Uzmanlar, okulda türban için ne dedi?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni yönetmeliğe göre isteyen ortaokul 5’inci sınıf öğrencilerinin de başörtüsü takabileceğini duyurduğundan beri kamuoyu hararetle tartışıyor. İşte özetle uzmanlar ne dedi?
- Okullarda başörtüsü serbestisini konusunda eğitimci ve
akademisyenlerin büyük bir kısmı, “Neden şimdi gündeme geldi” diye
sorarken, bunun kabul edilemeyeceğini belirterek şunları
söylediler:
FELAKET OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı (Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü
Öğretim Üyesi)
5’inci sınıf öğrencilerinin başörtüsü takmasını felaket olarak
değerlendiriyorum. Bu hep ayıptır, hem de ilkelliktir. Çünkü o
yaşlardaki çocuk, çocuktur. Ergenlik dönemine bile ermemiştir. Erse
de fark etmez aslında. Böyle küçük yaşta başörtüsü takmak kız
çocuklarının, erkek çocuklardan kaçınması durumunu oluşturuyor.
Başörtüsü nedir? Kadının erkeği tahrik etmemesi için saçını
kapatması demek. Çünkü bir tahrik nedeni olarak değerlendiriliyor.
Çocukların kız-erkek ayrımı olmadan arkadaş ve insan sevgisini
geliştirmesi gerekir. Başörtüsünü bu yaşlara indirmek cinselliği
fazlasıyla küçük yaşta çocuğa öğretmek, hatta dayatmak anlamına
geliyor. Bu durum ne psikolojik, ne pedagojik ne de insancıl
yaklaşıma yakışır. O yüzden ayıptır. O yaştaki çocuk isterse
takacakmış, istemezse takmayacakmış! Bırakın o yaştaki çocuğu, 18
yaşına kadar serbest iradesini kullanamaz. Tamamen çevreden
etkilenirler. Özgür iradeye serbestlik olarak ifade ediliyor bu
durum ama hiçbir alakası yok. Başörtüsü takan ve takmayanlar
açısından da ayrı bir problem yaratacak. Çünkü başını örten dindar
ve mazbut oluyor, örtmeyen ne oluyor? Yanlış bir çocuk büyütme
tarzıdır.
SİMGELER EĞİTİMDE OLMAMALI
Prof. Dr. Üstün Ergüder (Eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü)
Kişisel olarak düşüncem Türk eğitim sistemini ideolojik
tartışmalardan kurtaramadık, bunun için de kaliteye inemiyoruz.
Devamlı bir ideolojik tutumla etki tepki gidip geliyoruz. Çok
üzülüyorum. Bu simgelerin eğitimde olmaması lazım. Bir taraftan
özgürlükçü tarafım kim ne isterse giysin diyor, bir taraftan içim
rahat değil, özgürlüğü kısıtlayıcı bir şey gibi geliyor. Çocukları
herhangi bir ideolojik kalıba sokulması hoşuma gitmiyor, kendim de
ikilemler içindeyim.
GÜNDEME GELMESİ YANLIŞ
Prof. Dr. Ayşe Çakır İlhan (Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dekanı)
Başörtüsü konusunun gündeme gelmesinin bile yanlış olduğunu
düşünüyorum. Çünkü daha 18 yaşına gelmemiştir ve bana göre böyle
bir yükümlülüğü yoktur. Çocukların psikolojik açıdan nasıl
etkileneceği konusunda araştırma yapılması gerekiyor, şu anda bilim
insanı olarak peşin hükümlü bir yorum yapmak istemiyorum. Örneğin
4+4+4 ile birlikte erken yaşta okula başlayan çocukların olumsuz
etkilendiği araştırmalarla ortaya çıktı. Bu durum da
araştırılacaktır. Ama başörtüsü takan çocuklar için
aileleri tarafından baskı olacak. Takmayan için bir baskı unsuru
olacağını düşünmüyorum. Çocuklar için böyle bir uygulamaya gerek
olmadığını düşünüyorum.
