Döner sermaye yönetmeliği hak kaybına neden oldu
Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Op. Dr. Recep Atçı, son çıkan döner sermaye yönetmeliğiyle özellikle devlet hastanelerinde çalışan hekimlerin büyük hak kayıplarına uğradığını kaydetti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (sağlık-Sen) İzmir Şube Başkanı Op. Dr. Recep Atçı, 14 Mart Tıp Bayramı'nın buruk kutlandığını, hekimlerin giderek toplumun mağdur olan geniş kitlelerine dönüştüğünü belirtti. Atçı, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamsında hekimlerin mesleki memnuniyetlerinin giderek azaldığınını ifade etti. "Hekimler giderek toplumun mağdur olan geniş kitlelerine döndü" diyen Atçı, bu nedenle 14 Mart Tıp Bayramı'nın buruk kutlandığını dile getirdi.
"DÖNER SERMAYE YÖNETMELİĞİ HEKİMLERİN GELİRLERİNİ
TIRPANLADI"
Son çıkan döner sermaye yönetmeliğiyle özellikle devlet
hastanelerinde çalışan hekimlerin büyük hak kayıplarına uğradığını
kaydeden Atçı, şunları ifade etti: "Döner sermaye yönetmeliğiyle
özellikle devlet hastanelerinde çalışan hekimlerin gelirlerinde bir
tırpanlama oldu.
Eskiden hasta yokluğu veya hasta azlığı nedeniyle dilekçe verilen
bölümler, hastane ortalamasından başhekimliğin takdiriyle pay
alabiliyordu. Bu uygulama ortalamanın yüzde 80'ine düşürüldü.
Hastanelerde ciddi hasta yetersizliği oluyor. Hekim başına düşen
hasta sayısının azalmasının faturası da yine hekime kesiliyor.
Performans sistemi artık miadını doldurdu. Hekimler her ay artık
performans durumu hesabı yapar hale geldi. Branşlar arasında ciddi
sıkıntılar var. Özellikle cerrahi branşların puanları çok yetersiz.
Haliyle sorumluluk ve stres tutan bu cerrahi branşlarda çalışan
hekimlerimiz çok düşük döner sermaye almaktalar. Döner sermaye
yönetmeliğinde, bu katsayılarda ve hastanede performans puanlarında
herkes bir artma bekliyordu. Örneğin cerrahi branştaki safra kesesi
ameliyatı, son 4 senedir 500 puanda. Muayene puanları da aynı.
Bunların, özellikle de cerrahi branşların mutlaka bir revizyondan
geçirilmesi gerekiyor."
"GİRDİLER AZALDI, MALİYETLER ARTIYOR, PUANLAR İSE
AYNI"
Hastanelerin girdilerinin azaldığını, het türlü maliyetin
arttığını, buna karşılık doktorlara verilen puanların ise aynı
olduğunu belirten Atçı, hekimlerin çalışma alanlarının
daraltıldığını, hak ettikleri ücreti de alamadıklarını
kaydetti.
Girdiler azalırken, maliyetlerin yükselmesinin personele dağıtılan
döner sermaye miktarını etkilediğini ifade eden Atçı, şöyle devam
etti: "Her hastane bu yüzden sistemde borçlu gözüküyor.
Örneğin safra kesesi ameliyatı son 4 yıldır aynı puanda. bu
ameliyatta kullanılan malzemeler bir çok defa zam gördü. diğer
bütün maliyet faktörleri de sürekli arttı. İşte bu dengesizlik,
döner sermayeye yansıyor. Sağlık bakanlığından, sağlık çalışanların
beklentileri çok yüksek, ancak hiç bir beklentiye cevap verilmiyor.
Sadece üniversitelerdeki öğretim üyeleriyle ilgili olumlu gelişme
bekleniyor. Sanki diğer hekimler gözden kaçırılıyor, üvey evlat
muamelesi görüyor. Üniversitelerdeki hocaların yaptığı
ameliyatların bir çoğunu devlet hastanelerindeki hekimler de
yapıyor. Döner sermaye dağıtımında üniversitelerdeki hocalara
yönelik bir pozitif ayrımcılık yapılmıştı. Bakanlığın tamamen
üniversitelere yönelik bir iyileştirme yapması doğru değil.
Toplumdaki sağlık hizmetlerinin çoğunu devlet hastanelerinde görev
yapan sağlıkçılar yapmakta. Yapılacak iyileştirmeler tüm hekimleri
kapsamalı."
Haziran ayında toplu sözleşme görüşmelerinin olacağını sendika
genel merkezinin bütün sıkıntı ve sorunları çözüm önerileriyle
birlikte masaya getireceğini ifade eden Atçı, "Hekimlerin ilk
bekledikleri döner sermaye yönetmeliğinin, beklentilerini
karşılamasıdır. Bakanlığın mutlaka sahayı dinlemesi lazım.
Ankara'da sadece bakanlıktan bu işlerin götürülmesi doğru değil.
Ona göre sahanın sesine kulak verilerek bizzat sahada çalışma
yapılması lazım. Sendika olarak bakanlığa bu konuda her türlü
desteği yapmaya hazırız" diye konuştu.
Sağlık çalışanlarına şiddet konusunun da kanayan bir yara olduğunu
dile getiren Atçı, Sağlık Bakanlığı'nın ilgili bakanlıklarla
kordineli olarak sağlık çalışanına şiddet konusuna da bir çözüm
bulması gerektiğini belirtti.
Şiddet gösterisinde bulunanların serbest bırakılmaması ve bu
konudaki cezai yaptırımların da ağırlaştırılması gerektiğini
kaydeden Atçı, mesleği daha da ileri taşımak için gayretli
olacaklarını, tüm tıp camiasının 14 Mart Tıp Bayramı haftasını
kutladığını ifade etti.