Biriken Bağ-Kur borçları nasıl ödenecek?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 2008 yılına yürürlüğe girmesi sonrasında tüm diğer sigortalılık statüleri gibi Bağ-Kur statüsü de bu kanuna dahil oldu.
Gaziantep’ten okurumuz Merdan Esenyar soruyor: “Bünyamin bey, bir berber dükkanım var. Pek bir şey kazanmıyoruz, kira, elektrik, su derken, çok zor. Kendi yağımızda kavrulup gidiyoruz. Ama düzenli bir kazancım olmadığından yıllardır Bağ-Kur’umu ödeyemiyorum. Zaten hastaneye filan gittiğim de yok. Bana çıkan Bağ-Kur borçlarını nasıl öderim? Af çıkacakmış diyorlar, bekleyeyim mi?”
Sayın okurumuz,
Bağ-Kur’lu okurlarımızdan son dönemde yoğun bir şekilde sorular alıyoruz.
Kamuoyunun gündemine gelen son haberlere göre hazırlanmakta olan torba yasada Bağ-Kur borçlarının yapılandırılması ve faizlerinin bir kısmının silinmesi gündemde.
Bağ-Kur borçları nasıl birikiyor, kimler zorunlu olarak prim borçlusu oluyor, kimler Bağ-Kur’lu, borçlara af gelebilir mi? Bu soruların cevaplarını ayrıntılı olarak verelim.
Bağ-Kur Sigortası Kimleri Kapsar?
Bağ-Kur esnaf, sanatkar, gelir vergisi mükellefi ve kendi adına ve hesabına çalışan kişilerin sigortalılıklarını sağlayan bir sosyal sigortalar statüsü.
1479 sayılı Yasa ile ilk kez 1971 yılında ülkemiz mevzuatına giren Bağ-Kur ile, SSK statüsünden farklı olarak bir çalışan yanında işçi olarak çalışanlar değil, kendi adına çalışanlar ve şirket ortakları sigortalı sayılıyor.
Ayrıca 2926 sayılı Kanun ile de tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar, başka bir deyişle çiftçilik yapanlar 1983 yılından sonra kapsama alınarak sigortalı yapıldı.
Bu düzenlemeler kendi adına çalışanların da prim ödeyerek günü geldiğinde emekli olmasını ve sağlık hizmetini almasını hedefliyordu.
Bu durum 2008 yılındaki sosyal güvenlik reformuna kadar sürdü.
4/1-(b) Sigortalılığı Nedir?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 2008 yılına yürürlüğe girmesi sonrasında tüm diğer sigortalılık statüleri gibi Bağ-Kur statüsü de bu kanuna dahil oldu.
Buna göre, yeni kanunda 4/1-(b) sigortalılığı adını alan Bağ-Kur hem kapsam olarak genişletildi hem de farklılaştırıldı.
Kanun şu kesimleri Bağ-Kur’lu yeni adıyla 4/1-(b) sigortalısı yaptı:
- Köy ve mahaller muhtarları,
- Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar,
- Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
- Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
- Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
- Kendi adına tarımsal faaliyette bulunanlar.
Otomatik Olarak Prim Borcu Birikiyor
4/1-(b) statüsü seçimlik, isteğe bağlı bir statü değil, aksine zorunlu bir sigortalılık türü.
Herhangi bir şekilde dükkan açan esnaf otomatik olarak 4/1-(b) sigortalısı sayılıyor ve adlarına her ay prim borcu birikmeye başlıyor.
Pek çok esnaf, borcunu ödeyemediği için yüklü miktarlarda 4/1-(b) prim borcu ile karşı karşıya kalıyor, haklarında icra takibi yapılıyor.
Esnaf yada sanatkar kişi eğer bir başkasının yanında eski tabirle SSK’lı olarak işe girerse bu takdirdeyse, bir gün öncesinden Bağ-Kur sigortalılığı sonlandırılmakta. Zira SSK, yeni tabirle 4/1-(a) sigortalılığı baskın kabul ediliyor.
Başka bir deyişle ya başkasının yanında çalışmak, dükkanınızı kapatmasanız bile Bağ-Kur borcunu kesiyor. Tabi esnaf dilerse SGK’ya dilekçe vererek Bağ-Kur ödemeye devam da edebilme hakkına sahip.
Şirket Ortaklarına Prim Borcu Birikiyor
Benzer şekilde, anonim şirketin yönetim kuruluna girenler, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, limited şirketlerin ve donatma iştiraklarinin ortakları gibi birçok kesim de zorunlu olarak Bağ-Kur’lu sayılıyor.
Zurnanın zırt dediği yer de burası.
Ülkemizde fiilen çalışmayan ancak kağıt üzerinden bulunan birçok şirket var.
Çoktan ticari hayattan çıkmış olan şirketler, ortakların anlaşamaması yada belge eksikliği gibi nedenler ile tasfiye edilemiyor.
Bu şirketlerin tam sayısı konusunda kesin bir rakam yok. Kimi onbinlerce diyor kimi yüzbinlerce.
