'Diyanet İşleri Başkanı'm kusura bakmasın'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Kusura bakmasın Diyanet İşleri Başkanım, eğer benim haberim olsa 'Sakın bu arabayı verme.' O makam, bu tür bir arabaya fazlasıyla layık' derdim.
Vatandaşlara seslenen Erdoğan, “Gençler, unutmayın bilhassa sizler milletimizin bu coğrafyadaki yeni Alperenlerisiniz. Bu mücadelenizde, yürüdüğünüz bu kutlu yolda Türkiye tüm imkanlarıyla, tüm gücüyle her zaman yanınızda olacak. Belçika başta olmak üzere, Avrupa’daki varlığımızı sürekli ve güçlü tutmanızı özellikle sizlerden rica ediyorum. Bu da tabi eğitimden geçiyor” dedi.
“BAŞI ÖNE EĞİK KARDEŞİMİ GÖRMEK İSTEMİYORUM”
Eğitimin temelinin dil olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Dilimizi kaybedersek diğer değerlerimize sahip çıkamayız. Türkçeyi bilmeyen bir evladımızın Felemenkçeyi de, Fransızcayı da Almancayı da tam olarak öğrenebilmesi mümkün değildir. Öyleyse burada çok hassas olmamız lazım. Anadiliniz, unutmayın düşündüğünüz dildir. Çocuklarınıza önce en mükemmel şekilde Türkçeyi öğretecek sonra da yaşadığımız bölgedeki dili en az onun kadar iyi öğrenmesini sağlayacağız. Ne Türkçeyi, ne Felemenkçeyi ne Fransızcayı ne Almancayı tam olarak konuşamayan bir evladımıza nasıl bir gelecek vaat edebiliriz? Artık hiçbir çocuğumuz, hiçbir kardeşimiz kendisini bu coğrafyada yabancı olarak görmesin. Sizler artık bu coğrafyanın kendisine, ailesine ve yaşadığı topluma karşı sorumluluk sahibi asli evlatlarısınız. Dilinize, inancınıza, kültürünüze, medeniyetinize sahip çıktığınız sürece herkesin size saygı duyduğunu göreceksiniz. Önce siz kendiniz bu vasıflarınızla Belçika toplumunun asli parçası olduğunuzu kabul edeceksiniz sonra da bunu herkes göreceksiniz bunu kabul edecek. Ben, Avrupa’nın hiçbir ülkesinde başı öne eğik kardeşimi görmek istemiyorum” dedi.
SADECE "VATANA İHANET EDERSE" SUÇTUR
“Biz bu konuşmaları yapıyoruz ya Yüksek Seçim Kurulu’na şikayet ediyorlar” diyen Erdoğan, “Cumhurbaşkanını yasaklayın meydanlara çıkmasın. Bir müracaat ettiler, iki müracaat ettiler, 3 müracaat ettiler hepsinden oybirliğiyle ret aldılar. Bunlar anayasayı da bilmiyor. Anayasayı açıp okuyun. Acaba Cumhurbaşkanı nerede suç işler? Cumhurbaşkanının vatana ihanetten başka suçu yoktur. Ne yaparsanız yapın ben bir defa meydanlarda konuşma hürriyetimi size yedirmem. Cumhurbaşkanı adayı olduğum zaman ne dedim? ‘Alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım’ dedim. Yani Çankaya’ya çıkıp da ben yan gelip yatamam. Meydanları dolaşacağım. Tüm partilere eşit mesafedeyim. Burada asla tabi ki bir farklılık ortaya koyamam. Gönlümde benim de bir aslan yatıyor, o ayrı mesele. Fakat taraf derseniz tarafım. Benim tarafım millet. Ben milletin tarafındayım. Ben cumhurbaşkanıyım. Cumhurun başkanı. Milletin tarafındayım. Bundan daha doğal, daha tabi ne olabilir” dedi.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANININ ARABASIYLA UĞRAŞIYORLAR”Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa’daki vatandaşlarımız diyanetin hizmetlerini çok iyi bilir. Rusya’daki, Orta Asya’daki, Kafkasya’daki kardeşlerimiz diyanetin oradaki hizmetlerine gayet yakından şahit. Çıkmışlar Diyanet İşleri Başkanının arabasıyla uğraşıyorlar. Yani kusura bakmasın Diyanet İşleri Başkanım, eğer benim haberim olsaydı ben derdim ki ‘Sakın bu arabayı verme. O makam bu tür bir arabaya fazlasıyla layık.’ Öyle de büyütüyorlar ki. 1 milyon. Öyle bir araba 1 milyon olmaz, yalan. Velev ki olsun, kendileri bu tür arabaların daniskasına biniyorlar.”