ÖSYM'nin bu sorunu nasıl çözülecek?

Üniversite giriş sınavı geçenlerde yapıldı. Soruların zorluğu, kolaylığı, sıfır çeken öğrenciler, hepsi geride kaldı. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), sınav sonuçlarını sekiz günde açıklayarak sürpriz yaptı. Fakat öyle bir soru(n)var ki bunu öğrenciler de ÖSYM de çözemiyor. Çünkü bu sorun ne geometriye, ne de havuz problemine benziyor. Hem insani, hem riskli.

İşte Radikal'den Ömer Şahin'in ÖSYM'nin tuvalet sorununu gündeme taşıyan yazısı:

Sorun şu: Sınav anında çişi gelen bir öğrenci ne yapacak? Akla gelen ilk cevap ‘tuvalete gitmesi’ olabilir. Bu mümkün değil. Sınav güvenliği gerekçesiyle buna izin verilmiyor. Sınav kuralları gereği öğrenci salondan ayrılamıyor. Öğrencinin beraberinde bir görevli eşliğinde tuvalete gitmesi bile yasak.

2 milyona yakın lise öğrencisi üniversite hayaliyle geçen günlerde sınava girdi. Herkes kim, kaç puan alacak noktasına kilitlendi. Peki hiç düşündünüz mü? Bu öğrenciler arasında tuvalet sorunu yaşayan olmuş mudur? Olduysa ne yapmıştır? O zaman size Ankara Keçiören’de yaşanmış gerçek bir olayı anlatayım. Tarih 24 Mart yani YGS günü. Keçiören Barış Manço İlköğretim Okulu’nda öğrenciler yerlerini alıyor. Sınavın ilerleyen dakikalarında ismi bizde saklı bir erkek öğrenci kıvranmaya başlıyor. Sınav görevlisine kısık sesle ‘çiş yapması gerektiğini’ söylüyor. Yetkili, doğal olarak kuralları hatırlatıyor. Sınav sırasında tuvalet ihtiyacı için bile salon dışına çıkılamayacağını söylüyor. Bu sözler tabii ki öğrenciyi tatmin etmiyor. Çok sıkıştığını anlatıyor. Durumun ciddiyetini göstermek için, “Ne yani altıma mı yapayım?” diye soruyor. Okul salonunda bir telaş başlıyor. Bir tarafta ‘mevzuat’, diğer yanda altına yapmak üzere olduğunu söyleyen öğrenci. Bir ara formül olabilir mi düşüncesiyle Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) aranıyor ama çözüm bulunamıyor. Yetkililerden umudu kesen öğrenci, masasına yöneliyor. Sınav boyunca ‘lıkır lıkır’ içtiği 2 litrelik boş pet şişeyi gösteriyor. 18 yaşında bir genç olarak altına yapmamaya kararlı olduğunu gösteriyor. O anda sınıfta kısa süreli panik havası yaşanıyor. Dışardan acil bir şekilde peçete, bez getirilmesi isteniyor. Öğrenci kararlı adımlarla elindeki pet şişeyle arka duvara ilerliyor. Diğer öğrenciler hiçbir şey olmamış gibi soru çözmeye devam ediyorlar. Sınav görevlileri de yüzlerini tahtaya çeviriyor. Öğrenci ise duvara dönüyor, eline pet şişeyi alıyor ve aheste aheste işini hallediyor.

Benzer olaylar belki ülkenin farklı coğrafyalarında da yaşanmıştır. Daha trajik olanları olabilir. Beterin beteri var. Akla şu geliyor: Ya erkek değil de kız öğrencinin tuvalet ihtiyacı olsa ne olacaktı? Bunlar düşünmeye ve çözüm üretmeye değer sorular. ‘Mevzuat’ hazretleri ne derse desin hayatın gerçekleri çok farklı. ÖSYM de inşallah bu konulara kafa yoruyordur. Bu sene pet şişeyle filan atlatıldı bazı ‘küçük’ sorunlar. Seneye ne olacak? Bunu ben de merak ediyorum. Hem merakımı gidereyim hem de okuyucuyu bilgilendireyim diye ÖSYM’ye not bıraktım. Başkan, basın danışmanı hepsi çok meşgul olmalı! Sorular cevapsız kaldı. Belki de sınav salonlarındaki tuvalet sorunuyla ilgili projeler üzerine çalışıyorlardır. Seneye altına yapan, pet şişeye işeyen öğrenci olayı yaşanmaz umarım…