Tele-sağlık pazarı patlama yapacak...

Yaşam süresi ile birlikte sağlık hizmetlerine olan talebin artması ve gelişen iletişim teknolojileri, tele-sağlık ve tele-bakım hizmetlerine olan ilgiyi artırıyor.

Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman alanlarında hizmet veren Deloitte’ın raporu, tele-sağlık ve tele-bakıma olan ilginin giderek arttığını gösteriyor.

Rapora göre; tele-bakım hizmetleri, sosyal bakım ve sağlık hizmetleri ihtiyaçları olan kişilerin daha uzun süre bağımsız olarak yaşamalarına yardımcı olan alarm, sensör ve diğer donanımları içeriyor. Bu uzak mesafeli ve mobil hizmetler, ihtiyaç halinde bakımdan sorumlu hizmet personelini uyarmaya yarayan düğmelerden başlayarak, sensörler sayesinde otomatik olarak devreye giren yangın ve su baskını alarmlarına uzanacak şekilde geniş bir uygulama yelpazesinden oluşuyor.

Tele-bakım hizmetlerinde gelinen son nokta ise özellikle yardıma muhtaç yaşlı ve hasta kişilerin kullanımına sunulan elektrikli sensörler ile kapı, pencere, buzdolabı gibi araçların ve ev içindeki diğer ihtiyaç alanlarının otomatik olarak kontrol edilmesine kadar ilerliyor.

Tele-sağlık hizmetleri ise mesafenin kritik faktör olduğu yerlerde, bilgi ve iletişim teknolojileri aracılığıyla tanı, tedavi ve hastalıkların önlenmesinde kullanılan kan basıncı seviyesi, kalp ritim hızı gibi bilgilerin hasta ve sağlık profesyonelleri arasında paylaşımını ifade ediyor. Bu sayede uzun süreli sağlık problemleri olan kişilerin kendi sağlık durumlarını takip etmesi ve yönetmesi kolaylaştırılıyor.

"PAZAR YÜZDE 130 BÜYÜYECEK"

Dünya genelinde özellikle banliyölerde yaşayan yaşlı ve hasta insanların artmasıyla, 2010’da 6,2 milyar sterlin olan global tele-bakım ve tele-sağlık pazarının, 2015’te %130 civarında bir büyüme kaydederek 14,3 milyar sterline çıkması bekleniyor. Bu noktada mobil teknoloji kullanımının yaygınlaşması önem kazanıyor. Dolayısıyla, mobil teknolojilerin ve uygulamaların artmasının Tele-bakım ve Tele-sağlık hizmetlerinin dönüşümünde önemli rol oynadığı değerlendiriliyor.

TÜRKİYE'DE DURUM NE?

Türkiye’deki tele-bakım ve tele-sağlık pazarını değerlendiren Deloitte Türkiye Sağlık ve İlaç Endüstrisi Lideri Hülya Yılmaz, “Ülkemizde de sağlık hizmetlerinin kaliteden ödün verilmeden kısıtlı kaynaklarla sürdürülebilir kılınması büyük önem ve hassasiyet arz ediyor. Bu noktada, iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanılarak, özellikle uzaktan koruyucu sağlık hizmetleri ile belirli sosyal hizmetlerin sunumu, mobil sağlık hizmet alanlarının düzenlenmesi ile sağlanabilir ve geliştirilebilir. Bu suretle belli maliyet tasarrufları elde edilebilir. Nitekim ülkemizde belediyeler nezdinde mobil sağlık hizmetleri konusunda bazı çalışmalar yapıldığı gözlemleniyor” dedi.