PEDAGOJİK ETKİSİ ÇOK YÖNLÜ OLUR
Prof. Dr. Ayla Oktay (Eğitim Bilimci-Öğretim Üyesi)
Milli Eğitim’in çözülmesi gereken bu kadar sorunu varken,
birdenbire nereden çıktı bu? Niye şimdi gündeme geldi? Önce lisede
başörtüsü kullanılabilecek derken, daha sonra ortaokulda da serbest
dendi. Artık açık öğretim liseleri de var ama neden çocukların
kılık kıyafeti gündemde? Bu kadar büyük bir talep mi vardı, Türkiye
daha mı dindarlaştı? Ben serbest kıyafet getirildiğinde de mutlu
olmadım. Okul, çocukları ortak değerler etrafında buluşturur.
Üniforma da bir aidiyet duygusu yaratıyordu. Bunu kaldırıp,
başörtüsünü serbest bırakmaktan bazı veliler çok mutlu olacak, bu
kız öğrenciler de okuldan yararlanabilecek. Elbette yararlansınlar
ama bu hangi ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkan bir serbestliktir
ve bu bir serbestlik mi? Bu konunun tartışılması gerekiyor. 10
yaşındaki bir çocuğun kendi iradesiyle karar verip, “Ben örtünmek
istiyorum” demesi pek mümkün görünmüyor. Pedagojik açıdan çok yönlü
etkisi olur. Burada kimsenin inançlara itiraz etmesi söz konusu
olamaz. Herkes istediği şekilde inanır ama 10 yaşındaki çocuk kendi
iradesiyle karar verecek durumda değil. O yaştaki bir çocuk
arkadaşlarıyla oynar, kimse de onun ne kafasına ne de eteğine
bakar. Şimdi birdenbire birilerini örtülü, birilerini örtüsüz
kılmak birtakım çatışmalar yaratabilir, hiçbir şey de olmayabilir
bilemiyorum. Fakat “Neden ihtiyaç duyuldu?” sorusunun cevabını
bulmak istiyorum. Bu gereksiz bir tartışmadır.
ART NİYET OLMAZSA SORUN ÇIKMAZ
Abdullah Karakuş (Tüm Eğitim Müfettişleri Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı)
İlkokulda başörtüsü kullanılmasının uygun olmadığını düşünüyoruz.
Velinin kararı da olsa uygulanmaması gerekir. Ama ortaokul ve lise
öğrencileri veli izniyle başörtüsü takabilir. Bu bir sorun
yaratmaz. Bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman ve çocuklarının
inançlarıyla ilgili rahat hareket edebileceği yasal düzenlemeyle
ilgili bir sorun olacağını düşünmüyorum. Toplumun yüzde 90’ı olumlu
karşılayacak. Ancak düzenlemeler, paydaşların görüşleri alınarak
yapılmalı, paydaşlar bu konuda ikna edilmeli. Kuran dersine başı
kapalı girip, matematik dersine başı açık girme sorunu da böylece
ortadan kalkmış oluyor. Altında art niyet aranmadığı sürece bir
sorun olacağını düşünmüyorum. Serbest kıyafet kararı verilen
okullarda da çok farklı durumlarla karşılaşıyoruz. Fakat
başörtüsünün bir simge olarak algılatılmaması gerekiyor. Herhangi
biri ya da birileri tarafından değil, velisinin izniyle İslam’ın
gereğini yerine getirmek için takmış olması yeterli. İlkokullarda
uygulanması konusunda ise bir yasal düzenleme vardır mutlaka, yoksa
da yapılması gerekir. İlkokullarda başörtülü öğrenci olursa yasal
düzenlemenin gereği neyse yapılır.
ÖĞRETMENLERDEN 1 GÜNLÜK TEPKİ GREVİ
EĞİTİM-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş’e bağlı öğretmenler, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek ve özlük haklarının düzetilmesi için yurt çapında 1 günlük grev yaptı. Ankara’da Güvenpark’ta toplanan 3 sendikaya üye öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdü. Sendika temsilcileri, okullarda türbanın serbest bırakılmasının Anayasa ve laik eğitim sistemine aykırı olduğunu savundular. Karardaki asıl amacın türbanı anaokulu dahil tüm okullara sokmak olduğunu savunan temsilciler, türbanın okullara girmesiyle öğrencilerin ‘başını örten ve örtmeyenler’ olarak kutuplaşacağını savundular. Sinop’ta Valilik önünde basın açıklaması yapmak isteyen öğretmenlere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Bir kadın gösterici, polisin attığı biber gazı fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralanarak Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.