Anayasa Mahkemesi’nden çifte emekli memurla ilgili önemli karar
Emeklilerin emekli aylıklarını kestirmeden kamuda görev almaları 2005 yılından beri yasak bulunuyor. Bu yasağa aykırı olarak emekli aylıklarını almaya devam ederken kamuda memur olanların bu emekli aylıkları SGK'ca tahsil edilmektedir.
Emeklilerin emekli aylıklarını kestirmeden kamuda görev almaları 2005 yılından beri yasak bulunuyor. Bu yasağa aykırı olarak emekli aylıklarını almaya devam ederken kamuda memur olanların bu emekli aylıkları SGK'ca tahsil edilmektedir.
5335 sayılı Kanunla 2005 yılından itibaren kamuda emekli aylığı alanların bu aylıklarını kestirmeksizin görev alması ya da çalışmaları yasaklanmıştı. Söz konusu yasakta 1991 yılında kaldırılan emekli yaşıyla birlikte genç yaşta SSK statüsünden emekli olanların kamuda görev alarak çift aylığa sahip olurken bu durumun işsizlik gerçeği karşısında abesliği de önemli rol oynamıştı.
EMEKLİ AYLIĞI ALANLARIN ÇALIŞTIRILMASI
Emekli aylığı alanların aylıklarını kestirmeden kamuda çalıştırılmalarını yasaklayan 5335 sayılı Kanunla ilgili olarak hem emekli aylığı alıp hem de kamu kurumlarında çalışmaya devam edenler nedeniyle çok sayıda problem çıkmıştı.
Kamu kurumlarının emeklileri emekli aylıklarını kestirmeksizin bünyelerinde çalıştırmaları yasağına geç intibak etmeleri kanundan haberi olmadan kamuda çalışan emeklileri de sıkıntıya sokmuştu. Zira SGK ne zaman bu durumu fark ederse kamuda maaş almaya başlanılan tarihten itibaren ödediği tüm emekli aylıklarını faiziyle geri istiyordu.
Bu konuda aylığı kesilenlerin açtıkları sebepsiz zenginleşme davaları da SGK’nın lehine sonuçlanmıştı. Zira ülkemizde halen bir kanun yasalaştığında dağdaki çobanın dahi haberinin olmamasının sorumluluğunun kendisinde olduğu kabul ediliyor.
ANAYASA MAHKEMESİ TAŞINDI
Bu konuda aylığı kesilip iade talep edilen bir memur durumunu Anayasa Mahkemesine taşımıştı.
Tevfik Baltacı adlı memur 1989 yılında SSK statüsünden emekli olduktan sonra 1998 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak memuriyete atanmıştır. Atanmasının akabinde de almakta oluğu yaşlılık aylığının kesilmesi talebiyle o zamanki adıyla Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne (SSK) başvurmuştur.
SSK tarafından verilen cevapta da kurum mevzuatında kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken 657 sayılı Kanuna tabi çalışamaya başlayanların aylıklarını durdurulması veya iptal edilmesi ile ilgili herhangi bir düzenleme bulunmadığı belirterek bir işlem yapılmamıştır.
Bilahare 5335 sayılı Kanunla 2005 yılından itibaren 657 sayılı Kanuna tabi memur olanlardan yaşlılık aylığı almakta olanların bu aylıklarının kesilmesi zorunluluğu doğmuş olsa da memuriyetten de emekli olduğu 15.09.2009 tarihine kadar ne başvurucudan ve ne de SGK’dan herhangi bir girişim gerçekleşmemiştir.
Başvurucu 5434 sayılı Kanunun geçici 206 ncı maddesi kapsamında ayrıca Emekli Sandığı’ndan da emekli olarak ikinci emekli aylığına kavuşmuş ise de bu emeklilik başvurusu aynı zamanda SGK’nın emekli iken kamuda memur olarak çalıştığını fark etmesine yol açmıştır.
2010 yılı başından itibaren SGK 01.01.2005-14.09.2009 tarihleri arasında ödemiş olduğu yaşlılık aylıklarını faiziyle birlikte geri istemiş ve tahsil etmiştir. Başvurucu da çıkan borca karşı dava açmış ve bu davayı kaybetmiştir.
ADİL YARGILANMAYI İHLAL BAŞVURUSU
Başvurucu Tevfik Baltacı bunun üzerine yaşlılık aylığı alırken getirilen yasağın kazanılmış hakkın korunumu ilkesine aykırı olduğu, yasal değişikliğin kendisine ve görev yaptığı kurumuna bildirilmemiş olduğu, bununla birlikte yeniden çalışmaya başladığı tarihte yapmış olduğu aylık kestirme başvurusunun dikkate alınmadığı, adil yargılanma hakkının ihlâl edildiği savlarıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
ANAYASA MAHKEMESİ NE DİYOR?
Anayasa Mahkemesi de 27.04.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2013/8074 başvuru nolu ve 09.03.2016 tarihli kararında “İdarece hatalı olarak ödendiği tespit edilen anapara tutarının iadesinin talep edilebileceği hususunda kuşku bulunmadığına, aksi durumun sebepsiz zenginleşmeye yol açıp sosyal adaletle bağdaşmayacağına“ işaret etmekle beraber,
"Yapılan hatalı ödemelerde başvurucuya kusur atfedilebilse bile hatalı ödemeden dolayı idarenin de kusurlu olduğu hatalı ödemede tüm kusurun başvurucuya yüklenmesi, asıl alacağın kanuni faiziyle tahsil edilmesinin başvurucu üzerinde aşırı ve orantısız bir yüke sebep olarak ölçülülük ilkesinin ihlâl edildiğine",
Karar vermiş bulunuyor.
Karar sonucu İş Mahkemesinde yeniden ele alınacak olan davada başvurucunun kamuda emekli aylığı alanların aylıklarını kestirmeden çalışamayacakları yasal kuralından önce yapmış olduğu aylık kestirme talebinin öneminin bu defa dikkate alınacağı beklenmeli.
Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.