Millet olarak hastaneden çıkmıyoruz!
Yapılan bir araştırma sağlık alanında ilginç bir sonucu ortaya çıkardı.Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü sonuca göre, cepten yapılan sağlık harcamaları toplam yapılan sağlık harcamalarından fazla...
Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları
içindeki payı 1999'da yüzde 29,1 iken, 2011'de yüzde 16,2'ye
geriledi
Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü (SAGEM), OECD
Sağlık Hesapları Sistemi'ne (SHS) uygun olarak üretilen, sağlık
harcamaları rakamlarını inceledi.
haberine göre, elde edilen verilere göre, 1999 yılında 4,9 milyar
düzeyinde olan toplam sağlık harcaması, 2011 yılında 76 milyar
TL'ye düzeyine yükseldi. Toplam sağlık harcamasının Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 1999 yılında yüzde 4,8 iken
2011 yılında bu oran yüzde 5,9'a çıktı.
4'TE BİRİ ÖZEL SEKTÖRDEN
Toplam sağlık harcamasının kamu ve özel sektör tarafından
karşılanan paylarına bakıldığında; 1999 yılında harcamaların yüzde
61,1'i kamu, yüzde 38,9'u da özel sektör tarafından karşılanıyordu.
2011 yılında bu paylar sırası ile yüzde 75 ve yüzde 25 olarak
gerçekleşti. Yıllar içinde, ülkemizin toplam sağlık harcamalarında
artma eğilimi dikkat çekti. Bunun doğal bir sonucu olarak
sağlık harcamalarının genel ekonomi içindeki payında da bir artış
yaşandı.
Yıldan yıla GSYH'deki artışa paralel olarak, toplam sağlık
harcamasında artış görüldü. Sağlık harcamalarında meydana gelen bu
artış, büyük ölçüde kamu harcamaları ile finanse ediliyor.
Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık
harcamaları içindeki payı 1999 yılında yüzde 29,1 düzeyindeyken
2011 yılında yüzde 16,2'ye gerilediği görüldü. Kişi başı
sağlık harcamalarının gelişimi incelendiğinde; 1999 yılında kişi
başına sağlık harcaması 79, 2011 yılında ise 1020 TL'ye çıktı.
OECD'YE GÖRE DAHA İYİYİZ
OECD ortalamaları ile kıyaslandığında, 1999'de OECD üyesi
ülkelerinin toplam sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payı
ortalama yüzde 7,9 düzeyindeyken bu değer ülkemizde aynı yıl yüzde
4,8 düzeyindeydi. 2011'de ise ulaşılabilen en son yıl verilerine
göre OECD ortalaması yüzde 9,6 olurken, ülkemizde yüzde 5,9
seviyesinde. Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam
sağlık harcaması içindeki payı 1999 için OECD üyesi ülkelerdeki
ortalaması yüzde 19,6, ülkemizde ülkemiz için ise yüzde 29,1
oldu. 2011 yılındaki verilerine göre ise OECD ortalaması
yüzde 19,2 olarak gerçekleşirken ülkemizde yüzde 16,2 olarak
gerçekleşti.
VERİMLİ KULLANILMIYORDU
SAGEM Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Dilmen, Sağlık hizmet sunumuna
hem sayısal hem kalite olarak bakıldığında Sağlıkta Dönüşüm
Programı öncesinde kaynakların yeterince etkili, verimli ve
rasyonel kullanılamadığı söyledi. Hayata geçirilen programla
kaynakların optimum kullanımını sağlayarak etkili, verimli ve
hakkaniyetli bir sağlık sistemi oluşturulduğunu ifade eden Dilmen,
"2003-2011 yılları arasında faiz dışı genel kamu
harcamalarındaki artış yüzde 265 iken kamu sağlık harcamalarındaki
artış yüzde 225. Bu değerler Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte
sağlık harcamalarının aşırı arttığı iddialarının doğru olmadığını
gösteriyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Dilmen, 2002'de kamu sağlık harcamasının GSYİH içindeki
payı yüzde 3,8 iken 2011 yılında bu rakamın sadece yüzde 4,4'e
yükseldiğini, aynı dönemde 37 milyon SSK'lı, 13 milyon Yeşil Kartlı
sağlık hizmetine ulaşmaya başladığını aktardı.
MEMNUNİYET YÜZDE 75,9'A ÇIKTI
Türkiye'de kişi başı yıllık hekime müracaat sayısı ve kamu
tarafından karşılanan ilaç kutu sayısı yaklaşık 3 katına çıktığını
vurgulayan Prof. Dr. Uğur Dilmen, sözlerine şöyle devam etti:
"Koruyucu hizmetlerin kapsamı, gelişmiş ülkeler düzeyine
çıkarıldı (aşı çeşitliliğindeki artış dahil, D vitamini verilmesi,
tarama programları gibi) ve tamamen ücretsiz verilmeye başlandı.
Aynı dönemde acil hizmetler başta olmak üzere yoğun bakım, kanser,
yanık, yenidoğan, organ nakilleri ve benzeri hizmetler (bu
hizmetler geçmişte katastrofik sağlık harcaması sebebi idi) tamamen
ücretsiz verilmeye başlandı.
Söz konusu dönemde ilaç ve tedavi masrafını kendi karşılayanların
oranı yüzde 32,1'den yüzde 11,1'e düştü. Buna paralel olarak sağlık
hizmetlerinden memnuniyet ise yüzde 39,5'den yüzde 75,9'a çıktı.
Bu kadar büyük, köklü ve hizmete erişimin doyuma ulaştığı
bir sistemde kamu sağlık harcamasındaki artış GSYİH içinde sadece
yüzde 0,6 oldu."
VERİMLİLİK 34 KAT ARTTI
Hizmet düzeyinin ve kalitesinin değişmediği 1995-2002 yılları
arasında kamu sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payının yüzde
1,8'den yüzde 3,8'e kadar çıktığını kaydeden Prof. Dr. Uğur Dilmen
şunları söyledi:
"Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın (SDP) uygulandığı süre içerisinde
kamunun kullandığı ilaç kutu sayıs yüzde 146 arttı, buna mukabil
kamunun ilaç harcamalarındaki artış reel olarak sadece ve sadece
yüzde 18 oldu. Oysa SDP'denönceki 9 yıllık dönemde kamunun
kullandığı ilaç kutu sayısındaki artış yüzde 30 iken ödenen
paradaki reel artış yüzde 134 olmuştu. Yani SDP'den önceki 9 yılın
yönetim anlayışı iktidarda olsaydı bugün toplam kamu sağlık
harcamasının iki katı sadece ilaç için harcanmış olacaktı.
Bunun matematiksel karşılığı 34 kat verimlilik artışıdır."