Tarih içerisinde yazının seyri ve önemi

Okuma-yazma günümüzde ne kadar önemli ise; geçmiş yıllarda da bu günkünden daha az önemli olmadığını belirten Eğitim Uzmanı ve memurhaber.com yazarı Ekrem Aytar, tarih içerisinde yazının seyri ve önemini anlatıyor.

MEMURLAR-ÖZEL İÇERİK-EKREM AYTAR- Okuma-yazma günümüzde ne kadar önemli ise; geçmiş yıllarda da bu günkünden daha az önemli değildi. Bu nedenledir ki bilim insanları tarihi yazının icadı ile başlatmaktadırlar. Okul yıllarınızı gözünüzün önüne getirin. Sınıf duvarının arkasında Tarih Şeridi isimli bir levha asılı idi. Bu Tarih Şeridi’nde dünya tarihi resimlerle bir film şeridi gibi sıralanmıştı. Yazının icadından önceki devirler insanoğlunun kullandığı malzemelere bakılarak sıralanmıştı. Maden Çağı, Taş Çağı ve Karanlık Çağ. Yazının icadı ile ise tarih devirleri şöyle sıralanmıştı: İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ ve Yakın Çağ.

Bilim insanlarının araştırmalarına göre dünyamız 4 milyar yıl yaşlarındadır. Biz insanoğlunun dünya üzerinde ise yine yaklaşık 200 milyon yıldır varolduğumuz araştırma sonuçlarına göre kayıtlara geçirilmiştir. İnsanoğlu tarihin ilk zamanlarında avcılık ve toplayıcılık ile hayatını devam ettirmekte idi. Ava giden kişiler geride kalan kişilere haber bırakmak için mağara duvarlarına, ava gittiklerini haber veren resimler yapmaya başlamıştır. Bu resimler yazının bir başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Aslında yazı da; belirli bir yapısal düzeyde dile dair görsel işaretlerin kullanıldığı bir tür iletişim aracı olarak tanımlanmaktadır. Sonuçta yazı, bir dildeki sözleri temsil eden semboller sistemi olarak da ifade edilmektedir. Hepimizin resim yazısı olarak bildiği hiyeroglif yazısını kullanan bir çok topluluk olmasına rağmen en bildiğimiz Mısır hiyeroglifleridir. Mısırdan getirilen ve üzerinde hiyeroglif (resim yazısı) bulunan Dikilitaş Sultanahmet Meydanı’nda durmaktadır.

EKREM AYTAR'IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!