Sağlıkta merdivenlerin ilk basamağındayız...

Üniversite Hastaneleri Birliği'nin 15. Toplantısı'nda konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ülke olarak sağlıkta çok iddialı hedefleri bulunduğunu belirtti.

Bu hedeflerin gerçekleşmesinde, üniversitelerin lokomotif rolü bulunduğunu ifade eden Müezzinoğlu, ülke insanının yüzünün gülmesi için üniversitelerle birlikte olmanın çok önemli olduğunu dile getirdi.

Üniversite Hastaneleri Birliği'nin 15. Toplantısı, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi'nde başladı.

Toplantıya, Türkiye'nin farklı illerinde bulunan üniversitelerin rektörleri, tıp fakültesi dekanları ve üniversite hastaneleri başhekimleri katıldı. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük'ün ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu da katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlıkta aldığı mesafeyi 2 gün önce Cenevre'de katıldığı Dünya Sağlık Asamblesi'nde daha iyi fark ettiklerini açıkladı.

Müezzinoğlu, "Orada Türkiye'nin geldiği noktayı insan daha iyi fark ediyor. Kat ettiği mesafeleri orada daha iyi analiz eden kişilerle paylaşıyor. Henüz merdivenlerin ilk basamağındayız. Türkiye'nin bu anlamda kat etmesi gereken mesafeler var. Bunun en önemli sac ayaklarından bir tanesi de tıp fakülteleri ve üniversitelerimizdir." dedi.

Türkiye'nin, zaman zaman enerjisini boşa geçirdiği dönemleri geçtiğini umut ettiğini dile getiren Müezzinoğlu, bu enerjinin daha verimli kullanılması gerektiğini kaydetti. Vatandaşın, sağlık hizmetlerine ulaşması bakımında dünyada örnek gösterilen bir ülke konumunda olduklarını anlatan Müezzinoğlu, bu standardın yükseltilmesi için yol haritaları bulunduğunu kaydetti.

Sağlıkta bilimsel anlamda sağlıkta dünya ile yarışabilecek bir noktada olmaları gerektiğini anlatan Müezzinoğlu, "İlaç sanayiinde, tıbbi teknolojide Türkiye, yalnız iyi tedavi hizmetlerini sunan değil, tedavi hizmetlerinde sunduklarını da üretebilen ve bu ürettiklerini de birilerine sunabilen bir yol haritasının belirlenmesine ihtiyaç var. Dünya, bu anlamda önemli mesafeler kat ediyor. Türkiye de iddialı olabilecek veya ipin ucunu yakalayabilecek bir yerde. Bu anlamda inşallah önümüzdeki süreçte ilaçta ve tıbbi teknolojide stratejik ilaç üretimi kendi patentimizle üretebilme ve yakın coğrafyamızdaki bir milyon insana tıbbi anlamda Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılı değerlendirmesi gerekir." diye konuştu.

Üniversite Hastaneleri Birliği Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ise daha önce sorunları tek tek ya da çok küçük gruplar halinde bir araya gelerek konuştuklarını ifade etti. 15. toplantılarını yaptıklarını, bugün de bütün sorunları konusunda birlikte ortak bir kanaat sahibi olduklarını dile getiren Söylet, sorunların çözümünde kendi aralarında ve hükümetle yakın işbirliği içinde olduklarını kaydetti.

Bir takım değişimlerin oluşması ve sonucun elde edilmesinin zaman aldığına işaret eden Prof. Söylet, üniversite hastaneleri olarak epeyce hırpalandıklarını anlattı. Hiçbir ülkenin üniversitelerinin ve kurumlarının olmadan hayatlarını sürdüremeyeceğini, herkesin en az kendileri kadar bildiğini dile getiren Söylet, "Araştırmacı insanlara ağırlıklı olarak üniversitelerde bulunuyorlar. Hepimiz birer araştırmacı olarak yetiştik. Bu araştırmacı kimliğini taşıyan insanların moral düzeylerinin yukarılarda tutmak, onların hem özlük haklarını hem de çalışma koşullarını yakından takip etmek ve düşünmek lazım." diye konuştu.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük ise üniversite hastanelerinin tanımında ve kimliğinde ontolojik bir sorun olduğunu kaydetti. Üniversitelerin, hastanelerin, tıp fakültesinin tanımı olduğunu dile getiren Yörük, "Fakat üniversite hastanesinin bir tanımı yok. Bir yasal mevzuatı yok. Öğretim üyesinin bir tanımı var. Ama tıp fakültesindeki bir klinisyen öğretim üyesinin bir tanımı yok. Olaya buradan başlamak gerektiğini düşünüyorum. Belki sorunsalı yakalamak noktasında işe tanımdan, varoluştan yakalamak gerektiğini düşünüyorum." açıklamasını yaptı.