Velilere karne uyarısı!

Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, cuma günü karnelerini alacak öğrencilerin velilerine uyarılarda bulundu.

MEMURLAR - Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Erol Bozkurt, velilerin, çocuklarının karnelerini, arkadaşları ya da kardeşlerinin karneleriyle kıyaslamamaya özen göstermesigerektiğini belirtti.

Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yarıyıl tatilinin yarın başlayacağını hatırlatarak, Ankara'da okul öncesinde 62 bin 635, ilkokulda 315 bin 60, ortaokulda 289 bin 608, lisede 280 bin 679, Türkiye genelinde ise yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne alacağını söyledi.

Öğrenci, veli, öğretmen ve diğer tüm eğitimcilerin yorucu bir dönemi geride bıraktığını ifade eden Bozkurt, öğrencilerin büyük heyecanla beklediği ve bir dönem boyunca çalışarak almayı hak ettiği karnelerinin, derslerdeki başarının seviyesini gösterdiğini belirtti.

"Dolayısıyla karneniz, şahsiyetinizin, insani erdemlerinizin veya zekanızın göstergesi değil, sadece dönem boyunca yaptığınız çalışma ve sergilediğiniz çabanın belgesidir" diyen Bozkurt, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra sosyal, sanatsal ve sportif açıdan kendilerini doğru ifade edebilecekleri ve geliştirebilecekleri çalışmalarını da desteklediklerini belirtti.

Bu amaçla her fırsatta çocukların okullarına mutlu gelmelerini sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Bozkurt, mutlu okulun, mutlu öğrenciler ve öğretmenlerden oluştuğuna işaret etti.

Okulla ilk kez tanışan çocukların kendi ayakları üzerinde durmayı, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin, hayatın bir oyun olmadığını öğrendiklerini belirten Bozkurt, liseli gençlerin ise geleceği omuzlarında taşımak gibi önemli sorumlulukları bulunduğunun farkına vardığını vurguladı.

Öğrenciler kadar aileler için de yorucu bir dönem olduğunu belirten Bozkurt, tatil döneminin bütün öğrenciler için sağlıklı geçmesinin önemli arz ettiğini söyledi.

Velilerin öğrencilere ne kadar değerli olduklarını hissettirmesi gerektiğini ifade eden Bozkurt, ailelerden, öğrencilerin tatillerini nitelikli geçirmelerini sağlamalarını istedi.

Tatilin aile içi ilişkileri geliştirmek ve birlikte geçirilen zamanın kalitesini artırmak açısından fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Bozkurt, "Başarılı öğrenciler, mutluluklarını aileleriyle paylaşmak için büyük heyecan içinde, beklenen başarıyı gösteremeyenler ise büyük endişe ve üzüntü içinde olacaklar. Sizlerden çocuğunuzun durumu ne olursa olsun onları mutlaka sevgiyle kucaklamanızı istiyoruz" diye konuştu.

"BAŞARILAR, SEVGİNİZE BAĞLI"

Anne ve babaların, çocuklarının karnelerini değerlendirirken, kişiliklerini incitmeden duygularını aktarması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

"Karnelerindeki durumlarının, onlara olan duygularınızı etkilemesine izin vermeyin. Çocuğunuz ile arkadaşları ya da kardeşlerinin karnesini kıyaslamamaya özen gösterin. Çocuklarınızın başarılı olması, onlara göstereceğiniz sevgi, hoşgörü ve anlayışa bağlıdır. Bu nedenle onlara şefkat ve merhamet duygularınızla muamele ederek iletişim kurmaya çalışın. Çocuklarınıza beklentilerinizi açık dille ifade edin. Çözüm yollarını birlikte üretin, okul ve öğretmenleriyle işbirliği içinde olun. Gayretlerini mutlaka övüp ödüllendirin, başarılarının farkında olduğunuzu söz ve davranışlarınızla gösterin. Çocuklarınızı tatil dönüşü okullarına dinlenmiş, sevgi ve moral depolamış olarak gönderin. Çocuklarınızın başarısının sadece karnelerindeki notlardan değil aynı zamanda davranış ve tutumlarının değerlendirildiği bölümden de oluştuğunu unutmayın. Evladınızın başarılı öğrenci olabilmesi kadar iyi insan olmasının da önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın."

KİTAP OKUMAK UFUK AÇACAK

Öğrencilerin okula dinlenmiş ve huzurlu dönmelerini istediklerini belirten Bozkurt, "Sevgili gençler, lütfen kitap okuyun. Çünkü okumak size yeni ufuklar açacaktır. Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, okuduğunuz kadar varsınız. Okumazsanız dinleyen olursunuz, o zaman da başkaları gibi düşünmek zorunda kalırsınız" şeklinde konuştu.

______________________________________________________________

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ersanlı'da velilere not uyarısında bulundu.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kurtman Ersanlı, öğrencilerin karnesindeki notların başarı aracı olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Ersanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yarın okullarda karne heyecanı yaşanacağını, karnedeki başarılar ve başarısızlıkların bireysel değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Okullar yarıyıl tatiline girerken, çocuklardaki karne heyecanına ailelerin de ortak olması gerektiğini kaydeden Ersanlı, şöyle konuştu:

"Öğrencilerin karnesindeki notlardan veliler de sorumludur. Karne aynı zamanda velilinin de karnesidir. Bu yarıyıl dönemi aynı zamanda bir devre arasıdır. Çocuğun eksik olan karnesindeki başarısızlığın nedeni araştırılmalıdır. Çocukların karneleri başarı aracı olarak görülmemeli. Başarılar ve başarısızlıklar bireysel değerlendirilmelidir. Bu dönem başarı ve başarısızlığın değerlendirildiği dönemdir. Dolayısıyla bu dönem iyi değerlendirilerek ikinci dönem için hazırlıklar ve yapılması gerekenler üzerinde kararlar alınmalıdır. Başarılıkarne övülürken, başarısız karne de yerilmemelidir. Not başarının tek ölçüsü değildir."

"EBEVEYNLERİN HAYALİNDEKİ ÇOCUK İLE GERÇEKTEKİ ÇOCUK FARKLI"

Ebeveynlerin hayalinde kurdukları çocuk modeli ile gerçekteki çocuklar arasında çok fark bulunduğunu ifade eden Ersanlı, her çocuğun kişiliğinin, davranışlarının ve başarısının farklı olduğunu vurguladı.

Çocukların karnesindeki notlardan ailelerin de sorumlu olduğuna dikkati çeken Ersanlı, şunları kaydetti:

"Aileler çocuğunun zayıfı varsa bundan kendilerinin de sorumlu olduğunu unutmasın. Bir çocuk her derste başarılı olamayabilir. Derslere ve öğretmenlere ilgisi ve sevgisi farklı olabilir. Bu da ders notlarını etkiler. Bir çocuğun derslerindeki başarısızlığın altında başka şeyler de vardır. Çocuk depresyonda olabilir, aile içinde şiddet olabilir, aile içi problem vardır veya ebeveynler arasında bir çatışma vardır. Hiç ilgilenilmiyordur. Çocukla ilgisiz anne baba vardır veya aşırı baskıcı, sürekli başka çocuklarla kıyaslayan anne baba vardır. Bu çok yanlış bir davranış ve uygulamadır. Ebeveynler, çocukları ile oturup zaman zaman değerlendirme yapmalı."

Ersanlı, 15 günlük ara tatilde çocukların hem dinlenmesi hem de zevk alacağı, eğleneceği uğraşlarla zamanını geçirmesinin onlar açısından çok uygun olacağını sözlerine ekledi.