şubat ayında öğretmen atamaları yapılıp yapılmayacağı Milli Eğitim Bakanlığı uygun şartlar oluştuğunda açıklar. Bizim öyle bir açıklamamız yok. Öğretmen atama tarihleri ve miktarlarını bu konuda karar vermesi gereken Başbakan, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı'dır. Bütçe dengeleri istihdam politikaları tüm bunların hesaba katılması gereken kararlar. Başbakanımızın, Milli Eğitim Bakanı'nın, Maliye Bakanı'nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın böyle bir açıklaması yok." şeklinde konuştu.

"Başörtülü öğretmenlik şuan için serbest mi? Değilse demokratikleşme paketinde serbest hale gelecek mi?" sorusuna Avcı şu cevabı verdi; "Kıyafet konusunda son günlerde bu konuda bazı örnekler üzerinden çok yakışıksız benzetmelerle polemikler yapılıyor bunlar doğru değil. Her gittiğimiz ilde öğretmenlerimizle toplantılar yapıyoruz. 'Öğretmenlerimiz kendilerine neyin yakışacağını bilirler. Öğretmenlerimiz kendilerinin karar vereceği konusunda birbirlerini rencide edecek şeyler söylemezler. Başörtüsü ile yakıştırıyorsa yakıştırıyordu." dedi. Bakan Avcı, başörtülü öğretmenlik yapmak isteyenlerin önünde yasal bir engel olup olmadığı sorusuna, "Öğretmenlerimiz kendilerine ne yakıştırıyorsa onu giysin." diye konuştu.

"Yasal bir sorunla karşılanmazlar değil mi?" sorusuna ise Avcı, "Evet" cevabını verdi.