Doktorlar aile hekimleri yönetmeliğine dava açtı!
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin, nitelikli birinci basamak sağlık hizmet sunumu anlayışına uygun olmaması nedeniyle davalık oldu.
Türk Tabipleri Birliği tarafından 25.01.2013 gün ve 28539 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan, Aile Hekimliği
Uygulama Yönetmeliğinin, nitelikli birinci basamak sağlık hizmet
sunumu anlayışına uygun olmayan, hukuka, kamu yararına ve hizmetin
gereklerine aykırı, aile hekimlerinin özlük haklarını ve dinlenme
haklarını ihlal eden, çalışma koşullarını ağırlaştıran ve kimi
uygulamaların ne şekilde olacağı konusunda belirsizlik ve eksiklik
içeren bazı düzenlemelerinin iptali istemiyle dava açıldı.
Açılan davada iptali istenen düzenlemeler
arasında;
· Aile hekimlerine 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde
belirtilen yerlerde ihtiyaç olduğunda haftalık çalışma süresi ve
mesai saatleri dışında acil nöbeti tutturulmasına ve nöbet izni de
verilmemesine,
· Hastane bulunmayan ilçe merkezleri ve entegre sağlık hizmetinin
sunulduğu merkezlerde adlî tabiplik hizmetlerinin rutin bir görev
olarak mesai saatleri içinde aile hekimlerine verilmesi,
· Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde tutulan nöbetler için
aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet ücreti
ödenmeyeceğine veya nöbet izni verilmeyeceğine,
· Birinci basamak sağlık hizmetlerinde bölge ve hizmet bütünlüğünün
bozulmasına yol açacak şekilde aile hekimi seçimine olarak
tanınmasına,
· Aile hekimlerinin izin haklarının hukuka aykırı
düzenlenmesine,
· Bir başka aile hekimliği pozisyonuna nakilde aranacak bir yıllık
sürenin hesabında mazeret ve hastalık izinli geçirilen sürelerin
dikkate alınmamasına,
· Aile hekiminin kadrosunun daha sonra naklen gittiği aile
hekimliği pozisyonunun bulunduğu ile aktarılmasına,
· Aile hekimi veya aile sağlığı elemanın bu Yönetmelikte düzenlenen
hükümler dışında özür durumu gibi farklı nedenlerle naklen
atamasının yapılamayacağına,
· Sürdürülmesinden vazgeçilemeyecek olan hizmetleri görecek
kişilerin aile sağlığı merkezlerinde bulunması gereken zorunlu
personel arasında sayılmamasına ve bu kişilerin çalıştırılması
karşısında verilecek ücretin de idare tarafından ödenmemesine,
· Kamusal bir hizmeti sunan ve “diğer kamu görevlisi” olarak kabul
edilen aile hekimlerinin hizmet sunacakları yerlerin mutlak surette
idare tarafından tahsis edilmesi gerekirken bu yönde düzenleme
yapılmamasına,
· 1219 sayılı Yasaya aykırı hekimlerin yetkilendirilmiş aile hekimi
olmaması durumunda tedavi yetkisinin kısıtlanmasına,
· Eğitim aile sağlığı merkezlerinin açılmasında belirleyici olan
unsurun asistan sayısı olması, kamu yararına aykırı şekilde eğitimi
geri plana atarak tamamen hizmet odaklı bir anlayışla düzenlemeye
gidilmesine ve hakkaniyete aykırı şekilde boşalan veya yeni
açılacak aile hekimliği birimlerinin, eğitim kurumunun talebi
üzerine yerleştirme esasları dikkate alınmaksızın eğitim
kurumlarına tahsis edilebileceğine ilişkin hükümler yer
almakta.
Açılan davada ayrıca,
· 6354 sayılı Yasa ile 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun
3.maddesine eklenen, aile hekimlerine 657 sayılı Yasada belirtilen
yerlerde acil nöbeti tutturulabileceğine ilişkin dayanak Yasa hükmü
ile
· Aile hekimlerinin izinlerine ilişkin düzenleme Kanunla yapılması
gerekirken böyle bir düzenleme içermediğinden eksiklik taşıyan olan
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 8.maddesinin Anayasaya aykırı
olduğu yönündeki iddiamız ciddi bulunularak, bu kanun hükümlerinin
iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması da istenmiştir.
TTB Merkez Konseyi