YGS'de 10 adaydan 7’si stresten kaybediyor
24 Mart Pazar Günü yapılacak YGS öncesinde hem adaylar hem de ailelerinde ciddi kaygı var. Uzmanlar sınav stresi için adaylar ve ailelerini uyarıyor...
Üniversite sınavına sayılı günler kala sınava girecek adaylar ile ailelerindeki kaygı da azalan süreye ters oranda artış gösteriyor. 24 Mart Pazar Günü yapılacak YGS öncesinde hem adaylar hem de ailelerinde ciddi kaygı var. Sınavlara hazırlanırken aşırı kaygılı olmak ağırlıkla suya dalmaya benzer diyen Uzm. Psk. Orhan Gümüşel hem adayları hem de velileri uyararak bazı hatırlatmalarda bulunuyor.
ÖSYM’nin 2013 sınav takvimine göre, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 24 Mart’ta, Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) ise 15-16 Haziran ve 22-23 Haziran’da yapılacak.
Üniversite sınav sisteminin ilki olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), 24 Mart Pazar günü tüm Türkiye genelinde yapılacak. Son haftaya girilirken tüm öğrencilerde hummalı bir hazırlık var. Son kez konu tekrarları yapılıyor, deneme sınavları çözülüyor. Ancak iş bununla bitmiyor. Önemli bir konu daha var ki o da sınavın oluşturduğu stresten uzaklaşabilmek. Öyle ki her yıl üniversite giriş sınavlarında adayların yüzde 70’i, stres nedeniyle önemli puanları kaybedebiliyor. Sınava girecek öğrenci ve ailelerini göz önünde bulundurduğumuzda ise bu sayı milyonları buluyor.
Sınav öncesi, “Sınav, Kaygı ve Stres” üçgeninde ortaya çıkabilecek sorunları Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Uzm. Psk. Orhan Gümüşel ile konuştuk. Gümüşel adaylara ve ailelerine önemli uyarılarda bulundu.
ÇIKIŞ NOKTASI BAŞARMA-BAŞARMAMA ÇATIŞMASI
Gümüşel; “Sınav kaygısında esas olan kişinin hissettiği özgüvendeki
düşme, gittikçe yoğunlaşan işe yaramama duygusu, öğrenilmiş
başarısızlık ve bu gibi başka olumsuz duyguların da paralelinde yol
alan kişiden beklentilerin zorlamalarıdır. Bütün bu olumsuzlukları
hazırlayan ve hem ruhsal zemini hem de beynin fonksiyonel
kullanımını olumsuz etkileyen faktörler ise daha geniş bir
yelpazeye yayılmıştır. Kısaca denilebilir ki başarı içi gerekli
düzenli, organize ve sistematik adımların oluşturduğu süreç doğru
gelişmediği takdirde sınav kaygısını körükleyen ve belki de yıllar
boyu besleyen zaman dilimi haline gelebilir.
Temeli erken çocukluk döneminden itibaren süregelen çatışmalara dayanan sınav kaygısının çıkış noktası başarma-başaramama çatışmasıdır. Bildiğimiz bir şey daha vardır ki o da bu çatışmaların yarattığı durum; tartışmasız kaygıdır.
KAYGI NEDİR?
Kaygı, tehlike ve talihsizlik korkusunun ya da beklentisinin
yarattığı tedirginlik veya bunaltı halidir. Kaynağı tanımlanamayan
bilinç dışı korku halidir. Kaygının belirtileri; sabırsızlık,
hareketlilik, sıcak basması, uyku problemleri, dikkatini
toparlayamama, odaklanma sorunları, öğrenme güçlükleri, motor
yetilerde küntleşme, boğazında düğümlenme hissi, konuşmada güçlük,
konsantre olamama, karın ağrıları, kas ağrıları, boyun ağrıları
gibi birçok bilişsel ve somatik yaşantı şeklinde ortaya
çıkabilir.
KAVRAMSAL OLARAK SINAV
Sınav, size verilen ya da buldurulan bilgileri daha önceki
bilgilerle ilişkilendirerek işlediğiniz halini nasıl ve ne kadar
yorumlayabildiğinizle ilgilidir. Güdülen amaç ne olursa olsun
sınavın başka bir deyişle sınamanın ya da sınanmanın sonucu size
verileni ne kadar içselleştirdiğinizle ilgilidir. Farkınızı yaratan
da sonuçta elde ettiğinizdir. Bu yüzden sınav, sonuç endeksli bir
olgudur ve bütün sonuç endeksli yaşantılar gibi skor önem taşır.
Kısacası sonucunda kaybetmek ya da kazanmak vardır.
SINAV VE KAYGI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Sonucunun kazanmak ya da kaybetmek, elemek ya da elenmek olduğu bir
yaşantı olarak sınanmanın yarattığı doğal gerginlik kaçınılmaz
şekilde kaygı halini alır. Özellikle uzun bir hazırlık sürecini ve
eleme özelliğini taşıyan sınavlar ise çok daha büyük anlamlar
yüklenmemiş olsalar dahi normal kaygı ölçülerinin dışına çıkabilen
genel bir huzursuzluk hali yaratabilirler.
AŞIRI KAYGI AYAKTAKİ AĞIRLIĞA BENZER
Yoğun kaygı ile yaşamak, bir şeyler yapmaya çalışmak ayağına
ağırlıklar takarak koşmaya benzer. Ulaşmak istediğiniz hedefe
ulaşmış olsanız bile artık yeni bir hedefe yönelecek gücünüz
kalmamıştır ki çoğu zaman hedefe varmak olanaksızdır.
