Şubatçı öğretmenler bu habere üzülecek!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den güzel haberler bekleyen öğretmenler maalesef ki bu sefer de üzülecek! Dinçer, şubat ayında öğretmen ataması yapılmayacağını bildirdi.
Dinçer, Bakanlığının 2013 bütçesinin görüşmelerinde
milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.
Bakan Dinçer, 2009'da tüm dünyada lise okullaşma oranının yüzde 88,
2011 yılında Türkiye'nin lise seviyesinde okullaşma oranının ise
yüzde 67 olduğunu belirterek, ''Onun için 12 yıllık eğitimi zorunlu
kılmak gerekiyordu'' dedi.
Türkiye'nin eğitim alanında doğru adım attığını ifade eden Dinçer,
bu adımın kısa vadede 4, orta vadede 8, uzun vadede 12 yıl olmak
üzere sonuçlarını alacaklarına inandığını söyledi.
Özel eğitim konusundaki sorunlara değinen Dinçer, bu durumdaki
öğrencilerin eğitimine 23 yaşından sonra halk eğitim merkezlerinde
devam edileceğini dile getirdi.
4+4+4 NASIL GİDİYOR?
4 4 4 eğitim sistemiyle ikili eğitim uygulamasına yeniden dönüldüğü
eleştirilerine karşılık Dinçer, ikili eğitim uygulamasının
2008-2009 eğitim öğretim döneminden bu yana düşüş gösterdiğini
ifade etti. Dinçer, yeni yapılanmadan kaynaklanan 2 puanlık
bir artış öngörüldüğüne dikkati çekti.
Birleştirilmiş sınıf uygulamalarının Türkiye'de hiçbir zaman
kalkmadığını ve kalkmasının da gerekmediğini söyleyen Dinçer,
''Dünyanın pek çok ülkesinde bu uygulama yapılıyor. Önemli
olan bütün öğrencilerimizin eğitiminin sağlanması'' diye
konuştu. Dinçer, Türkiye'de şehirleşme arttıkça bu konuda daha
fazla tedbirler alarak bu sayıyı azaltmayı hedeflediklerini
belirtti.
ANADİLDE EĞİTİMDE BEKLENEN OLDU MU?
Ana dilde eğitim konusuna ilişkin sorulara karşılık Dinçer,
şunları söyledi:
''Bir toplumun farklı dine, farklı ırka mensup vatandaşları o
toplum için bana göre zenginliktir ve onların kendi yaşamını idame
etmeleri ve o bakımdan destek görmeleri benim için önemlidir.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de Bakanlığımızda yapılan
sistemle bunu da pekiştiren uygulamalara adım attık.
Özellikle seçimlik derslerle ilgili olarak biz hem bir tarafıyla
çocukların ilgi ve tercihlerini karşılayan dersler koyarken öbür
taraftan da toplumun farklı kesimlerinin taleplerini de
karşılayacak bir uygulamaya adım attık. Bu zenginliği pekiştiren
bir uygulama olarak bunun kabul görmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bunu yaparken de toplumun hukuki düzenlemelerini de göz önünde
bulundurduk.
Biz şu anda Türkiye'de toplumun farklı kesimlerinin taleplerini
ister dini ister dil tercihleri itibariyle bakıldığında öğretmeyi
esas alan bir uygulamayı gerçekleştiriyoruz. Yani Türkiye'de farklı
dillerin öğretildiği bir eğitim sistemini gerçekleştiriyoruz.
Anayasadaki düzenlemelerden hareketle yeni bir politika uygulansa
biz ana dilde eğitim gibi konularda Meclis'in takdirine uygun bir
şekilde Bakanlıkta gerekli uygulamaları yaparız. Onun dışında bizim
bu konuda başka bir uygulama yapma şansımızın olmadığını belirtmek
isterim.''
BİR ÖNCEKİ YILDAN DAHA KÖTÜ OLMAYACAK
Bilişim teknolojilerine bağımlılık konusunda çocuklara
farkındalığı aşılayan eğitim programları düzenlendiğini vurgulayan
Dinçer, ''sağlıkta seçilmiş risk faktörleri''yle
ilgili 3,3 milyon avro bütçeli 2 yıllık bir AB projesini uygulamaya
koyduklarını anlattı.
Dinçer, gerek 66 aylık çocukların okula başlaması gerekse 12 yıllık
eğitime başlanması nedeniyle okul sıkıntısı çekileceğine yönelik
eleştirilere ilişkin olarak da geçen yıldan bugüne yaklaşık 22 bin
500 dersliği eğitime kazandırdıklarını ve yaptıkları hesaplamalara
göre böyle bir sorun yaşanmayacağını ifade etti. Dinçer,
''Hiçbir hesaplamada bir önceki yıldan daha kötü bir sonuç
çıkmayacak'' şeklinde konuştu.
Bakan Dinçer, geçen yıl dönem başında 64 bin 600, dönem sonunda 54
bin civarında, bu sene de 12 bin civarında ücretli öğretmen
istihdam edildiğini belirterek, ''Ücretli öğretmen sorununu
bu ülkede çözmek üzereyiz. Üstelik, bu yıl 21 tane farklı seçmelik
ders koyduğumuz halde ücretli öğretmen sayısını bu kadar düşürmeyi
başardık'' dedi.
Bugün için 120 bin öğretmen ihtiyacının bulunmadığını dile getiren
Dinçer, şöyle devam etti:
''Bu 120 bin öğretmene olan ihtiyacımız şu iki varsayıma bağlı
olarak söylenmiş bir ihtiyaçtır. Bir, Türkiye'de bütün dersliklerde
30 öğrenci olmak üzere bir düzenleme yapacağız. İkili eğitimden
vazgeçeceğiz. Tekli eğitimle derslik başına 30 öğrencinin olduğu ve
ilköğretim, ortaokul ve lisede bütün okullaşma oranı yüzde 100'e
çıktığı bir durumda bugünkü öğretmene ek 120 bin öğretmene ihtiyaç
var.''
ŞUBAT AYINDA ATAMA YOK
Mevcut duruma göre çok ciddi oranda bir öğretmen açığı
bulunmadığını bildiren Dinçer, atama yapılıp yapılmayacağının
sorulması üzerine ''Şubat ayında veya herhangi bir ayda
öğretmen ataması yapılmayacak. Bakanlık olarak, dönemler arasında
öğretmenlerin yer değiştirmelerine ve atamalarına izin
verilmeyecek'' ifadesini kullandı.
Dinçer, Anadolu liselerine ise bu sene Kasım 15'e kadar atama
yapılacağını dile getirdi.
Artuklu Üniversitesi'nde Kürtçe Yüksek Lisans Programı'na ilişkin
YÖK'ün öğretim elemanına orantılı olarak kontenjan ayrıldığını
söyleyen Dinçer, ''O arkadaşlarımız da öngörülen kontenjanlarda
öğretmenler yetiştirsinler benim gelecek sene bu öğretmenlere
ihtiyacım var'' diye konuştu.
Dinçer, Erciş'te deprem sonrası yeniden yaptırılan
''Atatürk İlköğretim Okulu''nun adının
değiştirildiği iddiaları üzerine de muhalefet milletvekillerine
dönerek, ''İki bina var, birisi fiziki olarak daha büyük,
kapasitesi de daha iyi. Siz olsanız Atatürk ismini hangisine
verirsiniz'' diye sordu. Dinçer, iki okul arasındaki
mesafenin 500 metre olduğuna dikkati çekerek fiziki şartları daha
iyi olan diğer okula Atatürk adının verildiğini kaydetti.
Dinçer'in konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2013
bütçesi oylanarak, kabul edildi.