Çözüm sürecine, İmralı tecrübesi olan atama
Çözüm sürecini yürüten Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na MİT’tin tepe ismi Dervişoğlu getirildi. Oslo’nun yanı sıra İmralı heyetinde de yer alan Dervişoğlu, geçen yıl haksız servet edinmekle suçlanmış, gizlilik içinde süren davada beraat etmişti.
- Bürokraside dikkat çeken bir atama daha yapıldı.
Çözüm sürecindeki kilit bürokratlık görevine MİT’in ikinci adamı transfer edildi. Başbakan Yardımcılığı’na bağlı olmaktan çıkarılıp İçişleri Bakanlığı’na bağlanan ve çerçeve kanunla çözüm sürecinin koordinasyonu ve sekreteryasını yürütmekle görevlendirilen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na (KDGM), MİT Müşteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu atandı. Dervişoğlu, PKK ile yapılan Oslo görüşmelerinde ve devamında İmralı’da Öcalan ile görüşen heyette yer almasıyla biliniyor. Dervişoğlu, bu süreci en iyi bilen bürokratlardan biri olarak yeni dönemin en etkili aktörlerinden biri olacak.
KANUN YENİ ÇIKMIŞTI
Kürt sorununa çözüm amaçlı süreçle ilgili ilk önemli yasal adım geçen temmuz ayında atılmıştı. “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun“ ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM), çözüm sürecinin koordinasyonu ve sekretarya hizmetlerini yürütmekle görevlendirilmişti. Hükümetin sürpriz kararıyla KDGM, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya bağlı kurum haline getirilmişti. İzleyen günlerde ise 2012 yılından bu yana KDGM görevini yürüten Doç. Dr. Ulvi Saran’dan istifa haberi gelmişti. Saran, ardından da Merkez Valiliği’ne atanmıştı.
Saran’dan boşalan bu kritik koltuğun yeni sahibi dün belli oldu. Hükümetin KDGM için tercih ettiği isim MİT’teki ikinci isim olan Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu oldu. Dervişoğlu’nun KDGM’ye atanmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı’nca hazırlanıp Cumhurbaşkanınca da onaylanan üçlü kararname dün yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Böylece artık somut adımlar atılması beklenen çözüm sürecinde en etkili bürokratlık görevi MİT’ten gelen bu önemli isme emanet edilmiş, süreçte MİT’in ağırlığı daha belirleyici hale getirilmiş oldu.
OSLO’DAN İMRALI’YA
Dervişoğlu’nun KDGM’nın başına atanması, süreçte adım atılmasını kolaylaştıracak hamle olarak da görüldü. Bunun nedeni ise Dervişoğlu’nun MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan sonra bu süreci en iyi bilen ve en aktif isimlerinden biri olması. Zira MİT Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu’nun İmralı’da halen PKK lideri Öcalan ile yürütülen müzakere görüşmelerinde yer alması dışında, bu yeni süreçten önce PKK ile ilk yapılan Oslo görüşmelerinde de yer aldığı öne sürüldü.
Bu arada Dervişoğlu’nun ismi yakın tarihlerde MİT’in önemli rapor ve bilgi notlarıyla da gündeme gelmişti. MİT’in TBMM’de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği ihbar mektubu bilgi notu veya kimi raporlarda Dervişoğlu’nun imzası bulunuyordu.
MUHABERAT DEVLETİ GİBİ...
MİT’in iki numaralı isminin KDGM’nın başına getirilmesi, sadece çözüm süreciyle değil, genel olarak ülkenin bir “Muhaberat Devleti”ne dönüştürülmesi projesinin de bir parçası olarak değerlendirildi. Nitekim; KDGM’dan önce de internet dahil tüm iletişimin izlenmesinde arşivlenip kişilerin fişlenmesinde kritik kurum olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) da MİT’ten transfer yapılmıştı. Dervişoğlu’nun adı hakkında “Haksız servet edinmek” suçlamasıyla açılan davayla da gündeme gelmişti