Okul mu podyum mu? Karar sizin
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda kılık-kıyafeti serbest bırakması, eğitimciler tarafından desteklenirken veliler arasında tartışmalara yol açtı. Veliler bu kararlar ikiye bölündü
Okullar podyumları arataymayacak dedik çünkü, artık bir çok öğrenci özellikle ergenlik çağında olan öğrenciler yarınki sınavından çok ne giyeceğini, hangi kazağın altına hangi pantolonu ya da ayakkabıyı giyeceğini düşünecek ve öğrenciler arasında 'marka yarışı' başlayacak. Böylelece okul bahçeleleri podyumları aratmayacak...
VELİLER DE TEDİRGİN...
Bazı veliler özgürlüğün bir parçası olduğunu söyleyerek uygulamaya destek çıkıyor, bazıları ise gençlerdeki marka takıntısının sosyal bir probleme sebep olacağı görüşünde.
OKUL ÇOCUĞU OKUL KIYAFET GİDER
İki çocuk annesi Halide Çakır, “Okul çocuğu okul kıyafeti giyer.
Ben her gün çocuğuma kıyafet beğendirmek zorunda kalacağım.” diyor.
Hanife Atasoy ise düzenlemeyi Avrupa’ya uyum açısından doğru
bulduğunu söylüyor: “Çocuklar her gün aynı kıyafeti giymek zorunda
kalmayacak.”
3 ÇOCUĞU DA OKULAN GİDEN VELİ NE YAPACAK?
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), darbe ürünü yönetmeliği
kaldırarak okullara kılık kıyafet serbestisi getirmesi eğitim
camiasında olumlu karşılandı. Özgürlüğün her alanda olması
gerektiğini ifade eden eğitimciler, öğrencilerin uygulamadan
psikolojik ve sosyolojik olarak olumsuz etkilenmemesi için velilere
çok iş düştüğünü vurguluyor. Aileler ise endişeli. İki çocuğu
ortaokulda okuyan 45 yaşındaki Halide Çakır, yeni uygulamaya karşı
çıkıyor. Sebebini, “Okul çocuğu okul kıyafetiyle olmalı.
Ben her gün çocuğuma kıyafet beğendirmek zorunda
kalacağım.” sözleriyle açıklıyor. İlkokul birinci sınıf
öğrencisi Ceren’in annesi Burcu Solmaz da benzer bir tepki
gösteriyor. Kızının küçük olmasına rağmen hiçbir şeyi beğenmediğini
vurguluyor. “Bu yaşta her gün ne kıyafet giysem derdine
düşmesini istemiyorum.” diyen Çakır, kıyafet
serbestliğinden sonra, öğrencilerin dışarıdaki insanlardan ayırt
edilmesinin güçleşeceğine işaret ediyor. “Formayla en azından
öğrenci mi değil mi anlayabiliyorduk, şimdi okuldan dışarı çıksa
birinin onun öğrenci olduğunu anlaması çok zor.” eleştirisinde
bulunuyor. Bir başka veli Hanife Atasoy ise atılan adımı doğru
buluyor. Çocukların her gün aynı kıyafeti giymek zorunda
kalmayacağını dile getirirken, endişeli ailelere de, “Evde
ne varsa giydirip okula yollayabiliriz.” önerisi
getiriyor. Torununu her gün okula almaya giden Melahat Akkuş konuya
farklı bir bakış açısı getiriyor. Yeni düzenlemenin çocuklarda
marka takıntısına yol açacağını, zengin-fakir ayrımının
derinleşeceğini düşünüyor. Ancak Tüm Eğitim Müfettişleri Sendikası
(TEM-SEN) Genel Başkanı Mehmet Pınardağ, uygulamanın okullarda
ekonomik alanda çok önemli farklılıklar oluşturmayacağını
savunuyor: “Aynı okula giden öğrenci ve arkadaşları arasında çevre
itibarıyla ekonomik uçurum olmaz. Veliler ve öğrencilerin de
dikkatli olması ile bu sorun aşılabilir.”
EKONOMİK UÇURUMLAR BAŞ GÖSTERECEK
Değişikliğin, eğitime olduğu gibi ekonomiye de hareketlilik
getirmesi bekleniyor. Yönetmeliğin hayata geçmesiyle üniforma
ihalelerinin tarih olacağını belirten İstanbul Hazır Giyim
Sanatkârları Odası Genel Başkanı Tahir Özer, okullarda yaşanan
şaibelerin de ortadan kalkacağına ve gelirin tabana yayılacağına
işaret ediyor. Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Hatice
Saadet Kalyoncu da bu görüşü destekliyor. “Değişiklik,
üniforma yapımının ihale ile şirketlere verilmesinin önüne
geçilebilmesi açısından önemli bir adım.” diyor.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise düzenlemenin
özgürlükler kapsamında ele alınmasını istiyor.