SBS'de not adaletsizliğine çare aranıyor
Bugünlerde binlerce veli ve özel okul yöneticisi, "Bol not veren okul öğrencinin iyi okullara girmesi" diye özetlenecek bir "sistem açığı"nı, Milli Eğitim Bakanlığı'na duyurmanın, anlaşılmanın telaşını yaşıyor.
Akşam gazetesinin haberine göre Sıkıntı, okul notlarının OYP'yi, (Ortaöğretim Yerleştirme Puanı) yüzde 50 oranında belirlemesi sonucunu doğuran sistemden kaynaklanıyor. Merkezi sınavla öğrenci alacak okullara yapılacak yerleştirmelerde kullanılan OYP, öğrencinin üç yıl süresince aldığı puanlarının SBS puanına eklenip ikiye bölünmesiyle bulunacak. Veliler ile okul yöneticilerinin yakındığı konu ise, bu durumu bilerek, 6. sınıftan bu yana "Bol not veren" okul öğrencilerinin, daha yüksek yerleştirme puanı alarak, nitelikli okullara "adaletsiz" bir yolla girmelerinin mümkün olabilmesi.
Türkiye Özel Okullar Birliği'nin, velilerin Milli Eğitim Bakanlığı'na birkaç kez ilettiği bu sıkıntıyı, Bakanlık Müsteşarı Emin Zararsız ile konuşma fırsatı buldum.
ESKİ DÖNEMİN KARARLARI
Zararsız'ın ilk sözü "Durumun farkındayız" oldu. Ardından şöyle sürdürdü:
"Bu yılki kılavuz hazırlanırken, konu gündeme getirildi. Ben de birim yöneticilerine sordum. Bu sistem, Nimet Hanım'ın (Çubukçu) bakanlığı döneminde getirilmiş. 2010'da alınan bir kararın sonuçları yaşanıyor denildi. 'Sizce değiştirmek iyi olmaz mı' dedim. 'Bize de hakkaniyetli gelmiyor' cevabını aldım."
"Peki bu kadar kitlesel bir konudaki şikayetleri bakanlık olarak dikkate alacak mısınız?" soruma şu yanıtı verdi Zararsız:
SÜRE BİTİNCE MASAYA YATIRIRIZ
"Şimdi kılavuzu yayımladık. 22'sine kadar müracaatlar yapılacak. Müracaat süresi bitinceye kadar bekleyeceğiz. Süre bitince başvuru sayısına bakacağız. Gelen tepkileri değerlendirerek, sistemi yeniden masaya yatırırız."
Müsteşar Emin Zararsız'a, "bol keseden not verilmesi" iddialarını nasıl değerlendirdiğini de sordum:
'BOL KESEDEN NOT' ÇOK SIKINTILI
"Çok sıkıntılı bir konu bu. 'Sizin öğretmenleriniz bol keseden not dağıtıyor' dendiğinde, inanın çok rahatsız oluyoruz. Sonuçta sizin öğretmenleriniz! Zaten kanununuz, genelgeniz var. Biz de kalkıp böyle söylersek, öğretmenlerimiz arasında ayrım yapmış oluruz. İki üç kişi değil. 800 bin kişilik bir kitleden bahsediyoruz. Farklı yorumlara yol açmak istemiyoruz."
Zararsız ile görüşmem bu kadar sürdü. Ama verdiği mesajları samimi; daha önemlisi, çocuklarının eğitimini hayatının merkezine koymuş, hakkaniyet arayışındaki binlerce veli adına umut verici buldum.