Dehşette kan donduran sözler "Babam da annemi baltayla öldürmüştü"

İstanbul'da yaşayan Narin Bingöl, 6 Mart'ta İlçe Emniyet Amirliği'ni arayarak, Yunak Kaymakamlığı'nda görevli eşi Hekim Bingöl'den haber alamadığını söyledi. Araştırma başlatan Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, yalnız yaşayan Hekim Bingöl'ün, 5 Mart'ta evin önüne gelen 78 SH 880 plakalı otomobille ayrıldığını belirledi. Aracın plakasından yola çıkan polis, çevredeki güvenlik ve mobese kamerası kayıtlarını inceledi. İnceleme sonucu aracın Eskişehir'e doğru gittiğini belirledi.

Otomobilin ise İstanbul Maslak Jandarma Komutanlığı'nda görevli Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Şentürk adına kayıtlı olduğu saptandı. Polis ekiplerince İstanbul'da yakalanan Ali Şentürk, eşiyle ilişkisi olduğunu öğrendiği Hekim Bingöl'ü tartışma sonucu öldürüp, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesindeki arazide molozların arasına gizlediğini itiraf etti. Bingöl'ün cesedi bulunduğu yerden çıkarılırken, Şentürk ise 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu. Sanık Şentürk'ün Hekim Bingöl'ü boğazını kesip, 10 kez bıçakladığı Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edildi.

'EŞİMLE AYNI YERDE ÇALIŞTIĞI İÇİN TANIRIM'
Ali Şentürk hakkında ömür boyu hapis cezası istenen iddianame Eskişehir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Şentürk’ün yanı sıra Hekim Bingöl'ün eşi ve oğlu ile avukatları katıldı. Hakim karşısındaki ilk ifadesinde öldürdüğü Hekim Bingöl ile eşinin aynı iş yerinde çalıştıklarını ve aralarında bir ilişki olduğunu öğrendiğini anlatan sanık Şentürk, "23 yıldır askeri personelim. 2017 yılında İstanbul'a atandım. Eşim Hatice de Küçükçekmece Kaymakamlığı'na tayin oldu. Hekim'i eşimle aynı yerde çalıştığı için tanırım. Hekim son 2 yıldır eşime mesajlar atmaya başladı. Son aylardaki mesajlar sıklaşmaya ve uzun sürmeye başladı. Eşime durumu sorduğumda bana işiyle alakalı olduğunu söylüyordu.

Eşim sert bir mizaca sahip olmasına rağmen bu mesajlaşmalarda yüzünde sevinç beliriyordu. Bazen 2 saat kadar mesajlaştıkları oluyordu. Eşime sorunlarını işteyken halletmesini söyledim. O da diğer memurların arasında konuşamadıklarını ve bu nedenle mesajlaştıklarını söyledi. Ben de aralarında bir ilişki olabileceğinden şüphelenmiştim. Daha sonra eşime sordum. İnkar etti ancak bana doğruyu anlatmasını, telefon teknik takibiyle durumun ortaya çıkacağını söyledim. Eşim ağlayarak bana cinsel ilişkiye girdiklerini söyledi. Çok öfkelendim, yüzüne tükürüp evden çıktım. Yaklaşık 7-8 saat bir parkta oturdum ve çocukluğumu düşündüm. Benim babam da aldatma mevzusu yüzünden annemi baltayla öldürmüştü" dedi.

'5-10 DAKİKA AĞLADIM'
Hekim Bingöl ile eşinin ilişkisini öğrendikten sonra kendisini çok değersiz hissettiğini ve bir dönem intihar etmeyi düşündüğünü anlatan Şentürk, savunmasında şunları söyledi:

"Hekim'i arayıp eşimin peşini bırakmasını söyledim. Hekim bana 'Eşin isterse yine yaparım' gibi sözlerle çıkıştı ve Konya Yunak'taki adresini verdi. Onu alıp İstanbul'a getirerek ben ve eşimle birlikte aramızdaki meseleyi çözmek istediğimi söyledim. 5 Mart 2021'de kendi aracımla Yunak'a gittim. Arabaya bindik, İstanbul'a gitmek için yola çıktık. Sivrihisar'da bir köyün oralara gelmiştik. Araçta 'Aynı şeyi senin karına yapsalar, sen ne yapardın?' diye sordum. Bana 'Adam olsaydın da izin vermeseydin, altındakine sahip olamazsan başkası gelir olur' diyerek tahrik edici şeyler söyledi. Aracı kenara çekip onu dövmek için arabadan indim. Kapıyı açıp, bana bıçak savurdu.

Bileğine sarıldım, yere düştük. Bıçağın kabzasından tuttum o sırada dizlerinin üstündeydi. Elinden bıçağı kurtarmaya çalışırken ensesine saplandı. Bıçağı çıkardım, hareketsiz yatıyordu. Bıçağı otomobilin konsoluna koydum. Yaklaşık 5-10 dakika ağladım. Olayın pişmanlığını yaşadım. Sonra yol kenarında moloz yığınları gördüm ve cesedi sakladım. İstanbul'a doğru yola çıktım. Üzerimde bıçak veya tabanca götürmemiştim. Kendimi savunmak istedim. Keşke en başta oraya gitmeseydim, pişmanım."

Hekim Bingöl’ün yakınları da sanık Şentürk’ün 'canavarca hisle, eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan yargılanmasını talep etti.

Eskişehir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, savunmaların ardından sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.