Yoğun kaygı, kişinin enerjisini çalan kanını emen bir sülük
gibidir. Yakanıza yapıştığı andan itibaren kazandığınız her şeyin
bir kısmını ona bırakırsınız. Hele uzun ya da orta vadede bir
şeyler yapmak durumundaysanız.
YGS ve benzeri sınavlara hazırlanırken aşırı kaygılı olmak
ağırlıkla dalmaya benzer dibe çok kolay inersiniz ancak çıkış hiç
de o denli çabuk ve kolay olmaz.
SINAV STRESİNİN DOZU NE OLMALI?
Sınav bir stresör. Kaygı ise bu stresörün olumsuz bir sonucu.
Kaygı, aslında ne tür olursa olsun fazlası çok zararlı. Kaygı
gerekli, çünkü güdülenmeyi, hedefe yönelmeyi sağlayan odur.
Kaygılanmayan insanın hedefleri yoktur. Ama aşırıya kaçtığındaki
sorunun birisi şu aslında, öğrencilerin on yıllık bir birikiminin
birkaç saatte sınanıyor olması. Evet şu anda koşullarımız böyle
yani bizim ülkemizde yüksek öğrenimin bir bedeli var. Bu bedelde
böyle bir sınava girmek. Başka ülkelerde de başka türlü yöntemler
var. Bizde kaygıyı arttıran o sosyal baskı. Hep kıyas yapmayalım
diyoruz ama iki ülke karşılaştırıldığında kaygı bizde daha
fazla.
RAHATLATMAK İÇİN YAPMASI GEREKENLER
Bilinçli, kararlı, tutarlı ve motive olmalılar. Uzun süreli hedef
koyanlar motivasyonu canlı tutabilir. Bazı insanlar daha kısa
sürede sıkılıp da demoralize oluyorlar. Bir genel hedef olmalı,
bunun yanında aşamalı hedefler belirlenmeli. Her hedefe
ulaşıldığında ise kendi kendisini ödüllendirmesini bilmeli. Birde
yaşama karşı hazırlıklı olmalısınız. Çünkü yaşamın ne zaman size ne
getireceğini bilemezsiniz. Tam sınava hazırlanırken yakınlarınız
kaza geçirebilir veya ölebilir. Ya da siz sınav anında
rahatsızlanabilirsiniz. O yüzden her şeye hazırlıklı olmalısınız.
Yaşam kalitenizi iyi tutmalısınız. Kendinizi rutine boğmamalısınız.
Sınav her şeyiniz olmaya başladı mı o zaman bitmeye başlıyorsunuz
demektir. Enerji tüketimine dikkat etmelisiniz. Enerjinizi
tükettiniz mi güçsüzleşirsiniz. Güçsüzlük beraberinde kaygı, endişe
getirir. Bu da beynin analitik düşünme ve akıl yürütme yeteneğini
kitler. O zaman bırakın soru çözmeyi soruda ne sorulduğunu bile
anlayamazsınız. Sınavı kaybettiğinizde ise kendinizi tümden
bitirirsiniz.
ÇOK ÇALIŞMAK KAZANDIRMIYOR
Ne yazık ki yanlış bir kanı var. Zannediliyor ki
çok çalışmak bu sınavı kazandırıyor. Tam aksine sadece çalışarak bu
sınav kazanılmaz. Sadece yorgunluk ve bitkinlik yaratır. Zihinsel
süreçleri canlı tutabilmek için çalışmada ve yaşamda düzenlilik
esastır. Yaşam kalitesinde düşme olmadan çalışmak gerekir. Kısacası
daha önceden nelerden zevk alıyorsa yapmaya devam ancak tadında
bırakmak kaydıyla. Ayrıca düzenli spor da beden zindeliğini
artıracağı için çok iyi bir rahatlama yöntemidir. Bir de klinik
anlamda sorun yaşayanlarda profosyonel yardımla uygulanabilecek
relax yöntemleri vardır. stresi yönetme amaçlı.
AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Aile süreçte çok önemli. Bu noktada üç ayak var. Birinci ayak sınava girecek olan kişinin kendisi. İkinci ayak onu bu sınava hazırlayan teknik direktörü. Üçüncü ayak ise taraftardır. Yani ailesidir.Çocuğu başarıya veya başarısızlığa yönlendirebilmek ona model olabilmekten geçer. Anne baba kendi kaygılarını, kendi hayatlarında eksik kalan yönlerini telafi etmek adına çocuğa hedefler koymamalı. Onu kendi hedeflerini koyabilmeye modellik etmek önemli. Bunu sağlamak pek kolay değil tabi. Anne babaların tüm kaygılarından vazgeçip, karşı tarafa tolerans gösterebilmesi gerek. Çocukların yarattığı para ve zaman kaybına dayanabilmek gerek. İyi bir modellik söylediğimizle çelişmemekten, sürekli öğüt veren, baskı yapan ve geleceği olumsuz gösteren yaklaşımlardan kaçmaktan geçer. Siz kendi hayatınızdan hoşnut olursanız, çocuğunuzda hoşnut olur ve kendine hedefler koyabilir. Başarı için ön şart, güven duyacaksınız, gerçekçi hedefler koymasını sağlayacaksınız, akademik yöneliminin ne olduğunu saptayacaksınız, bilinçsel yeteneklerinin ne olduğunu bileceksiniz. Bunu bilmekte çocukla konuşmaktan geçer. Birde duygusal gelişimi ne alemde bileceksiniz. Çünkü bu sınav sadece ders çalışılarak kazanılan bir sınav değildir. Dershanesinde başarılı olan birçok kişinin sınavda durumu birden değişiyor. Bazıları da dershanede çok kötü hissediyor kendisini ama sınavda beklediğinin üzerinde bir sonuç alıyor” şeklinde konuştu.