Sağlık'ta 50 bin kişiye iş müjdesi!

Kamu-Özel İşbirliği Sağlık Zirvesi (PPP Health Summit), sağlık alanında kamu-özel iş birliği ekosisteminin yerli ve yabancı önemli paydaşlarını bir araya getirdi.

Sağlık Bakanlığı, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA), Elmadağ Hukuk Ofisi ve PPP Experts tarafından düzenlenen Kamu-Özel İşbirliği Sağlık Zirvesi, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. Zirvede Türkiye'de kamu-özel iş birliği (PPP) modeliyle hayata geçirilecek "şehir hastanesi" projeleri yerli ve uluslararası yatırımcılara tanıtıldı.

Zirvenin açılışında konuşan TYDTA Başkanı ve Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, kamu-özel iş birliği modelinin kamunun kaynak yönetiminin etkinliği ve çeşitlendirilmesi adına önemli olduğunu dile getirdi.

Bu modelle yerli kaynaklara ilave olarak uluslararası yatırımcıların kaynaklarını kullanmanın mümkün hale geldiğini belirten Aycı, "Sağlık alanında uluslararası yatırımların önünün açılması, uluslararası yatırımcıların da Türkiye'ye güvenle yatırıma başlaması önemli bir gelişmedir" dedi.

Aycı, sağlık alanında imza atılan büyük reformların yanı sıra akılcı yönetim anlayışı, etkin kaynak kullanımı ve uluslararası yatırımcı ile yerli yatırımcının doğru şartlarda bir araya getirilmesiyle Türkiye'nin farklı bir sıçrama olanağı yakaladığını söyledi.

Bütün vatandaşlarına ileri sağlık hizmetleri sunacak bir ortam oluşturmanın yanı sıra bir sağlık turizmi merkezi haline gelmenin Türkiye'nin öncelikleri olduğuna işaret eden Aycı, son 12 yıldaki istikrar, büyüme ve yapısal reformların başarısıyla Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar için çok önemli bir yatırım destinasyonu haline geldiğini söyledi.

Artık çekilen yatırımın sadece miktarının değil niteliği ve kalitesinin de önemli olduğunu vurgulayan Aycı, sağlık alanında çekilen yatırımların da nitelikli yatırımlar olduğunu vurguladı.

İlker Aycı, dünyada Türkiye kadar uzun dönemli, gelir garantili ve güvenilir projelerin sunulduğu çok fazla yatırım destinasyonu olmadığını da sözlerine ekledi.

Elmadağ Hukuk Ofisi Kurucu ve Yönetici Ortağı Ramazan Arıtürk, Türkiye'nin son 13 yıldaki başarı hikayesinin en önemli başlıklarından birinin sağlıktaki dönüşüm programı olduğunu söyledi.

Kamu-özel iş birliğiyle hayata geçirilecek şehir hastanesi projelerinin de buradaki önemli adımlardan biri olduğunu vurgulayan Arıtürk, "Bu modelle Türkiye, vatandaşın ve devletin kasasından tek kuruş çıkmadan çok sayıda hastaneye kavuşacak ve sağlıkta yap-kirala-devret dönemi başlayacak. Bu hastaneler yine devletin hastanesi olacak. Bu modelin önemli bir kazanımı da belki onlarca yılda yapılamayacak sağlık tesislerine kısa zamanda ulaşma imkanı sağlaması" diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı uzmanlarıyla birlikte, kamu-özel işbirliğine yönelik nitelikli bir hukuki altyapı oluşturmak için 2 yıl boyunca dünyadaki tüm önemli uygulamaları ayrıntılı olarak incelediklerini, 10 binlerce sayfa hukuki metin, akademik çalışma ve sözleşmeleri gözden geçirdiklerini anlatan Arıtürk, "6 bin saatlik çalışmayla, 25 bin sayfa civarında Türkçe ve İngilizce sözleşme tasarısı hazırladık. Dünyadaki uygulamaların olumlu ve olumsuz yanları dikkate alarak sadece Sağlık Bakanlığı'nda değil; eğitimden güvenliğe bu tür kamu-özel işbirliği projeleri için en kapsamlı ve nitelikli hukuki altyapıyı ülkemize kazandırdık" ifadelerini kullandı.

Arıtürk, kamu-özel iş birliği modelinin Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tımarlı sipahi sistemi ile büyük benzerlikler taşıdığına dikkati çekerek, tımarlı sipahi sisteminde de güvenlik ve asayiş gibi temel bir kamu hizmeti devletin kasasından para çıkmadan karşılanırken hem halkın hem de devletin bundan kazançlı çıktığına değindi.

PPP Experts Genel Müdürü Sadak Choudhury ise hukuki çerçevesi ve sözleşme yapısı dolayısıyla uluslararası alanda Türkiye'deki PPP projelerine yüksek bir ilgi olduğunu dile getirdi.

Choudhury, yabancı yatırımcılar için bu projelerde ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrar, güvenilirlik ve hükümet desteğinin önemine işaret ederek, "Türkiye başarılı bir şekilde gerçekleştirdiği birçok mega projeyle kendini ispat etti. Şu an bu projelerin hepsi güvenilirlik açısından çok sağlam, hiç risk taşımıyor. O yüzden yabancıların dikkatini çekiyor. Bunlarla çok ilgileniyorlar ve yatırım yapıp karşılığını almak istiyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Limak Yatırım Gayrimenkul Grup Başkanı Erk Özbelge de Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen kamu-özel iş birliği yatırım programının dünyadaki en kapsamlı sağlık yatırımlarını oluşturduğu için yerli ve yabancı birçok yatırımcının ilgisini çektiğini kaydetti.

Özbelge, yapım aşamasına geçen yatırımcıların Sağlık Bakanlığı ile imzaladığı sözleşmelerin uluslararası manada bu projelerin finansmanını yerli ve yabancı bankacılar açısından cazip kılan hukuki altyapıya sahip olduğunu belirtti.

Bu yatırımlar sayesinde 50 binin üzerinde kişiye sürdürülebilir yeni iş imkanı yaratılacağını ve ülkeni ihtiyacı olan uzun vadeli yabancı kaynağın girmesi sağlanacağına işaret eden Özbelge, "Yatırımı devam eden büyük ölçekli projeler sayesinde, bugün sektöre yeni adım atan firmalarımız bundan kısa bir süre sonra Türkiye'de kazanılan bu önemli deneyimi yurt dışında uygulayan, ülkemize ihracat geliri sağlayan uluslararası markalar olma imkanı da yakalayacaktır" diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından Kamu-Özel İşbirliği Sağlık Zirvesi kapsamında Türkiye'de üzerinde çalışılan PPP projeleri, bu projelerde kredilendirebilirliğin artırılması ve en iyi uygulamalar farklı oturumlarda masaya yatırıldı.

Zirvede, Kanada'dan İngiltere'ye, Körfez ülkelerinden Uzak Doğu Asya'ya kadar çok sayıda ülkeden sağlık tesisi, banka ve yatırım fonu yöneticilerinin yanı sıra Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi kurumlardan da temsilciler yer aldı.

Taraflar arasında en iyi uygulamaları paylaşmak ve yeni projelere finansman sağlamak için bir diyalog platformu oluşturmayı amaçlayan zirve yarın da devam edecek.