Dinçer, 4+4+4 ile ilgili merak edilenleri cevapladı
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile telefonda görüşen Hürriyet yazarı Taha Akyol, yeni müfredata ve eğitim sistemine ilişkin merak edilenleri cevapladı.
Taha Akyol'un haberine göre, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer telefonda, ailelerin tedirgin olması için bir sebep bulunmadığını söylüyor. Okula başlama yaşı, müfredat, okulların hazırlanması konularında bilgi veriyor.
İlk üzerinde durduğu konu, okula başlama yaşı, “Biz bir yıl öne almadık, sadece iki ay öne aldık” diyor.
Bakanın anlattıklarının özeti şöyle: Eskiden okula başlama yaşı “72 ayı doldurmak” olarak kanuna yazılmıştı. Aynı yılın “aralık ayı sonunda 72 ayı dolduracak” olan çocuklar, eylülde okula alınıyordu, yani 68 ayı doldurduklarında...
“Biz bunu 66 ay yaptık, sadece 2 ay erkene aldık, hepsi bu!”
GRUPLAMA SORUNU
66 aylık çocuklar kaç yaşındaki ağabeyleriyle aynı okula gitmiş olacak?
“Eski düzende aralık ayında 72 ayı dolduran çocuklar gelecek yıla bırakılabiliyordu. Böylece 68 aylık bir çocukla 84 aylık bir çocuk aynı sınıfta olabiliyordu. İkisi için de sakıncalı bir durumdu. Biz bunu gideriyoruz.”
İlköğretimde ilk kademenin 5 veya 6 yıl değil, 4 yıl olmasının da okul çatısı altında yaş yakınlığı sağlamak için yapıldığı belirtilmişti.
Rapor meselesi? Bakan “O eskiden de vardı, yeni değil” diye cevap verdi.
ÖĞRETMENLER HAZIR MI?
Bakan örnekler verdi: Mecburi eğitim okullarına başlama yaşı Hollanda’da 48 ay, AB ülkelerinin çoğunda 60 ay, İngiltere’de 64 ay... Hepsi bizden erken.
Sordum, peki, öğretmelerimizin pedagojik formasyonu ve çocuklara uygulanacak müfredat bizde de AB ülkelerinde olduğu gibi mi? Cevabı şöyle:
“252 bin sınıf öğretmenimiz bunun için meslek içi eğitimden geçiyor. Şu anda devam ediyor. Çağımızı yakalamak istiyorsak, 66 ay okula başlama yaşı ve kademeli 12 yıl zorunlu eğitim ilkesel olarak doğrudur. Uygulamadaki bazı sorunlar aşılır. İlkesel doğrulardan işlevsel sorunlar için taviz vermem!”
Bakan okul binalarının da çocukların kullanımına hazır hale getirilmekte olduğunu anlattı.
EN ÖNEMLİ KONU MÜFREDAT
Okula başlayacak küçüklerin ellerinin kalem tutmakla bile zorlanacağı eleştirisini hatırlattım. “Bunu biz bilmiyor muyuz?” diyerek şunları söyledi:
“En önemli konu müfredattır. Eylülde okula başlatacağımız çocuklarımız, yazma derslerine nisanda başlayacaklar...”
Bakan Dinçer’in müfredata ilişkin sözleri şöyle:
“Milli Eğitim Bakanlığı 5 yıldan beri 60 aylık çocukların eğitimine ilişkin müfredat üzerinde AB ile çalışma yapıyor. Günlük oyunları dahil... Biz 66 aylık çocuklara uygun müfredatı hazırlayıp uygulamaya koyduk. Çocuklar bu müfredatla, öğretmenlerle ve buna uyarlanmış okullarda başlayacaklar. Lütfen aileler müsterih olsun.”
Bakan, müfredat değişikliğine bakmadan sırf yaş konusunda “propaganda” yapılmasını çok yanlış buluyor.
HAYDİ OKULA
Güneydoğu’da okullaşma konusundaki bilgileri ayrı bir yazı konusu yapacağım.
Okula başlama yaşını 66 ay olarak belirleyen, bakanlık genelgesidir. Bakan bu genelgeyi yayınlamasaydı, daha erken olacaktı, iyi ki öyle olmadı. İşlevsel sorunları önemseyen biri olarak, kademeli bir geçiş olsaydı daha ‘pratik’ olurdu diye düşünüyorum.
Ayrıca, 66 ay öncesinde de okula başlanılabilecektir.
“Çocuklarınızı okula göndermeyin” diyenlere Bakan’ın gösterdiği tepkiye katılıyorum. Böyle konuşanları TV’lerde ben de izledim, eğitimden çok ideoloji kokuyordu sözlerinde. Eleştirilerin uyarıcı etkisi olur, eleştiriler yapılsın ama biraz uygulamayı da görmek gerekmez mi?
En önemli konu, gerçekten müfredattır. Müfredatın değiştirildiği, ilk altı ayın oyun ağırlıklı olacağı, yazı derslerine nisanda başlanılacak olması elbette iyidir.
Çocuklarımızı okula gönderelim, en azından sınıftaki akranları ve öğretmenin pedagojik formasyonu konusunda bilgiler almadan önyargıyla çocuğun eğitimini geciktirmek yanlış olur.
Dikkatlerimizi, ders yılı başladıktan sonraki uygulamalara çevirelim.