Ancak ciddi bir yekün tuttukları düşünülmekte.
Kağıt üzerinde varolan bu şirketlerin ortaklarına da 4/1-(b) prim borcu birikmeye devam ediyor.
Bu şekilde borcu birikenler de adlarına gelen ciddi icra ödeme emirleri ve emekli iseler birden maaşlarının kesilmesi ile şok oluyor.
Krizler Bağ-Kur’luyu Vuruyor
Ülkemizde 4/1-(b) prim borcu bulunanların çok olmasının ve Bağ-Kur’un halen bir sorun olmasının bir nedeni de ekonomik krizler.
2008-2009 yıllarında yaşanan ekonomik kriz sırasında en çok Bağ-Kurlu olan kesimlerin bundan etkilendiği görüldü.
Daralma dönemlerinde dükkanını yada şirketini kapatanların 4/1-(b) prim borcu da SGK açısından tahsili zor bir hal alıyor.
Zira Bağ-Kur’luların primlerini ödeme şekli ücretlilerden farklı. Ücretlilerin prim ödeme yükümlüsü işveren iken 4/1-(b)’liler ise kendileri ödüyor. Bu ise iflas eden yada işleri kötü gidenlerin prim borçlarının tahsilini zorlaştırıyor.
2011 yılına yapılan düzenleme ile borçlulara ödeme kolaylığı getirilmişti. Bu yapılandırmaları daha sonra ödemeleri aksattıkları için bozulan kişiler de, bugün yüksek oranda Bağ-Kur borçları ile karşılaşmış durumda.
5 Yıldan Fazla Borç Olunca Bağ-Kur Donduruluyor
Söz konusu bu sıkıntıları dikkate alan sosyal güvenlik reformu 2008 yılında Kanuna geçici bir madde ekledi.
Kanun’un geçici 17 inci maddesine göre, reform öncesine ait beş yıldan, yani altmış aydan fazla, Bağ-Kur sigorta prim borcu olanların sigortalılıkları borcun başladığı tarih itibariyle donduruldu.
Ancak, borcunu ödeyerek hizmetini kazanmak ve emekli olmak isteyenlere de bu dondurulan dönemler için ihya hakkı tanındı. Gelecekte emekli olmak için gün ihtiyacı olan kişiler de borçlarının tümünü öderse hizmetlerini ihya edebiliyor.
Ne var ki, bu düzenleme de Bağ-Kur borçlularının sıkıntılarına şifa olmadı.
Torba Yasada Bağ-Kur Düzenlemesi Gündemde
Kamuoyuna yansıyan haberlerde, halen hazırlıkları süren torba yasada işte bu Bağ-Kur’lu kişilere yeni düzenlemeler geleceğini öğreniyoruz.
Tasarı mevcut hali ile yasalaşırsa Bağ-Kur’luların daha evvel beş yıl borç ile yapılabilen dondurma hakkı, iki yıl ile yapılabilecek. Başka bir deyişle 24 ay prim borcu bulunan kişi isterse bu sigortalılığı dondurarak borçtan kurtulabilecek. Tabii ki borcu silinen dönemlerin hizmetleri de siliniyor.
Borçtan kurtulan kişinin ihya hakkının tanınması, başka bir deyişle öldürdüğü hizmetlerini emeklilik için gün kazanırken ihya edebilmesi de gündeme gelen bir seçenek.
Kişiler borçlu oldukları dönemin tümünü değil, yalnızca emekli olmak için ihtiyaç duydukları kadarını ihya ederek daha sonra hizmet kazanabilecek.
Henüz Tasarı Aşamasında
Mevcut tasarıda ayrıca prim gününü korumak isteyenlerin veya borcu 24 aydan az olanların, 4/1-(b) prim borçlarının faizlerinin yüzde ellisinin veya tamamının silinmesi gündemde.
Unutmamak gerek SGK prim borcunu affetmiyor. Yalnızca asıl borcun üzerine binen faiz tutarlarını affediyor.
Geriye kalan borç tutarları da 36 aya kadar taksitlendirilebilecek.
Ödemeler iki ayda bir yapılabilecek. Taksitlerinin üç tanesinden fazlasını kaçıran kişinin yapılandırmasının bozulabilmesi de gündemde.
Şunun altını çizmek gerek, söz konusu düzenleme henüz bir tasarı aşamasında.
Yasalaşmadan önce Bağ-Kurlulara af geldiğini söylemek doğru olmaz. Ne zaman ki yasalaşır, o zaman vatandaşlar başvurabilir hale gelir.
Öte yandan, söz konusu tasarının Meclis’e sevkedileceğine dair kamuoyundaki yoğun haberleri dikkate alınca Bağ-Kur borcu olanların bu ay sonuna kadar beklemesinde fayda görülmekte.
---
Kıssadan Hisse
“Yüzde ısrar etme, doksan da olur.
İnsan dediğinde, noksan da olur.
Sakın büyüklenme, elde neler var.
Bir ben varım deme, yoksan da olur.”
- Mevlana
---
Sorularınız için:
Yazarın tüm yazıları: