Okul dönüşümlerinde sorumlu kim?
Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci İstanbul'daki okul dönüşümleri ile ilglii basın açıklaması yaptı.
İstanbul'da 4+4+4 olarak bilinen zorunlu eğitime geçişle
birlikte okulların dönüşümüne yönelik çalışmalar birkaç ay önce
heyecanla başladı. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Sendika
temsilcilerini de davet ederek valilik oluru almak suretiyle
bir komisyon oluşturdu. Sayın İstanbul Valisi adına faaliyet
yürüten bu komisyon,13-28 Şubat 2013 tarihleri arasında planlama
çerçevesinde hummalı bir çalışma ile ilçe milli eğitim
müdürlüklerinin hazırladığı teklifleri görüşmeye başladı.
Maksat,yeterince sivil unsurların dahil edilmediği için
kamuoyu vicdanını yaralamadan oluşabilecek sıkıntıyı minimize etmek
ve on yılları etkileyecek bu sürecin en az hata ile
sonuçlandırılmasını sağlamaktı. Diğer İllere örnek olabilecek bu
çalışmayı bizzat yetkili sendika adına katıldığım bir toplantıda
Sayın Vali tarafından meselenin en üst düzeyde önemsendiğine
tanıklık etmiştim.Biz bu çalışmaları yaparken ilçe milli eğitim
müdürlüklerinin bazılarının hazırlıklarına ve getirdiği tekliflere
bakıldığında Sayın İstanbul Milli Eğitim Müdürünün komisyon
marifetiyle İlçelerden gelen tekliflerin değerlendirilerek karar
aşamasına getirilmesi fikrinin ne kadar isabeti olduğuna tanıklık
ettim.
İki okul arasına 300 m olmasına rağmen her iki okulun hem
İlkokul hem de Ortaokul teklif edilmesinden,okul yöneticilerinin
branşlarına bakılarak karar verilen tekliflere, servis firmalarının
etkisinden kantin işletmecilerinin etkisiyle karar verildiğine
dair gelen şikayetler ile speküle olmuş tekliflere kadar bir
dizi zorluğun üstesinden gelmek ve tüm etki odaklarına rağmen doğru
karar vermek hiç de kolay olmamıştı.
Kendi adıma, öğrenci odaklı ve komisyon tarafından daha işin
başında karalaştırılan kriterler çerçevesine katkı sağladığımı
gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Olması gereken bu tutum, bazen
komisyonda doğruyu bulmak adına sıkı tartışmalara da neden olmuştu.
İstiyorduk ki, mümkün olduğunca maksimum düzeyde okullar
ayrışsın ve iki kere kullanım anlamına gelen bir binanın hem
ilkokul hem de orta okul olması en aza indirilebilsin... Bu
risk almak anlamına da geliyordu ister istemez.Kesin ve kademeli
olarak düşünülen dönüşümler daha ziyade kesin dönüşüm olarak
planlanmalı, yasada öngörüldüğü üzere Temmuz 2015'e kadar süreç
sonuçlanacak şekilde karar verilmeliydi.Bakanlıktan gelen yazı
bizim bu tavrımızın doğruluğunu tescil ediyor ve okulların
mutlaka ayrı ayrı olacak şekilde ilkokul-orta okul olarak
ayrıştırılmasının önemini vurguluyordu.
Biz komisyon olarak görevimizi fazlasıyla
yaptık. Peki onca emeğe ve çalışmaya rağmen dönüşümlerle ilgili
süreç niçin komisyonlarda karar verildiği gibi tamamlanmadı?
Sayın Vali, bir iyi niyet göstergesi olarak
süreç tamamlanmışken mülki amir olarak kaymakamların işin neresinde
olduğunu görmek ve oluşabilecek dirençlere karşı işe sahip
çıkılmasını sağlamak adına bu meseleyi Kaymakamlarla yapılan
toplantının özel gündemi yapması süreci bu noktaya getirmiş oldu.
Birkaç ufak değişiklik yapılabilir anlamına gelen- varsa eksik ve
hatalı bir durum gözden geçirin diyerek -ilave süre vermesi kimi
ilçelerde doğru anlaşılmamış ve köklü değişiklik anlamına
gelebilecek yeni teklifler gönderilmişti komisyona .
Kağıthane ve Gaziosmanpaşa
İlçelerini örnek verebileceğimiz bu örneklerde aynı okulun
hem imam hatip ortaokulu hem de Ortaokul olarak planlanmasından,
ilkokul ve imam hatip ortaokulunun aynı binayı kullanacağı gibi
yeni sorunlara gebe bu yeni durumun sorumlusu kim? Biz
dönüşüm yapmak istemiyoruz mealindeki teklifler, bu eğitim
modelinin gereklerinin doğru anlaşıldığını gösterir mi?
Sayın Vali ve bu arızalı duruma sebep olan İlçe Milli Eğitim
Müdürleri, Kaymakamlar ya da her kimse bunun vebalini
üstlenmeye hazırlar mı?
Sayın Milli Eğitim Müdürünün bizzat başkanı
olduğu komisyonun verdiği değişiklik kararlarına sahip çıkamaması
kendi adına ne anlam ifade etmektedir?
Yapılan sokak eylemleri,dilekçe taktikleri
görünen o ki hem Sayın Vali'yi hem de yerel bürokrasiyi esir
almıştır.Bir mahallede neredeyse hiç müstakil ortaokul olmaması
sonucu hatalı bir sonuçtur. Bir okulun hem ortaokul hem de imam
hatip orta okulu olması Bakanlığın genelgesini bir okulu iki kere
kullanacağız diyerek açıkça hukukun etrafını dolanmak
anlamına gelen yaklaşım sorunları ötelemektir.Bir okulda iki
müdürün olması anlamına gelecek bu yaklaşım daha büyük sorunlara
neden olacaktır.
Bir komisyon üyesi olarak şu saatten
itibaren- komisyon kararları değersizleştirildiği için- vebalini de
sevabını da kabul etmiyor; tüm sorumluluğun Sayın Vali,
Sayın İl Milli Eğitim Müdürü , Kaymakamlar ve İlçe Milli
Eğitim Müdürlerine ait olduğunu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
İdris ŞEKERCİ
Eğitim Bir
Sen
İstanbul 6 Şube Başkanı